şans

neptune
olasılıklar üzerinden açıklandığında mantığa fazlasıyla uyan kavram. şans kavramını kabul etmeyen insanların, yerine başka kavramlar koyduğunu biliyorum. ancak ben doğrudan şans kavramına inanırım ve şansın bilimsel açıklamasının da mümkün olduğunu düşünüyorum. şansın ne demek olduğunu idrak edebilmemiz için, yapmamız gereken tek şey olasılık ve ihtimal hesapları üzerinde kafa yormaktır.

yaşamın kendisini ihtimaller üzerinden kurulmuş bir sisteme benzetebileceğimizi düşünüyorum. ki günümüz bilim insanlarınca evrenin oluşumu da bu sürece dahil edilir. peki şans nedir ? şans bir şeyin olma veya olmama ihtimalinin oransal olarak "uç" düzey kabul edilebileceğimiz noktasına verdiğimiz isimdir. söz konusu uç düzeyin, bireyler üzerindeki değerlendirmesi, şüphesiz ki özneldir. bu nedenle kendimizi şanslı veya şanssız olarak değerlendirdiğimiz durumların, bir başkası için bir anlam ifade etmemesi olağandır.

ihtimalleri hesaplamak bazı olaylar için çok zor bazı olaylar için ise imkansızdır. insanların kontrol edebildikleri veya müdahale edebildikleri ihtimaller olduğu gibi, kontrolü mümkün olmayan ihtimaller silsilesi ile karşı karşıya oldukları ise başka bir gerçektir. işte şans faktörü dediğimiz şey de, özellikle kontrolü çok zor ya da hiç mümkün olmayan ihtimallerde daha çok karşımıza çıkar. bu ayrım bir hayli önemli, zira ihtimallerin kontrolünü bütünüyle sağladığınızı düşündüğünüz bir noktada, bir ihtimali atladıysanız şayet, "ben şanssızım demeniz "gerçekten bir anlam ifade etmeyecektir" çok çok basit bir örnek ile açıklarsak ; şayet normal şartlar altında bir meyveyi soymaya çalışırken elinizi keserseniz, bunu şanssızlık olarak nitelendiremezsiniz, bu olsa olsa dikkatsizlik olur. zira meyve soymak işlemi kontrolünüz dahilinde gerçekleşen bir olaydır. ancak siz meyveyi soyarken, sizin kontrolünüz dışında, ortam şartlarını bütünüyle değiştiren bir olay meydana gelir ve sizin meyveyi kesmek için kullandığınız alet aynı şekilde elinizi kesmenize neden olursa, burada kullanacağımız kelime "şanssızlık" olabilir. zira bu durumda, kontrolün artık siz de olmadığı bir ihtimalle karşılaşmışsınız demektir.

çoğumuz, korkunç derecede büyük kazalarda, burnu bile kanamadan kurtulan insanların hikayelerini duymuş, izlemiş hatta bizzat şahit olmuş veya yaşamışızdır. keza tam tersi olarak, gerçekleşmesi neredeyse mümkün değilmiş gibi gözüken olaylar neticesi ile hayatını kaybeden insanları da bilirsiniz. işte şans faktörünün devreye girdiği anlar tam da bu anlardır. dindar insanların bunu kader veya kısmet olarak değerlendirdiklerini biliyorum. aslında aynı kapıya çıkıyormuş gibi gözükse de, arada şöyle bir fark var. birinde ihtimaller silsilesinin kontrolünü elinde tutan bir varlığa inanılırken, diğerin de kontrol edemediğimiz ihtimallerin varlığının kendi kendine devreye girdiğini düşenen bir kesim var. ki o kesime ben de dahilim. kaza örneğine dönecek olursak ; bana göre, aslında kurtulma ihtimali hiç yok diye düşündüğümüz şeyin gerçekleşmesi, bizim hem kontrol edemediğimiz hem de hesaplayamadığımız bir ihtimal olduğu gerçeğinin bir sonucudur. ki bu en başta belirttiğim ihtimaller silsilesi ile örtülü bir yaşamın içinde olduğumuz tanımlaması ile bire bir örtüşür.

son olarak şans ve tesadüf kelimeleri birbirleri ile yakın akraba olan kelimelerdir. zira tesadüf dediğimiz olaylar da olasılıklar üzerinden açıklanan bir kavramdır.