pelin

turuncu gemi
akgün akova'nın ''sevdiğim kadın isimleri gibi'' kitabından bir şiiri;

sesine benzeyen bir ses duyduğum zaman
sevgili pelin
bir çiçek kırlardan fırlar ve yıkar buzdan kentleri
pencereden kaçmaya çalışır kirlenmiş bir yağmur
içimdeki mor sokak titreşir
ve yedigöller'e su içmeye iner yüzümde beliren ışık


sesine benzeyen bir ses duyduğum zaman
sevgili pelin
çalışmaya başlar bozuk bir oyuncak
unutulduğu rafta, birden
ölmeden geri döndükleri haberi gelir
savaşa gidenlerin
ve yıldızlara gider
bir çocuğun denize fırlattığı bembeyaz martı
bunu ben de çok denedim


sesine benzeyen bir ses duyduğum zaman
sevgili pelin
bir bulut hiç üşenmez ayın üstünü örter
terlemesin diye sabahleyin
bir transatlantik okyanusların özetini çıkarır
yaptığın kağıt gemiler için
ve alıcılarına ulaşır postacıların düşürdüğü mektuplar


sesine benzeyen bir ses duyduğum zaman
sevgili pelin
baharın aramızda gezdiği söylenir
gitmediğim ülkelerin çok yakın olduğu
tanımadığım kadınların çok sıcak olduğu
ve aşkın
uyanmak üzere olan bir şiir olduğu söylenir
yüreğinde senin