sadece sesini duymak için aradım

ihtiras limani
bir "sadece" de neler gizli olabildiğinin resmidir. sadece sesini duymak için aradım, çünkü özlediğim için istediğim için hissettiğim için, sessizliği seni düşünüp düşleyerek susturamadığım için varlığının nasıl bir şey olduğuna çok susamışken sesini duyup yanında olma isteğimi dindirmek için aradım diyemem.söyleyemem, çünkü söyledim defalarca ve artık duvarlara konuşur gibi anlamsız bunları anlatmak. "özlemek şimdi dünyanın en güzel şarkısını duymayan birine söylemek" gibi anlamsız ama özledim. çocukça bir kendini hatırlatmak isteğiydi ahizede beni donduran.

oysa, sesini duymak için aradım, sesini duymak istedim, böyle değil. bir dostun özlemini muhabbetini sevgisini, size duyduğu ihtiyacı sesinde hissetmek aynı histe buluşmak.. işte bu his hiçbir sadece'ye sığınmaz. sakınmaz, utanmaz, çekinmez.sevgilerin ve saygıların en güzeli bencil olmayanı sanırım.karşılıklı olanı. sadece'lere sığınmak zorunda kalmayanı.