elizabeth kalbi kırıktır ve hala unutamamaktadır. akşamları geldiği Jeremy'nin restoranında yediği yabanmersini pastası ile başlayan arkadaşlığı anlatıyor.
jeremy bar, elizabeth ve jeremy arasında geçen diyalog: şu anahtarların gerçek hikayesini anlatmayacak mısın? - ne için? - sadece merak ettim niye oradalar - al birini - bunlar bir kaç yıl önce genç bir çifte aitti. - buna inanacak kadar safiyane idiler - tüm hayatlarını beraber geçireceklerdi - ne oldu? - hayat oldu - bir şeyler oldu, evet zaman - bu genelde her zaman olur - veya bazen birileri ile kaçarlar - veya sadece duygular bitmiştir..
elizabeth anahtarları bırakır ve gider, elizabeth; onsuz yaşayamayacağını bildiğin birine nasıl elveda dersin? elveda demedim hiç bir şey söylemedim sadece uzaklaştım o gece sonunda caddeyi geçerken daha uzun bir yol seçtim
elizabeth son mektubunu yazar:
sevgili jeremy son birkaç gün içinde insanlara güvenmemeyi öğrendim. ve çok şükür ki yanıldım. bazen biz diğer insanların aynası olabiliriz. kendimizi tanımlar ve kim olduğumuzu söyleriz. ve her hareket beni, benliğime biraz daha yakınlaştırır. elizabeth
elizabeth döner ve jeremy ile arasında geçen dialog:
benim hakkımda bir şeyler öğrendin mi? bazı şeyler senin hakkında farklı veya değişti anahtarlar nerede? onu hala saklamıyor musun? onları sahiplerine geri vermek istiyorum. kendininkini istiyor musun? hayır. artık ihtiyacım yok. ya anahtarlar? onlardan kurtuldum. iyi geceler, jeremy
son diyalog; buraya gelmeyeli neredeyse bir yıl olmuştu caddeden karşıya geçmek bu kadar zor olmamalıydı bu tamamen karşı tarafta seni kimin beklediğine bağlı!