sigarayı bırakmak

mislilac
Tam bir aydır gerçekleştirmeye çalıştığım olay. İlk zamanlar gerçekten çok zorlandım. Özellikle İlk üç gün ölüm gibiydi. Bir haftadan sonra istek gitgide azaldı. Son bir haftadır ise çok rahatım. Aklıma bile gelmiyor. Tek sorunum bir ayda aldığım üç kilo. Bu yolda adım atmış herkese kolaylıklar diliyorum.
parody
Akciğerlerde astım, kronik bronşit, ciltte yıpranma, dişlerde sararma, nefes tıkanıklığı, kalpte ritim bozuklukları, damar tıkanıkları gibi rahatsızlıklara neden olur. Velhâsılıkelam sigarayı bırakmak sağlığa zararlıdır. Bütün dengenizi bozar, düzeninizi alt üst eder.

Efendim son yedi yıldır flört ettiğim bu mereti üç yıl gibi bir süre bıraktım, sonra dönüp baktım arkama ne kazandım? Hiçbir şey, koca bir hiç... hatta içmediğim koca üç kayıp yıl, akıllara zarar. Toplasan üç yılda otuz paket içmişimdir. sonra bir gün döndüm kendime dedim ki: "ulan üç günlük dünya değer mi hiç, ben sigarayla daha mutluyum. Yak baboli yak!"
cihan yandi kanli nigar
Henüz aşağı seviyelerde ilerleyen bir astım problemim olmasına rağmen hiç denemediğim ve denemeyi hiç düşünmediğim olay. Neden bırakayım ki. Her istediğimde gerçekleştirebildiğim yegane zevkim.
kozmos
sigarayı bırakmak, aslında neden sigara içildiği sorusunu kendimize sorarak başlattığımız gayri resmi bir süreçtir. derinlemesine bir analiz veya irdeleme gerektirmeyen bir konudur esasen, yapılması gereken tek şey mantıklı sorulara, kaçamak cevaplar vermemek.

bir sigara tiryakisini düşünelim. ona ”sigara içmek seni öldürür, 55. yaşını görmeden ölürsün, ciğerlerin kömür oluyor.” dendiğinde, yapacağı ilk iş bir sigara yakmak olacaktır. çünkü bu gerçekle yüzleşmek onu strese yöneltir doğal olarak. o yüzden, bir tiryakiyi gereksiz şekilde korkutarak sigarayı bıraktırabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. üstelik onun zekasına da hakaret etmiş oluyorsunuz. çünkü o zaten sigaranın zararlarının farkında.

bu, bir mahkuma nutuk çekmek gibi bir şey. ona doğru yolu, doğru üslupla göstermek yerine, kendi öznel düşüncelerini söylemek gibidir. hiçbir yararı olmadığı gibi, zararı vardır.

sigara tiryakileri sigarayı bırakması gerektiğini bilir, nefesinin ve elbiselerinin koktuğunu, yıkanıp çıktıktan sonra sarıldığı bornozun ve üstüne giydiği kıyafetlerin bile koktuğunu bilir. dünyanın en pahalı parfümünü de sıksa 2 saat sonra sadece sigara kokacağını bilir. parmaklarının ve dişlerinin sararacağını, üstelik bunun için para verdiğini de bilir. ancak yine de içmeye devam ederler, sigarasız yaşamayacaklarını düşünürler.

şunu unutmayalım, sigara içmek bir tercih ya da seçim değildir, bir bağımlılıktır. şuna cevap verelim;

sigaraya başlamayı ne zaman seçtiniz? devam etmeyi de seçtiniz mi? ya da şöyle soralım;
elleriniz titreyip başınız sigarasızlıktan ağrıdığında sigara içmeyi tercih mi edersiniz, yoksa o an içmeniz bir mecburiyet midir?

sigara içenlerin büyük kısmı 'içmiyor olmayı tercih ederdim' der, yani sigara içmek, kendi seçimleri değildir. sigara içmek seçme özgürlüğünü elinizden alır. evet, sigara içmenin seçim olduğu zamanlar da oldu, mesela ilk sigaranız gibi. ancak ilk sigaradan sonra içilen bütün sigaralar seçim dışıdır.

sigarayı neden hala içiyorsunuz ve neden bırakamıyorsunuz sorusuna hızlıca geri dönelim.
sigara içenler, sigaraya yükledikleri anlamlar sebebince sigarayı bırakmak istemiyor ya da sigaranın zararlarını farklı bahanelerle göz ardı ediyor.

sigarayı bırakınca bir dostu, bir arkadaşı bırakacağınızı düşünüyorsunuz. sigaranın bir destek olduğuna inanıyorsunuz. sigarayı bırakmayı denediğinizde ise başaramayacağınızı, mutsuz olacağınızı biliyorsunuz. o yüzden korkuyorsunuz. bunların sebebi, sigara neredeyse kendinizi bildiğinizden beri bilinçaltı pazarlama teknikleri ile yıllardır, rahatlatan, mutluluk veren, stresten uzaklaştıran bir ürünmüşçesine gözlerimizin önünde olması. öyle bir şeymiş gibi gösterilmesi. televizyonda, sinemada, gazetelerde, radyoda, hemen her yerde.

neredeyse kendimizi bildiğimizden beri, hayatın zorlukları ve stresleri karşısında sigaranın eşi benzeri olmayan bir dost, bir destek olduğuna inandırılıyoruz. bilinçaltımız, pazarlama teknikleri ve toplumsal imaj sahibi kişilerin de yardımıyla, kontrol ediliyor.

sigarayı bırakmakla bırakmamak arasında iki zıt şey yatar. bir tanesi, sigarayı bırakırsam zorluklarla nasıl baş edeceğim nasıl dikkatimi toplayacağım ve o dostu kaybedeceğim korkusu, diğer tarafta ise, pis, iğrenç olan bir şeyin yani sigaranın maddi ve manevi sömürüsü altında olma korkusu.

aslında bu iki korkunun da sebebi çok basit bir şekilde 'sigara içmek' tir. sigara içmeyenler bu korkuları yaşamaz, özgür olmanın en büyük kazanımlarından biri de bu bitmeyen savaşı kazanmış olmaktır. çünkü onlar için ortada bir savaş yoktur.

sigara içme nedenlerinin hepsinin bir yanılsama, yanılgı olduğu anlaşıldığında, nikotin tuzağı da anlaşılır. ne nikotin sakızlarına, nikotin bantlarına, elektronik sigaralara, ne de meditasyonlara gerek vardır aslında. sadece mantıklı bir şekilde düşünmek, hayatınızı kurtaracak. sigara içmeyince moraliniz bozulmayacağı gibi, aksine daha da sosyalleşecek, hayatı daha derinlemesine ve tadını çıkartarak yaşayacaksınız.

kaynak: http://www.dedirten.com/sigarayi-birakmak/
siz hepiniz ben tek
yaklaşık olarak 7 yıl önce uyguladığım ve devam ettiğim eylem.
hangi hapı kullandın da bıraktın diye soruyorlar. Hiç bir şey kullanmadım. sadece ilk defa bırakmaya karar verdim ve bıraktım. cebimde yaklaşık 7 8 ay sigara paketi ile dolaştım, tekrar başlarsam milletten sigara istemeyeyim diye. En son sigara içen bir arkadaşıma verdim paketi.
Kolay mı diye soruyorlar. zor değil. yaklaşık 2 3 yıl boyunca ara sıra rüyanıza giriyor. Belirli aralıklarla canınız sigara istiyor ama sadece sabretmeniz yeterli. Bu krizler 2 dakika falan sürüyor. sabrederseniz 2 dakika sonra istek kayboluyor.
sigarayı bırakmak kolay vücudunuzdan nikotin kısa bir süre içerisinde dışarıya atılıyor. Geriye sadece alışkanlıklarınızdan vazgeçmek kalıyor.
Çay içerken sigara içmemek, balkonda sigara içmek, yemekten sonra sigara içmek, müzik dinlerken sigara içmek, tuvalette sigara içmek gibi alışkanlıklar sizi zorlayan.
Bırakmak istiyorsanız, bıraktım dedikten sonra ağzınıza sigara denilen şeyi sürmeyeceksiniz. 1 tane içeyim yok azaltayım bunların hepsi yalan.
Bıraktıktan sonra ne oluyor işte orası gözlemlemeye değer. boyum 178 kilom 56'ydı bırakmadan önce. En ufak rüzgarda uçacak durumdaydım. Şu an 178 boy 77 kilo kaç kilo aldığımı siz hesaplayın.
Etrafta hiç bilmediğiniz ve yabancı olduğunuz kokular duymaya başlıyorsunuz.
Sabah uyandığınızda her zaman dinç uyanıyorsunuz.
sigara içenlerden biri yanınıza geldiğinde ne kadar iğrenç koktuğunu fark ediyorsunuz.
eskisi gibi yorulmuyorsunuz falan .
Herkese tavsiye ederim.
icgqhs
Etrafımdaki herkesin mutlaka denediği bir çeşit eylem.
Hayatım boyunca denememe sebebim, evet sağlıksız olmasına rağmen onu sevdiğımden.
Evet, bize zarar veren bütün şeyleri bırakırsak kimsesiz kalabiliriz ya da zevk almadan yaşayabiliriz.
Hayat o kadar mutlu olabileceğimiz bir yer değil aslında.


kozmos
Sigarayı bırakmak, aslında neden sigara içildiği sorusunu kendimize sorarak başlattığımız gayri resmi bir süreçtir. derinlemesine bir analiz veya irdeleme gerektirmeyen bir konudur esasen, yapılması gereken tek şey mantıklı sorulara, kaçamak cevaplar vermemek.

Bir sigara tiryakisini düşünelim. Ona ”Sigara içmek seni öldürür, 55. yaşını görmeden ölürsün, ciğerlerin kömür oluyor.” dendiğinde, yapacağı ilk iş bir sigara yakmak olacaktır. Çünkü bu gerçekle yüzleşmek onu strese yöneltir doğal olarak. O yüzden, bir tiryakiyi gereksiz şekilde korkutarak sigarayı bıraktırabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Üstelik onun zekasına da hakaret etmiş oluyorsunuz. Çünkü o zaten sigaranın zararlarının farkında.

Bu, bir mahkuma nutuk çekmek gibi bir şey. Ona doğru yolu, doğru üslupla göstermek yerine, kendi öznel düşüncelerini söylemek gibidir. Hiçbir yararı olmadığı gibi, zararı vardır.

Sigara tiryakileri sigarayı bırakması gerektiğini bilir, nefesinin ve elbiselerinin koktuğunu, yıkanıp çıktıktan sonra sarıldığı bornozun ve üstüne giydiği kıyafetlerin bile koktuğunu bilir. Dünyanın en pahalı parfümünü de sıksa 2 saat sonra sadece sigara kokacağını bilir. Parmaklarının ve dişlerinin sararacağını, üstelik bunun için para verdiğini de bilir. Ancak yine de içmeye devam ederler, sigarasız yaşamayacaklarını düşünürler.

Şunu unutmayalım, sigara içmek bir tercih ya da seçim değildir, bir bağımlılıktır. Şuna cevap verelim;

Sigaraya başlamayı ne zaman seçtiniz? Devam etmeyi de seçtiniz mi? Ya da şöyle soralım;
Elleriniz titreyip başınız sigarasızlıktan ağrıdığında sigara içmeyi tercih mi edersiniz, yoksa o an içmeniz bir mecburiyet midir?

Sigara içenlerin büyük kısmı 'içmiyor olmayı tercih ederdim' der, yani sigara içmek, kendi seçimleri değildir. Sigara içmek seçme özgürlüğünü elinizden alır. Evet, sigara içmenin seçim olduğu zamanlar da oldu, mesela ilk sigaranız gibi. Ancak ilk sigaradan sonra içilen bütün sigaralar seçim dışıdır.

Sigarayı neden hala içiyorsunuz ve neden bırakamıyorsunuz sorusuna hızlıca geri dönelim.
Sigara içenler, sigaraya yükledikleri anlamlar sebebince sigarayı bırakmak istemiyor ya da sigaranın zararlarını farklı bahanelerle göz ardı ediyor.

Sigarayı bırakınca bir dostu, bir arkadaşı bırakacağınızı düşünüyorsunuz. Sigaranın bir destek olduğuna inanıyorsunuz. Sigarayı bırakmayı denediğinizde ise başaramayacağınızı, mutsuz olacağınızı biliyorsunuz. O yüzden korkuyorsunuz. Bunların sebebi, sigara neredeyse kendinizi bildiğinizden beri bilinçaltı pazarlama teknikleri ile yıllardır, rahatlatan, mutluluk veren, stresten uzaklaştıran bir ürünmüşçesine gözlerimizin önünde olması. Öyle bir şeymiş gibi gösterilmesi. Televizyonda, sinemada, gazetelerde, radyoda, hemen her yerde.

Neredeyse kendimizi bildiğimizden beri, hayatın zorlukları ve stresleri karşısında sigaranın eşi benzeri olmayan bir dost, bir destek olduğuna inandırılıyoruz. Bilinçaltımız, pazarlama teknikleri ve toplumsal imaj sahibi kişilerin de yardımıyla, kontrol ediliyor.

Sigarayı bırakmakla bırakmamak arasında iki zıt şey yatar. Bir tanesi, sigarayı bırakırsam zorluklarla nasıl baş edeceğim nasıl dikkatimi toplayacağım ve o dostu kaybedeceğim korkusu, diğer tarafta ise, pis, iğrenç olan bir şeyin yani sigaranın maddi ve manevi sömürüsü altında olma korkusu.

Aslında bu iki korkunun da sebebi çok basit bir şekilde 'sigara içmek' tir. Sigara içmeyenler bu korkuları yaşamaz, özgür olmanın en büyük kazanımlarından biri de bu bitmeyen savaşı kazanmış olmaktır. Çünkü onlar için ortada bir savaş yoktur.

Sigara içme nedenlerinin hepsinin bir yanılsama, yanılgı olduğu anlaşıldığında, nikotin tuzağı da anlaşılır. Ne nikotin sakızlarına, nikotin bantlarına, elektronik sigaralara, ne de meditasyonlara gerek vardır aslında. Sadece mantıklı bir şekilde düşünmek, hayatınızı kurtaracak. Sigara içmeyince moraliniz bozulmayacağı gibi, aksine daha da sosyalleşecek, hayatı daha derinlemesine ve tadını çıkartarak yaşayacaksınız.

Kaynak: http://www.dedirten.com/sigarayi-birakmak/
john overmars
sigarayı bırakmak için yaşamınızdaki tek ve en önemli derdin bu olması lazım aksi halde asabi bir şekilde ortalıkta gezinirsiniz.allen carr yöntemine uzun süre savunan biriydim.en sonunda kitabını okumaya karar verdim.kitabı henüz bitirmedim.bitince bırakanlar çokmuş.ama şunu fark ettim cümleler çok manipülatifti.iyi anlamda da olsa gerçekçi değildi.misal kitapta insanın en stresli döneminin çocukluk ve ergenlik olduğunu sorumlulukla stresin karıştığını söylüyor.bu koca bir yalan bana kalırsa.kafanın en rahat olduğu dönem o dönemler zaten.sorumluluk tabii ki stres getirecek.sorumlulukla stresin aynı şey olmadığını söylüyor. adamın yaptığı bir başka vurguysa sigara bağımlılığının büyük ölçüde psikolojik olduğu.nikotin bağımlılığının kolay geçtiği.buna bağlı olarak irade yöntemiyle bırakmanın zor olduğu.irade yöntemiyle bırakanların bir kaç ay içmeyip tekrar başladığı.şimdi sigarayı bu yöntemle bırakırsak bir daha istemeyeceğimizi söylüyor.bu da çelişkili.sigarayı zaten bir şekilde bırakmayı başarmışsak bir yol katetmişizdir.yöntemin ne olduğunun pek bir önemi yok.

onun dışında bu kitabı yazan kişi bir uzman değil.adam yıllar yılı 3 paket ve üstü içiyor ve bir gün kendisine kanser teşhisi koyuluyor 4 ay sonra da ölüyor.adam sıradan bir içici de değil.sürekli içiyor.belki seansına gitmek lazım bilmiyorum ama.gündelik rutin stresiniz dışında çok sorunlu sıkıntılı bir hayatınız varsa kendi başınıza bunu bırakmaya kalkmayın.sadece deli danaya dönersiniz.olabildiğince ruh hanizin stabil kaliteli bir yaşamınız varken kafanız rahatken bırakmak daha kolay gibi geliyor.çünkü net olarak bıraktığım tek dönem öyle bir dönemdi.sonra geri başladım tabi.şu an ki ruh halimle sigarayı içmemek çok zor.gerçekten berbat bir hayatım var.sorunlarım çok fazla.hali hazırda bir de sigarayı bırakmak çok asabileştiriyor.
kozmos
Doğru yöntem ile, bence Allen carr yöntemi ile kolay. Azim ve istek de olmazsa olmaz.
Allen carr yöntemini anlatan 60 dk'lık orjinal video internetten silinmeden indirmiştim, dileyene paslarım.
john overmars
Anksiyete bozukluğu olan bir insan olarak doktor ve ilaç desteği olmadan bırakılamayacağını anladığım şey.allen carr iyi hoş diyor da o işler öyle olmuyor usta.bütün kitabı okudum.demek ki seansına seminerine gitmeli.da sadece istanbul da olması kötü.
ontolojik sancilarimin merhemi
Sigara içmediğim için bilmediğimdir. ( zorlama tanımımızı yaptık)


bir dönem sinan çetin'in doğaüstü güçleri olan tipleri çıkardığı bir programı vardı. Hatta itiraf edeyim, gözleri renk değiştiren yarışmacı, eray'dan epey korkmuş, gece yalnız uyuyamamıştım. Tabii konu bu değil. Uri geller denen kaşık bükücüyü herkes bilir. Ekran başına seyirciyi toplayıp düşünce gücüyle evlerde çalışmayan saatleri çalıştırıyordu ( yersen). Bir arada “sigarayı bıraktıracağım herkese canlı yayında” dedi. Evinde bu programı izleyen herkes ekrana kilitlenmiş bekliyor ne olacağını. Adam sigara paketini aldı. Seni bırakıyorum, atıyorum, aaaat tım.. dedi ve paketi fırlattı. Tabii o bunu yaparken seyircilerin de aynısı yapmasını istemişti. Halamı hatırlıyorum, tv'nin önünde elinde sigara paketiyle dikildiğini, paketi fırlatışını, kendinden emin bir şekilde koltuğa oturduktan 15 dakika sonra; yalacı bu adam canım deli gibi sigara istiyor işte diyerek sigara yaktı. Bu da böyle bir anımdır.
yek
Dün itibarıyla Allen Carr yöntemiyle benim de gerçekleştirdiğim eylemdir. Yaklaşık 15 yıldır, günde 1 paket sigara içmekteydim. Bu zaman zarfında 3 defa bırakmayı denedim ama başaramadım. Bu sefer motivasyonum çok yüksek. An itibarıyla böceğin ölmesini zevkle bekliyorum. Aklıma geldikçe tecrübelerimi buradan paylaşacağım.
kozmos
sevgili sigarayı bırakma kararı alan kardeşim,
biliyorum arada bu başlığa girip bakıyorsun.
süper gidiyorsun.
doğru yoldasın asla şüphe etme.
bu kaybedenin olmadığı %100 doğru bir karar...

t; sigara denen uyuşturucuyu kullanmamaya karar vermektir.
sipraleks
çok istediğim ama başaramadığım eylem. bırakanlar kahvenin yanında, sabah kalktıklarında ve akşam yemeklerinden sonra ne yapıyorlar aydınlatırlarsa çok sevinirim.
hunyadi
2 yıldır günde ortalama yarım paket içen birisi olarak bıraktım. Tekrardan Başlayacak bile olsam şu an için 2-3 ay boyunca içmemeyi planlıyorum. Zaten yazın sıcaklarda sigara içmek çok bunaltıyor. Akşamları da sadece alkol tüketiriz olur biter... umarım.

Düzenleme ve ekleme: bağımlılık seviyem aslında düşük. Sigara içemediğim zaman elim ayağım titremiyor veya stresli hissetmiyorum ama biraz iştah var. Belki de ben şu an sigara içmeyerek kendime “ben buna bağlı değilim” mesajı veriyorum. Bundan 3 ay sonra tekrar başladığımda tekrar tasdikleyeceğim ki keyif için içiyorum bunu.
bozuk saat
8 temmuzdan beri yapmaya çalıștığım. doktorun acile gittiğimde kalp ve damara bir gorun demesi yeterli oldu. kararı alıp uygulamak 3 saniyemi almadı. paketim bitmemiș olsaydı düșünebilirdim :d. umarım devamı da bu șekilde gelir ve hiç zorlanmam.

edit: şeytan dürtüyor. sigara mı sarsam. bir ay olaydı bari
turuncu gemi
sigara içme eylemselliğini seviyorum. bırakmaya da hiç niyetim yok. istedikleri kadar zam yapsınlar, alıştığım tütün çeşidi bedavadan biraz pahalı.

sigara içme eylemselliği antideprasan olayından çok daha ucuz ve zararsızdır. özendirmek elbette istemem ama bu böyledir.