ölüler susmasını bilmeli

peho
ümit yaşar oğuzcan'ın ne de güzel şiiridir.

Burası büyük şehir, günahkâr şehri, o vurdum duymaz, o deli dolu
şehir. Ben bu şehirde sensiz yaşayamam. Bir gün kanıma girer şu
kalabalık, şu caddeler, şu tıklım tıklım gazinolar. Burası şarkılar
şehri, resim gibi kadınlar, kadın gibi erkekler şehri.
Ben bu şehirde yaşayamam

İnsan bir vapur olmalı bu şehirde, bir tramvay olmalı, bir otomobil olmalı.
En iyisi bir bulut olmalı, gelip evinin üstünde durmalı. Madem ki bulut değilim;
ben bu şehirde sensiz yaşayamam.

Şehirler de insanlara benzer. Gövdeleri, ayakları, dudakları, gözleri vardır,
yürekleri vardır, kocaman kocaman elleri vardır. Bu şehrin yüreği sende
çarpıyor. İnsan, sana kan taşıyan bir damar olamayacaksa;
bu şehirde yaşamamalı. Çekip gitmeli.

Şehirler de insanlara benzer. Duyguları, açlıkları, uykuları vardır, kinleri
ve nefretleri vardır, aşkları vardır, büyük. İnsan aşık değilse,
bu şehirde yaşamamalı, çekip gitmeli.

Şehirler de insanlara benzer. İnsan bir şehir olmayacaksa, senin içinde
yaşadığın; artık yaşamamalı buralarda, çekip gitmeli.
Bir gününde dört mevsim var bu şehrin. Her sokağında bir dünya var.
Bütün sefaletiyle, bütün çirkinliği ile, bütün ******luklarıyla bu şehir
baştan başa sevgi.
Bu şehir baştan başa sen.

Bu şehirde sevmeyen, ya da seni tanımayan yaşadım demesin.
Ölüler susmasını bilmeli…


Olur da dinlemek isterseniz, ki umarım istersiniz, Mehmet yıldırım'ın sesinden.