erdal özyağcılar

turuncu gemi
ben tiyatro sahnesinde çok devler izledim. müşfik kenter, şükran güngör, haluk bilginer, genco erkal ve daha aklıma gelmeyen nice nice sanat devi. ne yazık ki büyük usta erdal özyağcılar'ı sahnede izlemek şerefine daha iki sene önce nail olabildim. odtü kemal kurdaş sahnesine berna laçin'le oynadıkları ''hoşgeldin boyacı'' oyunuyla gelmişlerdi. oyun berbattı. berna laçin tutuk ve vasattı. ama erdal özyağcılar'ı izlemek bambaşkaydı. dianisos beni affetsin onu izlemekten aldığım büyülü tadı müşfik kenter'i izlerken bile almamıştım.
turuncu gemi
bu kalibrede bir tiyatro ve sinema oyuncusu avrupa'da yaşasaydı üzerine en az 50 kitap yazılırdı. şatolarda oturuyor olurdu ve hatta ulusal onur ünvanı falan verilirdi. bir çok tiyatro oyununda canlı izlemekten şeref duyduğum bir ustadır.

sinemamızda da ilk önemli denebilecek karakter rolü kapıcılar kralındaki hacer'in abisidir. usta o küçük rolü bile öyle bir üstüne giymiştir ki yolda yanınızdan o halde geçse cüzdan sağlam mı diye cebinizi yoklarsınız.
kibar feyzo'da abaza ama iyi niyetli karakter zulfo'dur. yine postacı filminde asabi alamancı lütfü. züğürt ağada ''kekeç salman'' yılanların öcünde ''haceli''

ve tabii televizyonda, elveda rumeli dizisinde ramiz, bizimkilerde şükrü, ve şehnaz tangoda muhsin.

böyle sanatçılarımız iyi ki ülkemizde doğmuş diye sevinsem mi, yoksa üzülsem mi kararsızım.