le petit prince

davy jones
Küçük prens.

Antoine de Saint-Exupéry tarafından yazılmış çok fazla anlamlandıramadığım ve beni nedense çok etkilemiş kitaptır. Seneler oldu, bir kere okumama rağmen neredeyse tüm kitabı hatırlıyorum. Çocuğun Çöle düşmesini, tilkiyle karşılaşmasını, asteroidlerde geçen muhabbeti, Türk bilimadamının sırf batılı gibi giyinmediği için b-612 asteroidini tanıtamadığını, en sondaki çöldeki yıldızın fotoğrafını... Çoğu şey kalmış aklımda...
hafif kirik
Dünyada, kutsal kitaplar ve Das Kapital'den sonra en çok dile çevrilmiş ve en çok satılan kitaplardandır.Her yıl yaklaşık iki milyon satmakta ve şu ana kadar ki toplam satış miktarı 140 milyonu aşmaktadır.Dünya üzerinde toplamda 250'den fazla dil ve lehçeye çevrildi.
Kitap şu anki kısa haline gelmeden önce aslında yaklaşık 1000 sayfalık bir esermiş.Yazarı Saint-Exupéry'nin kitabı kısaltması üzerine söylediği tahmin edilen sözü açıklayıcı olacaktır:''Mükemmelliğe, yazıya eklenecek hiçbir şey kalmadığında değil, yazıdan çıkarılacak hiçbir şey kalmadığında ulaşılır.''
Kitaptaki tüm çizimler yazara ait suluboya çizimlermiş.Ayrıca kitap New York'ta bir otel odasında yazılmış ve ilk kez 1943 yılında basılmış.
Kitapta Saint-Exupéry'nin yaşamına ait birçok ayrıntının yer aldığı düşünülüyor hala.Henüz kesin bir bilgi edinilemedi ama tahminler şöyle :
Kitaptaki gülün eşi Consuleo'yu, gezegenlerin her birinin bir ülkeyi simgelediği ve 2. Dünya Savaşı'nın değiştirmekte olduğu düzene de kitapta yer verilmiş. bunların hepsi düşünce de tabi.Kitabın çıkış noktası olan çöl ise Saint-Exupéry'nin 1935'te bir uçuşu sırasında düştüğü ve bir şekilde kurtulmayı başardığı Sahra Çölü'dür.
gelelim bizim kitap ile buluşmamıza katkı sağlayan yazarlara.
Kitabı Türkçeye çevirenler arasında Ahmet Muhip Dıranas, Cemal Süreya, Tomris Uyar ve Selim İleri gibi edebiyatımızın önemli isimleri vardır. ben Cemal süreya'nın çevirisinden okumuştum.llk çevirisi 1953 yılında Ahmet Muhip Dıranas tarafından yapıldı ve tefrika halinde yayımlanmış.Şu ana kadar 102 farklı Türkçe baskısı yapılmış.
enteresan bir bilgi daha paylaşmak istiyorum,Fransa euro'ya geçmeden önce 50 frankların üzerinde Küçük Prens ve Saint-Exupéry'nin resimleri bulunuyormuş.

bunun dışında kitabı her okuduğumda yeni bir şeyler keşfederim. yüreğim ağırlaşır,daha çok düşünürüm. mesela şu an bir alıntı yapmak istiyorum ama hangi birini yazacağımı şaşırmış durumdayım. eğer kitaplarımın altını çizme gibi bir huyum olsa,sanırım kalemim bitene kadar her cümlenin,her kelimenin altını defalarca çizerdim.
bu zamana kadar okumayanlar için üzgünüm gerçekten.
minik bir alıntı paylaşıp belki okumalarını sağlayabilirim diye umuyorum.
şimdiden keyifli okumalar.

'Senin gezegenindeki insanlar'' dedi Küçük Prens.
''Tek bir bahçeye beş bin gül dikiyorlar ama yinede aradıklarını bulamıyorlar...''
''Evet bulamıyorlar '' diye yanıtladım onu.
''Halbuki,aradıkları tek bir gülde ya da bir yudum suda olabilir.''
''Haklısın'' dedim.Bunun üzerine küçük prens şöyle dedi:
''Ama gözler gerçeği görmez ki.Yüreğiyle aramalı insan.''
monodi
her sosyal medya ortamında, aklı başında her insanın şapka diyeceği fil yutmuş yılan çizimini görmemi sağlayan, okumadığım kitap. ilk gördüğümde şapka olsa fazla basit olurdu diye fil yutmuş yılan dememe rağmen o kadar çok gördüm ki bunu artık kusuyorum ve kitabı okumayacağım.
masal
bardaklara, donlara düşmeden önce usul usul, reklamını yapmadan sevdiğimiz, büyükler için yazılmış çocuk kitabı. şuanda asla ortamlarda küçük prens seviyorum diyemiyoruz, aşırı sevgi aşırı popüler kültür düşmancılığına döndü zamanla. örseleniyoruz, yargılanıyoruz. gizli bir tarikat kurup küçük prensi orda sevelim diyorum ne dersiniz ?
princess
antoine de saint-exupéry'nin "küçük prens" romanının orijinal fransızca adıdır.

kitaptan bir alıntı:
"küçük prens yine konuşmaya başladı:
'insanlar nerede? çölde biraz yalnızlık duyuyor kişi...'
'insanların arasında da yalnızlık duyulur' dedi yılan."