harikulade bir ahmet hamdi tanpınar şiiridir. görebildiğim kadarıyla astrofizik ve tasavvufun iç içe girdiği sayılı tanpınar şiirlerindendir. tadına diyecek yok zaten.
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükutu öğüten
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.
insan üstü güzellikte eserlere sahip ingiliz indie-rock grubu.
şarkıları the boxer rebellion ile benzer sounda sahip gerçekten garip amerikan bir müzik grubu. tanımlaması ciddi manada zor atmosfere sahip şarkıları var.
first breath after coma ve Have You Passed Through This Night en sevdiğim iki parçaları.
first breath after coma ve Have You Passed Through This Night en sevdiğim iki parçaları.
şu an için mantıklı olandır. çok güzel.
yanlışlanamayan genellemelerdendir. en azından büyük oranda, %70 gibi. evet ölçtüm mk.
justin Roiland ve Dan Harmon tarafından hazırlanan Amerikan animasyonlu bir televizyon dizisi. 2 Aralık 2013'te Cartoon Network'de ilk kez yer aldı. ''fazla yetişkin animesi'' olarak vurgulanması gerekir. geniş bir zaman aralığında karakter incelemesini yapmaya çalışacağım elimden geldiğince.
(bkz:link verir misin din kardeşim)
tanım; sahip olup da ihtiyacı olmayanın benimle iletişime geçmesine sebep olmasını salık verdiğim canım kodlardır...
tanım; sahip olup da ihtiyacı olmayanın benimle iletişime geçmesine sebep olmasını salık verdiğim canım kodlardır...
bugün yaşasa idi, hukuk fakültesi terk olacaktı ve muhtemelen facebook'unda ''hayat okulu'da okudu :) '' falan yazacaktı. aslında ağır bir işsiz ya şu raskolnikov ciddi manada sığır. kitabı 26 kere okumuşumdur. komikli yorumum bu şekilde yani.
diğer yorumları gibi ruşen yılmaz yorumu tadından yenmez şarkıdır. esasen rakı sofrasında dinlemelik bir parça ama yokluktan şarapla dinlemişliğim de oldu.
bestesi zeki duygulu'ya ait olan parçayı nevizade meyhane şarkıları albümünde ruşen yılmaz yorumlamıştır, şarkı hicaz makamındadır.
''Denizlerin kumuyum, kumuyum..
Balıkların puluyum,
Aç koynunu ben geldim, cevriyem...
Ben de Allah kuluyum...''
ayrıca o meşhur fosforlu ablamız ile alakalı iki link;
birinci link.
ikinci link.
''Denizlerin kumuyum, kumuyum..
Balıkların puluyum,
Aç koynunu ben geldim, cevriyem...
Ben de Allah kuluyum...''
ayrıca o meşhur fosforlu ablamız ile alakalı iki link;
birinci link.
ikinci link.
Âmâ gözlerine rağmen mükemmel derecede ud çalan bir sanatçı, bestekar. nevizade meyhane şarkıları isimli albümü bence müzikal şahsiyeti adına zirvedir.
eskişehir'de kaldığım dönemde bu albümü çok dinlerdim, rakı sofrası için tek tek örülmüş sanki her bir tını.
eskişehir'de kaldığım dönemde bu albümü çok dinlerdim, rakı sofrası için tek tek örülmüş sanki her bir tını.
Kazık yeme erbabı insanların giden hep bizden mi lan?! Diyerek attığı kazıktır.
Gerçekci olalım, kimse melek değil, ne sen ne ben. İlla ki birilerini bir yerlerde ketenpereye getirmişizdir.
Babamdan Kredi kartını 50 tl'lik bir kitap almak için istemiştim, vermişti garibim. O kartla 4.000 tl'lik alışveriş yaptım ben.
Gerçekci olalım, kimse melek değil, ne sen ne ben. İlla ki birilerini bir yerlerde ketenpereye getirmişizdir.
Babamdan Kredi kartını 50 tl'lik bir kitap almak için istemiştim, vermişti garibim. O kartla 4.000 tl'lik alışveriş yaptım ben.
Sözlüklerde sıkça rastlanılır. Eskiden bu denli yoktu yeni yeni fırladı bu.
hayatında başına gelmiş en büyük olay evine modem bağlatmak olan insanlar bir anda kafka, ne bileyim simon de beauvoir falan kesildi amk.
“Bana nick altı girilsin de isterse mezardaki anama sövülsün.”
“Duyar kasayım da exp gelmese de olur”
“Ooh biraz da şoralarıma artı”
Lan sikerim senin sefil egonu, yıkık evlat. Ötede oyna amk.
hayatında başına gelmiş en büyük olay evine modem bağlatmak olan insanlar bir anda kafka, ne bileyim simon de beauvoir falan kesildi amk.
“Bana nick altı girilsin de isterse mezardaki anama sövülsün.”
“Duyar kasayım da exp gelmese de olur”
“Ooh biraz da şoralarıma artı”
Lan sikerim senin sefil egonu, yıkık evlat. Ötede oyna amk.
Fikrime göre yanlış şekillenmiş Bayat feminist zırvalarıyla hala bir şeyler savunduğunu sanan yazar. Sadece gülünç ve nisbi oranda mide bulandırıcı bir duruma düşürüyor kendini, bilsin de bunu.
“Kadınlar neden nafaka ödemez” başlığına yazdığı şey ise salt, öz şekilde zırvadır.
Sebepler;
1.
“bir erkek hala kadının bakire olmamasını sorun edip tek celsede boşanabilir!”
Demiş. Yani bilmiyorsan bari biliyormuş gibi yapma güzel kardeşim, ya da aç iki dk bak internetten birazcık. şu sözlükte kimse salak değil bir akıllı da sen değilsin.
Niye?
Tmk'ya göre Boşanma davası açacak bireyler dava neticesinde boşanmaya ilişkin karar alabilmek için haklı bir gerekçeye sebep olmak durumundadırlar. Haklı gerekçeler 4721 sayılı Medeni Kanun içerisinde özel boşanma nedenleri ve genel boşanma nedenleri olarak açıklanmıştır. Kadının bakire olmaması boşanma sebebi olarak sıklıkla boşanma davalarına konu olabilmektedir. kadının bakire olmamasının boşanma sebebi olarak sayılabilmesinin belirli şartlar bulunmaktadır.
Eşin bakire olmaması tek başına boşanma davası içerisinde boşanma sebebi olarak “kabul edilmemektedir”, Fakat kadının bakire olmadığını evlenmeden önce eşinden “saklaması”, sonrasında evlilik birliği içerisinde “güven sarsıcı davranış” olarak kabul edilmektedir. Evlilik birliğinin eşin bakire olmaması nedeniyle sarsılması durumunda hakim boşanmaya hükmedebilmektedir.
Yani kadının bakire olmaması sorun edilmiyor, bunu evlilik birliğini temelden yıpratacak güven sarsıcı hareket addedip ona göre karar veriliyor yargı sistemi tarafından. 0.3 gram akıl sahibi bir insan bile “olması gereken budur” der.
Bahsedilen ve savunulan durum bu ise şayet kadını ikinci el durumuna sokan hakim de değil güven sarsıcı harekete maruz kalan erkek de değil. Bizzat kendisidir.
Bunu kenara koyalım, isteğe göre kulağa küpe de edilebilir.
“Sistem böyleyken kadının nafaka alması anormal değildir”
Bu cümle ise, sigara zararlıyken alkol içmek niye zararlı olsun? Diye bir soru sormaya benziyor.
Tamamiyle çelişki, ne diyim Kafan güzelmiş kardeş güle güle kullan.
“Kadınlar neden nafaka ödemez” başlığına yazdığı şey ise salt, öz şekilde zırvadır.
Sebepler;
1.
“bir erkek hala kadının bakire olmamasını sorun edip tek celsede boşanabilir!”
Demiş. Yani bilmiyorsan bari biliyormuş gibi yapma güzel kardeşim, ya da aç iki dk bak internetten birazcık. şu sözlükte kimse salak değil bir akıllı da sen değilsin.
Niye?
Tmk'ya göre Boşanma davası açacak bireyler dava neticesinde boşanmaya ilişkin karar alabilmek için haklı bir gerekçeye sebep olmak durumundadırlar. Haklı gerekçeler 4721 sayılı Medeni Kanun içerisinde özel boşanma nedenleri ve genel boşanma nedenleri olarak açıklanmıştır. Kadının bakire olmaması boşanma sebebi olarak sıklıkla boşanma davalarına konu olabilmektedir. kadının bakire olmamasının boşanma sebebi olarak sayılabilmesinin belirli şartlar bulunmaktadır.
Eşin bakire olmaması tek başına boşanma davası içerisinde boşanma sebebi olarak “kabul edilmemektedir”, Fakat kadının bakire olmadığını evlenmeden önce eşinden “saklaması”, sonrasında evlilik birliği içerisinde “güven sarsıcı davranış” olarak kabul edilmektedir. Evlilik birliğinin eşin bakire olmaması nedeniyle sarsılması durumunda hakim boşanmaya hükmedebilmektedir.
Yani kadının bakire olmaması sorun edilmiyor, bunu evlilik birliğini temelden yıpratacak güven sarsıcı hareket addedip ona göre karar veriliyor yargı sistemi tarafından. 0.3 gram akıl sahibi bir insan bile “olması gereken budur” der.
Bahsedilen ve savunulan durum bu ise şayet kadını ikinci el durumuna sokan hakim de değil güven sarsıcı harekete maruz kalan erkek de değil. Bizzat kendisidir.
Bunu kenara koyalım, isteğe göre kulağa küpe de edilebilir.
“Sistem böyleyken kadının nafaka alması anormal değildir”
Bu cümle ise, sigara zararlıyken alkol içmek niye zararlı olsun? Diye bir soru sormaya benziyor.
Tamamiyle çelişki, ne diyim Kafan güzelmiş kardeş güle güle kullan.
Çünkü kadınlar erkek egemen toplumun hegemonist baskıları altında ödeyebilecekleri tüm bedelleri ödüyorlar! bu sebepleajshshs....
“Sen, kadın kişisi, anne adayı insan, halkla ilişkiler müdürü meltem hanım. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun. Cüzdanıma, kişiliğime hiç birşey yapamayacaksın. zehirleyemeceksin, ezemeyeceksin, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize maaş bordrosu ile bağlıyız. biz bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık cüzdanıma. dokunma maaş bordroma. eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile yememis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden uçup sen uyurken götüne girerim. girerim ve gotunden cikana kadar da dönüp arkama bakmam!.”
Tanım; haksızlıktır.
“Sen, kadın kişisi, anne adayı insan, halkla ilişkiler müdürü meltem hanım. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun. Cüzdanıma, kişiliğime hiç birşey yapamayacaksın. zehirleyemeceksin, ezemeyeceksin, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize maaş bordrosu ile bağlıyız. biz bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık cüzdanıma. dokunma maaş bordroma. eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile yememis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden uçup sen uyurken götüne girerim. girerim ve gotunden cikana kadar da dönüp arkama bakmam!.”
Tanım; haksızlıktır.
bence görmeye yarıyor ama yine de siz bilirsiniz.
huzurla uyusun, gerçek bir kahraman. destek ekibini bekleyebilirdi çatışma süresince. ama beklemedi, korkmadı, sorumluluk aldı ve hayatlar kurtardı. umarım güzel bir yerdedir şimdi. ne de olsa o artık kelimenin tam anlamıyla ölümsüz.
adli yetersizlikler sebebince mağdurluğun son noktasını yaşayan bir annenin feryadıdır. ulan o gösterişli konvoylarınız yerin dibine batsın be, büyük ülke imajlarınız, gelişmiş ekonomi saçmalıklarınız götünüze girsin. şu kadını ne rahatlatır bu saatten sonra, zaten akli dengesini koruyabileceğini de pek sanmıyorum...
sorumluluk alması gereken organlar yeterince kınadıysa nazım hikmet'ten şu cümleyi bırakayım;
''en fazla 1 yıl sürer 20. asırlarda ölüm acısı...''
sorumluluk alması gereken organlar yeterince kınadıysa nazım hikmet'ten şu cümleyi bırakayım;
''en fazla 1 yıl sürer 20. asırlarda ölüm acısı...''
artık nasıl bilinçaltıma işlemişse, tayyip forever diye okudum lan başlığı. kafamdan çıkın orospu çocukları.