Cemil Meriç'in mağaradakiler kitabının temel yaklaşımı da aydınların çoğunu bu sembolizmdeki karakterlere benzetmesi üzerinedir.
mağara sembolizmi
yunan mitolojisinde zeus'un mağarada doğması ile başlayıp daha sonra pek çok efsaneye uyarlanmış olsa da, herbirinin birbirinden etkilendiğini söylemek güçtür. mağaralar mitolojide ve sonrasında bazı dini akımlarda, sembolizm ve okültizmde sırlı mekanlardır. çoğu zaman cezalandırma, çeşitli ayinler ve gizli törenlerin mekanı olarak karşımıza çıkar. yunan mitolojisindeki tartarus, bilinen gizemli mağara mitinin temellerinden biridir. tartarus kimilerine göre yeraltı dünyası, underworld olarak bilinirken, ölülerin cezalandırıldığı mekandır aynı zamanda. cehennem bekçisi hades, burada yaşamaktadır. eski roma mitolojisine göre ise tartarus günahkarların sığınağıdır. bu yönlerden bakıldığında, mağaraların bir takım şeytani ve yasak güçlerin yaşam alanını simgelediği söylenebilir. hinduizm'de ise secret cave of krishna yani krishna'nın gizli mağarası olarak karşımıza çıkar. burası bir takım spritüel güçlerin merkezidir. günümüzde tünel (tunnel) isminin etimolojik kökenlerini incelediğimizde karşımıza ilginç veriler çıkar. tünel bir nevi mağaradır. ingilizce'deki tunnel kelimesi, tomb of el, yani tanrının mezarı kelimelerinden türemiştir. yeraltı dünyasına geçişi sembolize eder.