erdem bayazıt

nicolas flamel
mağdurlar mağrur olmadan çok evvel şiirler yazmış 7 güzel adam'dan bir tanesi.

şu dar odanın katı yalnızlığında
ve her şeyin çıplaklığında
durup bir pencereyi deniyorum
gizliliğin dışına çıkıyorum
araçların
insanların
şehrin ve meydanların ve kalabalığın ve herşeyin
içimde yalnız ve yapraksız
bir kavak agacı büyüyor -- çıplak ve göğe doğru --
ama küskün ama yalnız ama yapraksız ve uzun
bir ağlama duvarı bu.
yatak ve yorganın kuru yalnızlığında
ve aklın dar yalnızlığında
şehrin ve herşeyin
ve kalabalığın yorgunluğunda
saçların ve parmakların
ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında
ve aynaların sığ görünümünde
bunaliyorum.

susmanın kalesine sığınıyorum
önümde karanlıktan duvarlar
sırtımda insan yüklü bir gök var
tekel savascisi ahmet abinin yegeni
Aşk risalesi şiiri ile sevdiğim adam.

Ama sen uzaklardaydın ey kalbim
Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı
Ayın yıldızların çağlayarak
Berrak şelaler yaparak
Coşku içinde aktığı
Bir yerlerdeydi.

Hani bir gün bir çobana rastlamıştık
Adı Ferhat mıydı neydi
Koyunların, kuşların, böceklerin ve çiçeklerin
Sadakatten mest oldukları
Herbirinin gözlerinde
Kaybolur gibi kayar gibi
Dalıp gittiğimiz o saadet evreni
Kayaların yüzlerinden okuduğumuz o ebedi bilinç
Bizi çekip almıştı kılcal damarlarımızdan

Yaslan göğsüme sevdiğim
Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir
Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir
Toprak gibidir
Sen ki bulut gibisin
Ay gibisin güneş gibi bazen

Usul usul inen
Yağmur tıpırtılarını
Dinler gibi
Dalıp gitmiştik
Sen konuşuyordun
İpil ipil yağan bir yağmur gibi konuşuyordun
Onlar ki konuklarımızdı
Adları Keremdi,Yusuftu, Kaystı
Hepside ezelden tanıdıktı dosttu.