zengin sözlük yazarlarının karalama defteri

quares
2015 yılının bir haziran akşamıydı , arkadaşım selahattinle birlikte sağ-sol muhabettleri yaptığımız , arada bi haldununda vallaha bizim aile koyu erbakancıydı diye lafa atladığı güzide keyif aldığım akşamlardan biriydi . lakin tek sorun paramızın olmayışıydı , zaten o güne kadar da hiç yüklü miktarda bi paramızda olmamıştı , bi ara 100 liramız olmuştu , selahattin idda dan tutturmuştu , sonra 100 lirayı ikiye katlarız diye idda da barcelonaya vermiş , heycanla biz maçı izlerken barcelonanın 70. dakikada yediği üçüncü golden sonra dumur olmuştuk , sahi neydi bizim paramızın olmayışının temel sebebi , haldun atladı hemen yine , olum siz imansızsınız , fatihayla subanekeyi katıştıran adamsınız , allah size niye para versin . lan ne imansızlığımızı gördün diye bağırdım , olum en son hangi cumaya geldin lan dedi , duraksadım , hadi onuda geç , geçtiğimiz yıl ramazan ayında caminin çay ocağında su içiyordun lan milletin gözünün içine baka baka , lan orada sana beddua eden amcaların ahı tuttu olum senin işin rast gitmez dedi . haklıydı haldun sustum , lakin cidden ben ramazan ayında olduğumuzu unutmuştum , neyse paramızın olmaması sebebini imansızlığa bağlamıştı haldun , ama başka bir sebebi de olmalıydı . biz bunları düşünürken karnımız acıktı ve cebimizde ki son paraları birleştirip 2 tane yarım ekmek döner alıp 3 kişi paylaşma planları yaparak en ucuz dönercinin yolunu tuttuk . lan haldun , ya bu dönerler sakat attan falan yapılıyorsa ? dinen bir sakıncası yok mu , hadi biz imansızızda sen de kendini tehlikeye atma , sen ver paranı biz senin yerine de yeriz dedim . olum eğer at eti varsa bu işletmenin günahı , ben tavuk eti var düşüncesiyle yiyorum diyerek gayet mantıklı bir açıklamayla beni geri püskürttü . tam dönercinin sokağına girmiştik , bi baktık yan taraftaki düğün salonunda bi düğün var , ulan girsek belki içerde yemek dağıtıyorlardır hem de paramız cebimizde kalır düşüncesiyle içeri girdik , üstümüz başımız perişan , selahattin şap şap terlikleriyle ses çıkarta çıkarta yürüyor , tam bir rezillik , ama ücretsiz bir yemek tüm bu rezilliği ortadan kaldırır amacıma ulaşırım düşüncesiyle hareket ediyorum . içeri girip arkalarda bir masaya geçiyoruz , masada bulunan tuzluk ve paketlenmiş kürdanlar burada bir yemek organizasyonu olacağının adeta habercisi , ama o da ne yanımıza doğru asude geliyor , lan bunun burda ne işi var diyorum kendi kendime , bu arada asude kız arkadaşımdır , oo quares beylerde buradaymış , o telefon niye açılmıyor bakiyim diyerek gelip yanıma oturuyor , biraz anaç bi tavrı vardır asudenin neyse , telefonumu yanıma almamışım dediğim an telefonumun çalmasıyla dumur oluyorum , yalan söyleyemiyorsun söyleme diyor sert bir tavırla , tamam diyorum da senin burada ne işin var , evlenen kuzenim umarım bi gün bizde evleniriz deyip duruyor , tabi ben o sıra izzet altınmeşenin beni nin hipotenüsünü düşünüyorum , biri boş bi şey anlatınca hep bunu düşünürüm ve kendime hep şunu derim ulan izzet altınmeşenin beninin hipotenüsünü heseplamaktan daha da boş şeyler varmış allahım koru bizi yarebbim . yalnız ortada bir sorun var o evlenen kişi haldunun da kuzeni , haldunle asude de uzaktan akrabadır , haldunun akrabalık ilişkileri fazla iyi olmadığından böyle düğün falan bilmez , olum kalkın gidelim diyorda , asude den yemek dağıtacaklarını düğünün yemekli olduğunu öğreniyoruz , asudenin annesi yanımıza geliyor , ooo quares bey hoş gelmişssin falan bi boş muhabett de bu kadın açıcak , izzet altınmeşeyi yine devreye sokuyorum , neyse babası geliyor , tabi iri yarı bi adam , izzet altınmeşe falan hiç gerek yok , ciddi ciddi konuşuyoruz , istanbullara gittin liseye orda yeni kızlarda görmüşsündür falan diyerek bir şeyler ima ediyor , efendim ben askeri lisede okuyorum ve okulumuzda malesef kız yok diyorum , niye malesef diyor , ne malesef beyefendi diyorum , okulumuzda malesef kız yok dedinya niye orda malesef kelimesini kullandın diyor , yok efendim ne malesefi 600 tane erkek gayet mutluyduk aslında diyorum ve konu acayip bir hal alıyor . tamam sonra görüşelim diyip gidiyor yanımdan , görüşürüz efendim diyorum , görüşücez görüşücez hiç merak etme diyor manidar bir şekilde , manyak herif ayrıntılarla yemiş kafayı , asude de kalkıyor , ben kalkayımda siz 3 erkek mutlu mutlu oturun diyor ve gidiyor , ulan bu nasıl ilişki böyle ailede herkes laflarıyla dövdü resmen beni , neyse gelen güzel bir yemek her şeyi telafi eder . hem daha kötü ne olabilirki dediğim an altın merasiminin mikrafon ve kamera eşliğinde masaları gezerek yapıldığını görüyorum , ulan bu ne görgüsüzlük bu ne görmemişlik allah belasını vermesin rezil olucaz lan diyorum , yavaş yavaş kamera bize doğru gelmekte , resmen tüm akçaya rezil olucaz kurbanlık koyun gibi bekliyoruz , spikerde bağırıyor , damadın teyzesinden beşi biyerde yok 200 tl falan , aslına bende hayatımda ilk defa 200 tl görmenin verdiği garip bir mutluluk var , o sıra asudeyle göz göze geliyoruz , gel diyorum , yavaş yavaş geliyor , bize bi yerden altın bul hızlıca diyorum , altın yokta alın şu 50 tl yi verirsiniz diyor , 50 tl yi alıp hızlıca geliyorum , sıra bize geldiğinde 50 tl yi atıyoruz , yüzsüz spiker 3 kişiden 50 tl diye bağırıyor , tüm salon da bu laf yankılanıyor , tamam aldın abicim işte uzatma al geç de diyemiyorsun ki , asude atlıyor bi anda , onlar sahte para verdi diye , ulan kız nasıl bağırıyor ama sahte para verdiler diye , lan bu parayı sen verdinya bana da demek olmaz şimdi diye düşünüyorum , asude çenen kopsun asude o an geldi aklıma , neyse spiker kontrol ediyor ve bağırıyor evett 3 utanmazdan 20 kuruş değerinde sahte 50 lira , ulan annem de orda , adam bas bas bağırıyor bunlar aile terbiyesi almamış diye annemle göz göze geliyoruz , etrafta ki kadınlara aile terbiyesi ben verdim bu çocuk kendini sonradan bozdu falan diyor , abi bunlar özel diyorum , ne özeli genel genel deyip siyasi gönderme yapmaktan geride kalmıyor puşt , hayır adama vursam lime lime ederler bizi hepsi iri yarı , o sıra asudeyle de göz göze geliyoruz , ankaraya gelin götürsem ulaaaan melih gökçek ankaraya deniz getiremedi sen getirmişssin ya la denecek kadar mavi gözlerine bakıyorum , ulan niye yaptın bunu der gibi bakıyorum ve o sıra birinin kolumu çekiştirip yere düştüğünü fark ediyorum , selahattin lan napıyosun olum lan demeye kalmadan yerde çırpınıyor selahattin , haldun da nasıl bas bas bağırıyor kardeşim ölüyor diye , hayır bi göktaşı çarpmadı bulunduğumuz kara parçasına , daha neler olacak diye düşünüyorum , spiker hala bize laf atıyor , ortamdan allah belanızı versin yuh , bu kadar da yüzsüzlük olmaz falan diye bağırışmalar geliyor , selahattin yerde anlam veremediğim bi kriz geçiriyor , heycanlanınca kekeme olan haldun resmen konuşma özürlü bir hal almış , yani tek başıma kalakalıyorum , en son, babamla arifin manchestere attığı golü izlerken bir anda çıkan songül karlı sütyensiz videosuna denk gelince böyle kalakalmıştım , neyse haldun ellerinden tutuyor , ben ayaklarından allahın belası şap şap terliklerini de orada bırakıyorum , hızlıca düğün salonundan çıkıp uzaklaşıyoruz ve biraz uzaklaştıktan sonra selahatiin kendine geliyor , meğersem bunlar düğün salonundan çıkmak için böyle bir numara yapmışlar , lan helal olsun şeytanın aklına gelmez , akçayın yarısı zaten içerde , hısım akraba hepsi gördü rezilliği , ulan iki tane pide yiyecektik , ağzımıdan geldi diyorum . selahattinde tuturmuşta şap şap terliklerimde şap şap terliklerim niye bıraktınız falan diyor , sinirim bozuk zaten asudeyi arıyorum , selahattinin şap şap terliklerini getirsene çaktırmadan diyorum , biz onu yaktık imha ettik , siz her kaçtığınız yerde arkanızda böyle silahlar mı bırakıyorsunuz he bide bu rezillikten sonra beni arama ve uzun bi süre görüşmeyelim diyor , tamam o babanada söyle ben istanbulun yarısını elden geçirdim diyorum , efendim diyor , babana söyle o anlar diyorum ve telefonu kapatıyorum , o geceden sonra , selahattin , haldun ve ben bir daha görüşmemek ve bir deha balıkesire gelmemek üzere ayrılıyoruz , tabi ayrılmadan önce paraları birleştirip 2 döner alıp 3 kişi paylaşmayı da ihmal etmiyoruz .
bu başlıktaki tüm entryleri gör