nemlendirici kullanan ebu leheb

frante
(bkz:#24161)

Heyecanlı üniversite öğrencisi.

Öncelikle Kadının Müslüman olduğuna emin. Paylaşımda bulunan hesabın başörtülü birini profil fotoğrafı -Siz universiteliler buna pp diyorsunuz- yapmasına dayanıyor sanırım. Aynı şeyi ben de yapabilir ve benzer şeyleri burada ben de yazabilirim. Bir sorun var yalnız. Ben erkeğim tolga.

Şimdi tolga, diyelim ki hesap sahte değil ve kadın Müslüman. -Siz universiteliler bu noktada sbt yazarsınız- konudan kopmaman için anlayabilecegin şekilde yazıyorum.

Islam'da 4 kadınla yatağa girmek diye bir emir yok. Emir, Arapça kökenli bir sözcük olup; buyruk, talimat, istek gibi anlamlar taşımaktadır.

Islam'da emirlere bir örnek vereyim: Allah'a inanmak.

Allah'a inanan birinin ayetteki ifadeleri de doğru anlaması gerekir. -Sınav haftaya ertelendi-
belli koşullar içinde -eşler arasında ayrım yapmamak, evlenilebilecek kadınlarla evlenmek, kadının her ihtiyacını gozetmek Vs vs- 4 kadınla evlenilebilir.

-ebilmek

Türkçe dersine bedenci girdi herhalde tolga. Inancin da emri yoktur. Inanc bir şeyi emretmez, o başka bir şey. Eğer bir şeye inancın varsa bunu emirlere göre sekillendirebilirsin. Beyin gitti şu an hissediyorum.

Kuran-ı kerim öncesinde, İncil kaynakları da bosanmanin yasak olduğunu yazıyor mesela. Kilise önünde pusup bunları anlatmaya ne dersin? Ne bileyim facebookta Hristiyan bul birkaç tane, "dul_Christian_astsubay" ile tartış bunları.

Bilgi ve görgü dolu ikinci paragrafa geçelim. Ayetler, Bu söylediklerinin engellenmesi için zaten.

Neyse. Butler nasıl geçti tolga?
frante
sonunda kopyalamış. kopyaladığı yerdeki yazan kimse eğer -eğer mi? emir veriyorum şu an- iyi arkadaş olabilirler. ekler falan halay çekiyor çünkü.

eğer ile başlayan cümleyi emir diye anlatıyor. kesinlik nedir? eğer nedir? şart nedir? emir nedir?
zor sorular arka arkaya gelince giydi mayoyu kumburgaz'a doğru yola çıktı, hissediyorum.

hakaret var, anlayamamak var, yazamamak var, bilmemek var. bir heyecanlı üniversite öğrencisi daha başarıyla tespit edilmiştir.

goddess
şart cümlesi olması kutsal bir kitaptaki cinsiyet ayrımını azaltmaz veya herhangi bir şekilde haklı çıkarmaz.
nebe/33: Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri yeni tomurcuklanmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.
herhangi bir şekilde din tartışmasının sonuca bağlanabilceğini düşünmüyorum, saygılar.
nick altında haksız önermeler olan yazardır
keskin nisanci
piyasada çok bulunan ve tek başına bir dini çürütelebileceğini sanan tiplerden biri. ayetleri alıp istedikleri gibi yorumlayınca islam dini yok olacak sanıyorlar. ayet açık, ne zaman indirildiği açık. ayetin amacı erkeklerini savaşlarda kaybeden kadınların mağdur duruma düşmemesi için bakabilecek kişiler tarafından himaye altına alınması. okuduğunu anlamamak ya da bilerek yanlış yorumlamak kimseyi haklı çıkarmaz. ayette alın dört tane kadın gününüzü gün edin demiyor.

her zaman söylerim İslam'ı tartışmakta sorun yok ama doğru argümanlarla ve hakaret etmeden.
avni
tarzını ziyadesiyle hüseyin nihal atsız'a benzettiğim zengin sözlük yazarı.
işte atsız'ın kaleminden süzülenler:
Tanrı insan idraki dışındadır. Kur'an, Muhammed'in talimatıdır. Bunun birçok delilleri vardır. Bir tanesi birçok yerinde aya, güneşe, fecre, atların köpüren ağızlarına yemin ve and verilmesidir. Yemini kim eder? İnsan eder ve kendisinden daha üstün bir varlığın adına eder, Tanrı yemin eder mi? Tanrı'dan daha üstün bir varlık olmadığına göre kendi yarattığı aya, güneşe neden yemin etsin? Görülüyor ki bu yeminler Muhammed'in gönlünden ve beyninden doğmadır ve hatta Araplar arasında İslamiyetten önceki zamanların usul ve adabınca edilmektedir.
Yobazlık Bir Fikir Müstehasesidir - ÖTÜKEN, 1970, Sayı: 11 )

"Kur'an "âlemlerin sahibi olan Tanrı'ya hamdederim" diye başlamaktadır. Belli ki bu söz de Muhammed'indir. Çünkü Tanrı, kendi kendisine hamdetmez. Müfessirler her ne kadar Tanrı "böyle diyin" demek istemiştir yolunda tevillere geçmişlerse de Kur'anın sonundaki küçük sürelerde olduğu gibi, sürenin başına bir "söyle, de ki" hitabını eklemeyi Tanrı düşünmez miydi?"
Yobazlık Bir Fikir Müstehasesidir - ÖTÜKEN, 1970, Sayı: 11
Fakat ey Türk Gençliği, sana soruyorum: Sen Arap Muhammedin mezarını artık bıraktıktan sonra senin Kâbe'n Çanakkale, Sakarya ve Dumlupınar değil midir?
Çanakkale Savaşı - ATSIZ MECMUA, 1932, Sayı: 17)

ırkçılığı ile bilinen atsızı sevip sevmemek ayrı bir konu lakin müslümanlık konusundaki tespitleri benim diyen ateistlere bile şapka çıkarttırır. aynen kendini türkçü sayan tatlısu milliyetçilerinin ağzını açık bıraktığı gibi.

hasılı tespitleri yerinde ve dayanaklıdır üslup konusunda ise karşısındaki neyse ona uyuyor kanısındayım.
frante
kankacılığı tanımlayalı 24 saat bile olmadı ve net bir örnekle karşı karşıyayız.

(bkz:#25993)

hiçbir hakaret ve küfür edilmemesine rağmen burayı hakaret ve küfürleriyle şenlendiriyor. sadece bana da değil küfürleri. baya rahat rahat sövüyor. ve kankacıdan gelen şey: "bence ımm bence karşısındakine göre üslubu:ppp siz ona ne kadar giderseniz size o kadar gelir. atara atar gidere gider ehehe. ayrıca nihal atsız benceee."

türkiye bunlarla dolu. ne bekliyorsunuz?
avni
iki kelam etmişliğim yok hiçbir şekilde de tanımam etmem. sadece yazdıklarını hüseyin nihal atsız ile karşılaştırdım ve üslubu konusunda görüş bildirdim.
müslümanlığı tatlısu müslümanlarından çok daha iyi bildiği su götürmez bir gerçek. aynen hüseyin nihal atsız gibi. dini akideleri duyduklarından ibaret olduğundan şahsına laf yetişmekten aciz olanların kişisel saldırıyı seçmelerini yadırgamıyorum doğrusu . dini eleştirenlere karşı sıradan din savunucularının bin yıllardır yapabildikleri tek şey bu. hangi din olursa olsun eleştirenlerin katli vaciptir, aforoz edimeleri gerekir. vs. vs. tarih bunun yaşanmış örnekleriyle dolu.

ayrıca küfür etmek illaki kem söz kullanmakla veya sarf etmekle olmaz.

goddess
iki tarafı da tanımıyorum, olayın iç yüzünü falan da bilmiyorum bilmek gibi bir isteğim de yok. olay hakkında kafama takıldığı için bir entry girdim ve kafamda kapadım konuyu. ancak sözlükte dolaşıyorum ve taraflardan biri sabahtan beri her entrysinde alakalı alakasız diğer tarafa laf sokuyor. yahu ben yoruldum, ne yapıyorsun? iddiana göre karşındaki bir üniversiteli tolga, sense görmüş geçirmiş bir senseisin. her başlıkta ayrı ayrı laf sokmak yakışıyor mu? şu tartışma senin değerli zamanını hak ediyor mu?
tanım: an itibariyle senseiden her entrysinde laf yiyen yazar
ontolojik sancilarimin merhemi
Bilgili bir yazar. Savunduğu konuda argümanları belli bir alt yapıya dayanıyor. İçi boş değil. Aynı fikir de olmasak da beğeniyorum doluluğunu. kendisini eleştirenleri birikimiyle vuruyor. Laf salatası yapmıyor. Ayar verdim ayar diye dolananlardaki algı eksikliğini fark ettikçe bir gülme geliyor. Afiyet olsun.
frante
Fikirlerini -varlığından emin değiliz görmedik ama olduğunu düşünüyoruz- küfür etmeden belirtemedigi için çaylak oldu.

Sonra küstü herhalde silin beni diye haykırıyordu en son. Muhtemelen yazdığı her şeyi kendisi sildi.

burası sadece 3-5 arkadaşının girdiği bir site değil. Uydurarak, bilmediğin şeyleri küfür ederek biliyormuş gibi göstererek devam edemezsin. Umarım gerekli dersleri çıkarıp önce üslup, Sonra bilgi edinmeye başlarsın. Umudum var mı? Pek yok.