ido'yu kurtaran erdoğan

sikko
ibo hikayeyi anlatmaya başladığında escobar'ın üşüyen çocuğu için yaktığı milyon dolarlar gibi bir hikaye gelecek sandım. adam gitti doğalgaza bağladı swh swh. açıkçası bu hikayenin şöylesi daha inandırıcı olabilirdi.

sikko'nun hayal dünyasındaki ibo konuşması:
ibo: ben bu insanın neyine tavım biliyor musunuz? ido daha iki aylık. belediye başkanı istanbul'da. koca villamız var ama üşüyoruz. doğalgaz bağlanmış ama bizde yok. dedim ki ido iki aylık 2, iki ya. yazıyla iki, roma rakamıyla II. dedi ki ibo ben seni 10 dakka sonra arayacağım. 10 dakika sonra aradı. telefonu aparlöye al dedi aldım. 10 dakkada idoya türkü yakmış. o yaktığı türkü içimizi ısıttı. ido artık üşümüyordu. allah razı olsun.
azrailin regl donemi
şaşırdık mı? nööööövv.

lan ne diyeyim ki? deliriyorum gördükçe izledikçe ve duydukça çevremdeki insanların bu tiplere yağdırdığı övgüleri.

hadi! bu sefer de kandırıldık' deyiver. hem ne olacak? nasılsa inanıyorlar yahu. dimi cınım.
mislilac
Gerçekten yürek dayanmıyor, izlerken gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Ne dertler varmış bu dünyada. Ah be ido küçüklüğün travmalarla geçmiş. Hiç düşündünüz mü ya cumhurbaşkanımız "yokmuş ama kendi şeyimden vereceğim."demese ne olacaktı? Hayatımda iki şeye ağladım ben. Birincisi İbrahim tatlıses'in çocuğuna flüt alamaması, ikincisi villada üşüyen ido için Erdoğan'ın kendi şeyinden doğalgaz vermesi.