sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

monster degree
Koyulduğum yer ve tarafıma duyulan güvenin aslında sıfır noktasında olduğunu hissettiğim an ilk otobüse atlayıp gidiyorum.

Bu hep böyle olmuştu, bundan sonra da böyle olacak.
ihtiras limani
ne kadar insanla doluyuz. içimiz, dışımız, düşüncemiz, arzumuz hep insan. bütün hayallerimiz insan bütün nefretlerimiz insan. bütün pencerelerimizin baktığı yer insan. teknoloji ile bireyleşen, asosyalleşen, yalnızlaşan biz aynı ateşin etrafında toplanan ilkel kabilelerden daha mutsuzuz ve onlardan çok daha fazla doluyuz insanla.

kıyas çarklarının içinde eziliyor ruhumuz. eksikliklerimiz, kusurlarımız, elde edemediklerimiz.. her şey gibi insan da metalaştı ve tüketilebildiğimiz ölçüde arttı değerimiz. kandırırsak ambalajla kandırıyoruz, o da olmazsa en iyisi bu kapağın altında der gibi hırsla mükemmelleşmeye çalışıyoruz. ne kadar muhtacız bir insanın gülümsemesine, kokusuna, sıcaklığına. ne kadar zavallıca insandan başka derdi olmamak. inandığımız yaratıcıyı bile insanın başka bir formu gibi algılıyoruz aslında, kendimize öyle olmadığını onu ne kadar yüce ve mükemmel gördüğümüzü söylesek bile, içten içe, gücün dışında kendimizi ona denk görüyoruz. tanrıyı bile insanlaştırıyoruz.
ihtiras limani
tıpkı oyunlarda bir anda sağda solda biten, tıklayınca içinden bir şeyler çıkan kutular gibi, benim dizelerimi bulsan keşke. ya da postacı, ta yıllar evvelden postalanmış günü ısmarlanmış mektuplar getirse sana. denizine bırakılmış kağıttan gemiler gibi düşse iç dünyana.
ontolojik sancilarimin merhemi
geçen gecelerde bir manzaraya tanık olmuştum. Mesele durumdan çok, o durumdan sonra söylediğim şeydi. "Benimkiler de dert mi?" demiştim. Şu gayet açık ki, "Benimkiler de dert mi?" diyen bir insan, "Seninkiler de dert mi?" de diyebilir. Kaldı ki bu insan, diğer birçok insanın henüz yaşamamış olduğu acıları yaşamışken ve tarifi zaman zaman mümkün olmayan dertlerle baş başa kalmışken... Peşin hüküm insanları rahatlattığı gibi, onları fazla düşünme yükünden de kurtarır. Düşünmeyi sevmeyen bir insan nadiren dinlemeyi sever bence. Bu !
icgqhs
Uzun vadeli planlar yaparken hayatı kaçırıyor olduğumuz gerçeği var.
Anı yaşamak, plan yapmadan hareket etmek gerek.
Başarı yakalamak istiyorsanız asla duygusal olmayın.
ontolojik sancilarimin merhemi
Bazı günler iyiden iyiye karanlığa karıştığımı hissediyorum.. Kırık yerlerimin sızısının tam ortasında annemin adı duruyor. Bildiğim tüm anılarım, kanatlarına koyup gönderemediğim bir o kaldı bana. ben bile kalmamışken o kaldı..


siz hepiniz ben tek
Michel de Montaige diye birinin söylediği idda edilen bir söz var, internette dolaşan. O söylememiş olsa bile doğru bir söz.
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor.
sadece sen yanlış insanlar üzerinden hayal kuruyorsun.
İnsan belirli bir olgunluğa eriştikten sonra, kimse onu hayal kırıklığına uğratamıyor emin olun.
a12345
Yaptıktan sonra düşünüyorum bazen ve bu huyumdan nefret ediyorum.

Genelde aldığım kötü kararlar hep anksiyete ataklarım altında çıkıyor. Biraz oturup sakince düşünsem belki çok güzel olacak ama yok, illa ortalığı yıkıp, çekip gideceğim ve sonra düşüneceğim. En kötü yanı da tükürdüğümü yalıyor gibi görünmem.

Yazmak benim için her şey. İyi ya da kötü işte... Ama şu öfkeli anlarımda karar verme huyumdan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum maalesef. Oysaki birkaç sene öncesine kadar ' 5 düşünüp bir hareket eden adam ' derlerdi benim hakkımda. Bir şeyler adamı değiştiriyor.

Sagopa kajmer'in bir şarkısında çok güzel bir söz vardı bu durum özetleyen :

Yaşama dahil oldukça sistemlerin aynı kalmaz.
nalbantyani bezirgan
Ismarlama bir hayat yaşıyorum.

Özümden geldiğini sandığım ideal ve fikirlerim, içinde bulunduğum sistemin başkaldırmamam için bana gösterdiği illüzyonlardan ibaret.

Hayatı, güzel bir şehri sadece otobandan geçip giderken izler gibi yaşıyorum.
monster degree
Yapmaya başladığım şey sadece birkaç gün içinde meyvelerini vermeye başladı, dün fikirlerine çok önem verdiğim biri tarafından da farkına varıldı.

Emeklerin göze görünmesinin ve takdir edilmesinin hazzı tarif edilemeyecek kadar muhteşem.
ihtiras limani
insan kirlenir, şiir susar. anlamsızlaşır güç gösterileri, başkasına cazip kılan şekillerin içini doldurma hevesleri susar. yüzüne tutulan ve tutulacak bütün ışıklardan kaçma dürtüleri, bütün apoletleri sökülmüş bir ruh, çırılçıplak. yutkunmaların geçmişte bir zaman, başka türlü hissettiğin anlardan bir başka seni çekip alıp, seni ona inandırmaya çalışırken tokat gibi çarpan hatıraların yine de yüzüne bakıp çaresizlik ile susamışlık arasında bırakan bir anlamı var. ışığı sönüyor yine her şeyin, gün kararıyor. acizliğim, yakıyor içimi.
monster degree
Nasıl olur ya?! Ben hamsterlarımdan biri su içerken diğeri onu rahatsız etmesin diye dikkatini kendime çekmek için türlü yollar ararken bir yaratık nasıl kalkıp da bir hayvana bilerek ve isteyerek zarar verebilir?! Kedim bu akşam eve geldiğimde bana yakın davranmadığı için onu üzecek ne yaptığımı kara kara düşünürken bir sıçmık nasıl kalkıp da bir hayvana ömrünün travmasını yaşatabilir?! Aklım al-mı-yor! Almıyor!

Hep söylerim, tüm insanlar toplansa tek bir hayvanın tırnağı bile olamazlar! Umarım son nefeslerinde bir hayvanın tırnağının ucuna muhtaç kalırlar!
monster degree
Asla sakin mizaçlı biri olmadığımdan sevmeyenim çok. Neyse ki asla bunu dert edecek karakterde de olmadığımdan umursamıyorum.

24 saatimin 1 saati sükûnet içinde geçiyorsa bu huzurumu da hayvanlarıma vermeyi tercih ediyorum çünkü her şeyin en iyisini yalnızca onların hak ettiklerini düşünüyorum. Beni bunun aksine ikna edebilecek bir 'insan' evladı henüz portakala bile düşmedi.
morunontonu
Kendi bildiği bir şeyi karşısında ki insan bilmediği için aptal yerine koyan insanların hislerine ve düşüncelerine saygı duymayan dünyada ki tek dert kendilerininmiş gibi davranıp ilgi bekleyen ilgi gördükten sonra da sıkılan insanların topluca yakılıp soylarının tükenmesini tüm hücrelerimle istiyorum.
monster degree
Migrenim özellikle son zamanlarda olağanın dışında sıkıntılar çıkarıyor, atak esnasında ellerimde ve ayaklarımda geçici his kayıpları gibi ciddi etkiler gösteriyor. Bugün yeni tetkik dalgasına başladık, çocukluğumda yapılan testler tekerrür edecek. akşamüstü beyin MR'ına gideceğim. Gitmişken de fazlasını aldırıp ihtiyaç sahiplerine bağışlayayım, slime gibi ama çok daha mutlu bir hayata adım atayım diyorum ne dersiniz? Bana şans dileyin.
monster degree
Birinin çaktırmadan yaptığını sandığı şeyi çakmak inanılmaz eğlenceli. Komik bir kere, eğlenmeyip de ne yapasınız?

Minareyi çalmak, insanüstü bir kılıf hazırlama becerisi ve kayda değer seviyede zekâ gerektiriyor yalnız; bunu da unutmamak gerek.
monster degree
Hayatıma hızla sızan insanın hayatımın dışında tek bir zerresi bile kalmadı artık...

Uzun zamandır geçirdiğim en güzel gündü. Emeği geçene teşekkürler, sonsuz öpücükler.
monster degree
İstediklerini alamadığında istediklerini vermeyene değil de istediklerine sahip olana tavır alan insandan her türlü puştluk beklenir. Zaten ego, puştluk yapmaktan başka ne işe yarar ki?

Bir de beceriksiz ve salak olan ama bunu zinhar kabul etmeyip ha bire üste çıkmaya çalışan insandan tiksiniyorum. alt tarafı serçe parmağın ucuyla yapılabilecek kadar sikindirik sorumluluklar gerektiren bir görevi yapmaktan aciz insanların gözlerini tepelere tepelere dikmelerinden inanılmaz rahatsızım ve her nerede yaşatılıyorlarsa cemi cümlesine buradan "Sen önce tabağındakini bitir lan tırrek!"lerimi gönderiyorum.

Bugün dolu uyandım, biraz idare ediverin artık.
2 /