schopenhauer şöyle anlatmış :
“çok soğuk bir kış gününde bir araya gelen yalnız kirpiler ciddi bir ikilem ile karşı karşıya kalacaklardır: ya birbirilerinden uzak durarak tek başlarına soğuktan ölecek ya da birbirilerini ısıtmaya çalışırken birbirilerine dikenlerini batırarak canlarını acıtacaklardır. Kirpiler önce donmamak için birbirlerine bir hayli yaklaşırlar, yaklaştıkları anda dikenlerinin farkına varır ve ayrılırlar. Pek çok bir araya gelme ve dağılma döngüsünden sonra, nihayet kirpiler birbirlerine ne fazla uzak ne de fazla yakın olmanın hem soğuğa hem de karşındaki kirpinin dikenlerine karşı korunmada en iyi yol olacağını keşfederler. Ama bu “mükemmel” mesafenin hem öğrenilmesi hem de muhafaza edilmesi zordur. “
Kadın erkek ilişkileri, iş arkadaşlıkları, paylaşımların ötesinde ortaklıklara sahip dostluklar hep bu merhaleden geçerler. Herkesin köşeleri herkesin iğneleri vardır. Çok yakın kan bağı dışında kimseyi tam olarak sarmak kimseye tam olarak sokulmak mümkün değildir. Bedel ödemeden insandan verim almak zordur. Sabrımıza ve arzularımıza göre yalnızlığın soğuğu ile insanın sıcağı arasında gider geliriz.