zengin itiraf

godisnowhere
" baba kaçar " dedim, dedim inanmadınız. bakın şimdi ne oldu?

jona vark reyizin dediklerinin çoğuna katılıyorum. ( yalnız benim yüzüme bakılacağı yok, 1.50 boyum var, 120 kiloyum ve her yerim kıl )

neyse.

kalıplara yerleştirmeye, standartlaştırmaya, tembelliğe elimden geldiğince karşı koyup kendimce bir şeyler yapıp mutlu oldum ve mutlu olmaya devam edeceğim.

bunları yaparken yalnız kaldım. bütün insanların yalnız öleceğini düşünerek bu durumu aştım. elbet buralarda kafama göre birisi çıkar.

bıktırdınız beni. teşekkür ederim. beni bıktırmasa idiniz hayatım bu kadar iyi olmazdı. şimdi vasat altı beyinlerinizi alıp gerzek çocuklar yetiştirmeye başlayabilirsiniz.

kafamı toparlayamıyorum. kurtulduğuma seviniyorum, yalan söylemeyeceğim.

darısı sizin başınıza :)







indim derelerine
Keşke en büyük düşüncem sözlükte paylaşacağım fotoğrafı hangi başlık altına koyacağımı düşünmek olsaydı.
Gelgelelim , az kaldı. Az sabır , bol şükür , biraz da irade.
john overmars
yaşamımın en olgun en dinamik en oturmuş dönemi en kötü dönemi aynı zamanda.şu hayata bak.bu hayat mı yaşadığım.bir hiç olmak ne kadar boktan bir şey böyle.
vantablack
geçenlerde kaybettim bilmem kaçınca defa. bu sefer tam oluyor demiştim hatta, olmadı. üzüldüm. o yüzden yüzüm sirke satıyor, hem de çok ucuza ama kimse almıyor. insanlar neyin var dedikleri tüm zaman dilimlerinde yorganı yastığı alıp yere uzanmak istiyorum. gerçekten. o an yorganı alıp yatmak istiyorum yere. bunun dışında başka hiç bir şey yapmak gelmiyor içimden. boşluğa bakmak istiyorum, insanlarla konuşmak istemiyorum. bir facia olsa yeryüzünde, bir tek ben kalsam ya da bir facia olsa yeryüzünde, bir tek ben yok olsam.

bir şarkı sizlere...

john overmars
Çok özgüvenli biriyken nerdeyse özgüvenimin ö sü bile kalmadı.çok metalik bir his.hayat beni yamulttu.başkalaşım geçiriyorum.tanrım yardım et diye haykırasım var.
alanguva
Abi benim bi şekilde içimi dökmem lazım ya. Sikerim böyle hayatın ızdırabını. Düzenli olarak hergün babamın ölümünü rüyamda görüyorum. Bazen unutuyorum gördüğüm rüyayı fakat gün içinde birdenbire lönk diye hatırlıyorum. Etrafımda insan varsa kaçacak delik arıyorum. Çevremdeki herkesi de kendimden uzaklaştırdım. En yakınlarımda dahil, kopamadıklarımdan bile. Bütün gün evdeyim. Tv falan da izlemiyorum. Rüya görmemek için de uyumayı çok tercih etmiyorum. Durmadan kuruyorum, durmadan. Saat gibi kuruyorum. Her ambulans sesinde trafiğin anasını sikerek panikliyorum. Her baba görünce ağlamaklı oluyorum. Doktorları ve fox'u izleyerek daha da ağlıyorum. Anasını sikeyim gitmiyor düşünceler kafamdan. Olasılıkları düşünmek ve onlar olsaydı nolurduları da kafamdan atamıyorum. Bu saçma düşüncelerden nasıl kurtulacağımı da bilmiyorum. Harbiden artık atlamak istiyom ya.
zakkumun dibi
Eşimi swinger'a ikna etmek istiyorum..ama nasil yapacağımi ve nasil bir tepki alacağimi bilmiyorum..ikimizinde daha önceden hemcinsleri ile ilişkisi oldu ama bu farklı gibi duruyor..
kemalisthatun
Heves sorunu yaşıyorum. İnsanlara bir anda değer verip hemen soğuyabiliyorum. Durduk yere değil tabii... ama ne olursa olsun bazı şeyleri çöpe atmak yerine tamir etmeli insan. Ben tamir edemiyorum, kırıyorum ve fırlatıp atıyorum. Heves sorunum yüzünden bir insanla uzun süre birlikte olamıyorum.

Stefan Zweig'in Clarissa adlı kitabındaki karakterin dediği gibi “Artık insanları daha çok bana iyi gelip gelmediklerine bakarak değerlendiriyorum. Onlarla birlikte olduğumda kendimi daha iyi hissedip hissetmediğimi soruyorum kendime.” Belki de Böyle Yaptığım için uzun süreli ve sağlıklı bir arkadaşlık, ilişki bağım olmuyor insanlarla.
Belki de çok çabuk huzuru bozulan, karamsar biri olduğumdandır bütün bunlar.
Ya doğru insanlar çıkmadı karşıma ya da ben olunması gerektiği gibi olamadım. Her şeye rağmen yalnızlığı ve kendimi seviyorum. Ya da böyle avutuyorum kendimi. İşte aslında tüm sorun yazdıklarımdan çıkardığınız gibi “belirsizlikler içinde büyük bir karmaşa yaşıyor oluşum.”
Evet, kararsızım da. Bak şimdi sevmeyesim geldi kendimi! Ne cins insanım ya hu!
bozuk saat
farklı bir gün. diğerlerinden çok farklı . belki de ben farklıyım, çok başka uyandım. sığda yıllarca yüzme öğrendim.belki de yeni yeni yüzüyorumdur. boğulmak için. belki de derinlerdeydim "sığlar"a geldim. dinlenebilmek için... öyle ya da böyle bugün diğerlerinden farklı bir gün
belki deniz, belki okyanus, belki göl...
belki de sudan çıkmış bir balığım. varlığına karşı koymaya çalışan.
gücüm yetmeyecek biliyorum. nefessiz kalacağım. ama ya buna değerse?
ya sudan çıktığım için başarmışsam?
turuncu gemi
itiraf değil de, edebi bir öz eleştiride bulunmak istiyorum aslında. bence türk edebiyatının en iyi romancısı ahmet hamdi tampınar, en iyi öykücüsü peyami safa en iyi şairi de edip cansever'dir. fakat dost ortamlarında edebiyat konuşurken en sevdiğim şair olan ahmed arif'den, en sevdiğim romancı olan vedat türkali'den, en sevdiğim öykücü olan aziz nesin'den bahsetmekten daha büyük keyif alıyorum. bir yakınım kitap tavsiyesi istediğinde sürekli bu isimlerden önerilerde bulunuyorum.
bunun sebebi bahsettiğim insanların solda olması ve bana daha çok benzemeleri. lakin olaya objektif bakınca diğer isimlerin çok daha başarılı örnekler verdiğini açık ara görmekteyim. bu alışkanlığımı değiştireceğim.

fakat şunu da eklemeliyim ki, toplumumuzda, müzik de dahil kaliteli sanata talep genelde solculardan olmuştur.
mudaran
*dikkat aşk acısı içerir*
Ah be kibarcık beni hiç sevmedin. seni o kadar çok sevdim ama bizden bir bo* olmayacağını sende biliyordun. Yaşadığın bütün acıları biliyorum ve senin bütün acılarından kurtulabilmen için bir günah keçisine ihtiyacın vardı. İlk başlarda bu günah keçisi babandı bu konuda bana ihtiyacın yoktu ama anneni kaybettikten sonra kendi yaralarıma döndüm bir ara ne kadar benziyorduk bir bilsen. Kendi kederlerimden kurtulmak için uyguladığım tüm yöntemleri biliyordun dedimki zaten beni tanıyor tekrar açıklamama gerek yok kendimi söylediğim her şeyi anlayacaktır. Hiç bir si* anlamadın. Yargıladın, yadırgadın beni sürekli yetmedi bu sana aldattın beni sonra delirttin kudurttun falan. Ben hep sustum anlamadın hiç bir şey aslında o kadar netti ki her şey görmedin benim nasıl yandığımı. Artık aradığın günah keçisi benim bunu bile isteye bu hale getirdim çünkü tek suçlu ben olursam sen çoğu konuda rahatlayacaksın , düşünmene gerek kalmayacak. Beni her gördüğünde sinir olacaksın ama o kadar olsun . Senin için senden vazgeçtim sende bir zahmet sinir ol. Yakında fark edeceksin sana yaptığım iyiliği bir çok şeyi kanıksamış olacaksın ama kesinlikle beni anlamayacaksın.

"Seni seviyorum ağlıyor musun

sevmenin her türlüsünü bulduk buluşturduk. bir araya getirdik. kendimize kattık. sana arabi'nin aşk teorisi'ni ağlatmıştım bir gün. ikincisini daha bir senmiştin. durup durup anlamalarımı da kendine mal ediyordun. mülkiyet hoş birdi. beni mülkmüştün. gene mülksene.

Ah muhsin ünlü"
lonely samurai
İyi biri değilim, karanlık ve kötü bir tarafım var ve iradesi çok güçlü; zarar vermek, hükmetmek, yok etmek gibi karanlık inanç ve düşünceleri var. Başarabilsem tüm evreni ele geçirir, insanların yarısını öldürür yarısını da köle ederdim en azından karanlık tarafımın bana sürekli fısıldadığı şey bu lakin iyi bir tarafım da var ve bütün bu karanlığa, dehşete, kötülüğe karşı ayakta durmaya çalışıyor, kötülüğü ya da karanlık tarafımı bedenimin en dip, uçsuz bucaksız kısımlarına gömüm asla dışarıya çıkamadığından emin olmak istiyor. Korumak istiyorum herkesi, Tanrıyı, her şeyi, kısaca sevdiklerimi. Çünkü çok tehlikeliyim. Eğer iyileşemezsem, karanlığımı tamamen yok edemezsem son çare olarak kendimi öldüreceğim böylece maddi dünyadan, bu dünyadan ikimiz birlikte gideceğiz. Dünya karanlığımdan kurtulacak. Anlayacağınız üzere intihara meyilliyim fakat bu gerekli.
bouii
Sana lümpen dedim diye uzun zaman bana kırılmıştın hatta diğer tespitlerim için beni acımasız biri olmakla da suçladın. Şimdi televizyon aracılığıyla olanları görünce tablo tamamlanmış olmadı mı sence de?
Baban ve ailenin konumunu kullanıyorsun dedim sinirlendin ki hâlâ kullanıyorsun, siyaset senin işin değil şov yapma dedim, bu defa da bana sen ne anlarsın dedin ki sonrasında olanları ikimizde biliyoruz. en son konuşmamızdaysa kendini önemli biri gibi hissetmek için kadınları kullanıyorsun, şöhret mi olmak istiyorsun deyince köpüren sen, orta düzey ünlüler seviyesinden manken camiasına kadar yükselmişsin tebrik ediyorum.
En azından insanlar hakkında ileri geri konuşurken ilerde söylediklerimden belki yüzüm kızarır seviyesine geldiğini umuyorum. Olayın itiraf kısmına gelirsek; karakteri es geçersek eli yüzü düzgün insandın.
11 /