ölmek

avni
iman açısından:
maddi alemden manevi aleme yolculuk. yani bir son değil dur daha yeni başlıyoruz gibi. hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için çalışan imanlıları garipsiyorum şahsen.
doğal açıdan:
bir canlı için her şeyin sonu. ondan ötesi yok. cennette burası cehennemde hasılı.



monster degree
Her zaman kalbin durması anlamına gelmez.

Bazen bir insan sadece bir gün önce hayatınızdayken bugün sizin için bir ölü kadar varlıksız olabilir, sizin gözünüzde intihar edebilir.
turuncu gemi
kendimi bugünlerde çok yakın hissetiğim olgudur. zaten bundan 2-3 sene önce bir yerlerde veya bir anda ölmüşüm de kalitesiz bir yaşam evrenine tekrar fırlatılmış gibi hissediyorum. hani filmlerde olur ya, devletler idam mahkumu katillere kanun dışı casusluk yapması karşısında af ihsan eyler. sanki bana da 2-3 sene önce birisi bir yerlerde bir anda sonsuz bir yok olmak mı yoksa neye elini atsan kuruyacak lanetli bir yaşam mı diye sormuş ve ben ikincisini seçmiş gibiyim. anlaşmadan ivedilikle ve bir an evvel caymak istiyorum. çok yoruldum.

çalıştığım hastanede her gün bir kaç defa morga korkunç şekilde sarılmış götürülen ex'ler görüyorum. asgari ücretli gencecik ve olaya oldukça yabancı temizlik görevlileri taşıyorlar. büyük çelişkide kalıyorum bu durumlara tanık oldukça. gerçekten her birimiz başlı başımıza bir dünya mıyız yoksa etle beslenen ve süresi dolunca kapanan birer et parçaları mıyız? sanırım her birimiz değerli bir dünya olsaydık kapandığımızda asgari ücretli bir temizlik görevlisi soğuk çöplüğe atıp gitmezdi bizi. o esnada yakınların yukarıda sinir krizleri geçiriyor. daha sakin olanlar evrak falan imzalıyor. şüphesiz ki temizlik görevlisi ona fazladan iş çıkarttığın için sövüyor.
oysa ben gerçekten kısa bir ömürde dünyanın güzel bir parçası kadar güzel yaşamıştım. neyse çok eskidendi. 2-3 sene evvel. son 2-3 senede de çok güzel düşler kurdum. nice ünlü mimar kuramazdı öyle güzel düşleri. ince ince işleyemezdi her yerini. bir kaçının temellerini bile atmıştım. elimde kaldı hepsi.