derin bir subjektivite ile sırıtan bir resmiyetin birbirine yedirilmeye çalışıldığı ve varoluşu gereği her defasında elde patlayan konudur bu. bir internet ortamında anonim kalmak...
birileri bizim 7 yıl önce evlerimizin önünden geçen sivrisineğin cinsiyetini biliyor, benim ortadoğu bilincinden sıyrılamayan halkım, yahut bir sözlük yazarı, tutturmuş bir anonimlik de anonimlik. he anam, he babam. he, heeee. ehehe....
telefonda sıçındırık bir not defteri uygulaması bile konum, rehber, mikrofon, kamera izni istiyor, hatta diğer uygulamaların önüne geçme izni diye bir şey bile var bazı telefonlarda. onları bir geri çek sen önce, sonra gel anonimlik de anonimlik diye zılgıt çek bekareti zorla kaybetmiş gibi bir sözlükte.
ha diyorsan, o kadar anonim kalmak istiyorsan, sil silebiliyorsan tüm verilerini big data denen naneden, ondan sonra konuşuruz anonimliği. big brother'la konuşursan da selam söyle. yoksa oyna devam.
ya git dağda yaşa, ya da doğar doğmaz çoktan kaybettiğin ve zamanla geri alınamaz bir hale gelen o kaybedilmiş kimliksel gizlilik bekaretini iletişim kurmak isteyen birine karşı ''anonimliğim gidiyeeaaahh'' zılgıtlar çekerek savunma.
yıla bakmaz o işler yani söyliyim tatlı şey. böyle iki yüzlülüğü severler tatlı şey.. seni üzerler, tatlı şey.
*
-neyin var?
-whatsapp numaram istendi! anonimlik elden gidiyeeaah!
-ee! so what?
-ee si travma geçirdim. anismus oldum, sıçamıyorum. hep bu hormolarım yüzünden.
- zeytinyağı ile parmakla geçer kardaş.