zaman

ontolojik sancilarimin merhemi
hiçbir zaman gelmedi, hiçbir zaman geçmiyor. bir ekmek kalıbı gibi değil mi zaman? yiyoruz, bitiyor ve gidiyor. sanki yüksekçe bir duvardan atlıyormuşuz gibi. gökyüzüne doğru intihar etmeyi çağrıştırıyor bana zaman.. beyazlar giymiş bulutlar gibi.
pestenkerani
İnsan değirmeni. Her Yenidoğan bir buğday tanesi gibi koynuna düşer bu değirmenin ve aheste aheste öğütülür. Geçmiş olanına mazi, gelecek olanına gayb, an'a ise hayat diyoruz. Zaman, sosyolojik manada toplumları anlama ve tanımlama, teolojik, kültürel, içtimai ve siyasi bir veridir. Zamana bakış alanında toplanılan verilerle bir toplumun zihin yapısı ve hayat algısının paradigması baz alınabiliyor. Mesela doğu ve batı insanlarının zaman algısı ve zaman nazarı değişkenlik göstermektedir. (Bu arada kuzeyliler ve güneyliler 'biz bittik mi?' diye sorsa, haklılar)

Böyle işte.
pestenkerani
İnsanın baş ağrısı.
Geçmiş, gelecek an. İnsan mütemadiyen zamandan dolayı ağrılı ve telaşlı ise; bu zamanın değil insanın sorunlu olduğuna delalet eder. İnsan zamana ihanet eder, zaman ihanetin karşılığını verir.
Tabiat ve insan arasında yazılı olmayan antlaşmalar vardır. Zaman bir, içindeki büyük tufan ölüm iki. İki sıfır yenik başlar insan hayata. Ondan doğarken ağlaması.
ontolojik sancilarimin merhemi
ölçülebilen bir değer değil. gerçek anlamda tek başına var olamıyor. belki var ama algı dışı. 3 boyuta bağlı olmak zorunda, algılayabilmemiz için. çeşitli birimler oluşturuldu, sadece zamanı algılayabilmek için. tekrar ediyorum ölçmek için değil! ilk başta 3 boyutta maddeye bağlı olma zorunluğunu düşündüm. bir maddenin hareketi ya da diğerine dönüşümü. hayır söz konusu enerji değişimi. evrendeki bir enerjinin diğerine dönüşümü algılayabilmemiz için sabit bir enerji konumunu referans alıyoruz. sonuç olarak ortaya çıkan enerji konumu ile arasındaki değişimi algılayabileceğimiz parçalara bölüyoruz. diğer enerji dönüşümlerine referans olarak kabul edebileceğimiz dönüşümün periyodik olması işimizi basitleştiriyor. algının ve ölçümün sürekli ve etkili şekilde oluşması için. takvimleri düşünün tekrarlanan hareketler üzerine. dünyanın güneş üzerindeki hareketi. diğer yandan saatler ile ölçüm yaptığımızı düşünmek de hata. tüm saatler birbirine göre ayarlanıyor zaten. sadece birbirlerinin referansı. tüm algılar içinde güneşin hareketi referans. ondaki tekrarlanan enerji değişimi. enerji olmasaydı. aslında büyük yanılsama içindeyiz. kainatın içindeki enerji dönüşümleri içinde. enerji var edildi. bir noktada enerji değişimi bitecek ve zamanda. bizim ölümümüz bile reaksiyonların durması üzerine değil mi zaten? her yönden enerjinin içindeyiz, sadece onu algılarımız ölçüsünde takip edebiliyoruz. bunun adı da zaman..
putintin
"gerilim hattındaki elektrik akımı gibi, hatırladığımız şeylerin içinden geçerek ilerler; gerçek, gerçeğin ancak bildiğimiz kadarıyla ilişkili olarak vardır; bunun dışında zaman diye bir şey yoktur."

-William Faulkner
kozmos
nesnenin uzaydaki yerine ve hareket hızına bağlı olarak degişen femonen, olgudur.

saatler çekimin gücüne bağlı olarak farklı hızlarda hareket ederler. çekim ne kadar güçlü olursa, zaman o kadar yavaşlar. buna göre dünyada yaşlanma hızı, uzaydan daha fazladır. uzayda daha geç yaşlanırsınız.

bundan yola çıkarak şu söylenilebilir:

ışık hızına yakın bir hızda hareket eden bir nesne, durağan bir nesneden daha yavaş yaşlanır. çekim altındaki bir nesne ise, çekimden uzak bir nesneden çok çok daha yavaş yaslanır.

uzayda çekimin olmadığı bir yerde, alanda zaman o oranda hızlı ilerler. dünya üzerinde yer yüzüne yakın saatler, gök yüzündeki saatlerden yavaş hareket ederler. buna örnek olarak gps sistemindeki saatlerin dünyadaki saatlerden daha hızlı olduğunu söyleyebiliriz .bunun nedeni çekimin yüzeydekine oranla daha az olmasıdır. dünyadaki saatler, uzay roketindeki birinin saatinden daha yavaş ilerliyor. saatler dünyadan uzaklaştıkça, geleceğe yaklaştıkça daha hızlı ilerlemeye baslar.
ihtiras limani
" Kimse düşlerine yetişemez ve kimse geçemez gerçeğini bir adım bile; bu yüzden sıkıntı verir zaman, kısa kalır, sonsuz olur, insanın küçücük ömrünün karşısında. "
rebirth
A noktasindan b noktasina dogru giden isigin, kat ettigi mesafenin hizina oranidir.
Goreceli olmas,i bulundugu ortamin yer cekimi ivmesine ve kutle cekim merkezinin buyuklugune baglidir.
Daha fazla bilgi almak icin mesaj yoluyla yuruyebilirsiniz ya da ulasabilirsiniz.