bonnie

hamlet
Ne zaman nickini görsem aklıma bonnie parker'ı getiren ve sırf bu sebepten bile sempatik bulduğum yazar.
İçimden hayırdır clyde nerede diye sormak geliyor sürekli tutuyorum kendimi.

ekşi sözlük

pestenkerani
Çiçek gibi hesabımın olduğu sözlük.
En son ne zaman girdiğimi hatırlamıyorum ve her girdiğimde yeni şifre almak zorunda kalıyorum. Anlayacağınız, mütemadiyen hesap kitliyorum kendisine. Çiçeğe gelince, ben onun ayrık otu olmasını istemiyorum.

Gereksiz bir abartı var ekşisine. Sebebini anlamıyorum.

taşeron işçilerine kadro verilmesi

sipraleks
aslında kadro verilmesi değil çalışanlara bal çalınmasıdır. özellikle belediyelerdekilerin durumu daha kötü olacaktır çünkü belediye şirketlerine geçmek demek yine şirkette çalışmak ancak batık belediye şirketlerinde çalışmak demektir. hiçbir iş güvencesi getirilmiyor belediyenin şirketi çık dese iki dakika sonra ışık hızıyla evdesin. sendikalaşma olmadan hiçbir hak elde edilemez.

yaşanılan şehirden gitme isteği

avni
tetikleyenlerin biri de yaşanılan şehirde huzursuz olmaktır. eee "tedbili mekanda ferah vardır" diye boşuna dememiş eskiler. diğer taraftan göçebelik kanımızda var. at üstünde ulaşabildiğimiz her yerin altını üstüne getirmişiz vaktiyle. orta asyadan sonra huzursuz bir milletiz vesselam. değilse "Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim." diyerek ne işimiz olabilir yaban ellerde.

fatih terim

turuncu gemi
hasta bir galatasaraylı olarak kendimi sevmekten alı koyamadığım futbol insanı. futbol bilgeliğini burada tartışan varsa yolda bulduğu futbol topunu ''bu ne'' diyerek karakol'a götürsün.

terim, ibrahim tatlıses, ve ismet özel'in ortak bir yanları var benim gözümde. üçü de ülkemizin işinde en başarılı insanları arasındadır. şimdi burada aileleri de yazdıklarımı okuyorlardır diye ahlakları veya ahlaksızlıkları hakkında bir şey konuşmak istemiyorum.

fakat biz gs'liler her sene ve her koşulda fenerlilerin yarraklara yan basmasına gülmeye alışmışken, erkek cinsel organının en büyüğünü biz yiyeceğiz gibime geliyor bu sezon. klüpte bağzı şeyler hiç iyi gitmemekte.

şeytan gerçek bir kişi eminim adı ve soyadı var

olacak o kadar
Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco'nun, İtalyan Katolik Kilisesi'nin televizyon kanalı TV2000'de verdiği beyanat.

"Şeytan kötülüktür. Milano'daki sis gibi değildir. Yayılan bir şey değildir, bir kişidir" diyen Papa, şeytanla iletişimden kaçınılması gerektiğini de söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Papa ayrıca şeytanın "nazik davranarak" insanların aklına girdiğini de söyleyerek, "Eğer ne olup bittiğini vaktinde fark etmezseniz sonu kötü olur" dedi.
Papa Francesco daha önce de birçok defa şeytandan söz etmiş ve "Yeni nesiller, şeytanın bir mit, bir figür olduğuna, bir fikir olduğuna, kötülük fikri olduğuna inandırıldı. Ama şeytan vardır ve onunla mücadele etmeliyiz" diye konuşmuştu.
Papa Francesco, 2013 yılında Vatikan'da hasta bir kişinin başına dokunarak dua etmiş ve bu dua "şeytan çıkarma ayini" olarak yorumlanmıştı.
Papa geçen hafta da, "Padre nostro" (Latince: Pater Noster - Babamız) duasında, insanı günah işlemeye yönlendirenin Tanrı olduğu yönündeki ifadelerin yanlış tercüme ürünü olduğunu söyledi ve "Bizi günaha yönlendiren şeytandır" dedi.
Vatikan uzmanları, Papa Francesco'nun şeytanın gerçek bir kişi olduğu şeklindeki görüşünün birçok Katolik için bile şaşırtıcı olabileceğini söylüyor.
Cizvit tarikatından olan Papa Francesco'nun şeytanla ilgili fikirlerinde, bu tarikatın eğitimini almasının etkili olduğu belirtiliyor.

puiv

hunyadi
boş tiplerin takıldığı sözlük gibi bir şey. içerisinde bir şeyler okurken dil bilgisi hatalarına ve kanser düşüncelere maruz kalmak istiyorsanız üye olun.

squat

bouii
sanılanın aksine kalça geliştirmekten ziyade baldır dediğimiz bölgeye yani quadriceps femoris kası üstünde etkili olan, güçlendiren, duruş düzelten ve dayanıklılık arttıran bir egzersizdir. siz illa ki kalça geliştireceğiniz bir egzersiz arıyorum derseniz şansınızı hip thrust ile deneyin derim.

jona vark

kar baykusunun pencesi
Burda tanıdığım tek insan. Ben de kendisinin daveti üzerine geldim. Aslında sözlükler ve sosyal medyadan bıkmış bir insanım. Sanki her şey yaşandı bitti gibi geliyor. Ama yine de biraz takılacağım vakit buldukça.

bravestarr

rene
Şu an yemin ediyorum çocukluğuma gittim. VHS Kasetlerini alıp alıp izlediğim hastası olduğum çizgi filmdi. Ve şu an otuzlu yaşlarımda fark ediyorum ki bu çizgi filmin hikayesi, tasarımı ve işledikleriyle yaşamımdaki öncelikler çok benzer, uyuşuyor. Nasıl diyeceksiniz, Bravestarr kovboy görünümlü bir kızılderiliydi. Amerikan yerlilerine saygıyı teslim ediyordu. Bravestarr'ın akıl danıştığı yaşlı bir amerikan yerlisi şaman vardı. Bravestarr'ın güçleri uzay çağında geçen bir çizgi film olmasına rağmen hep doğayla bağlantılıydı, yani adamda hayvanların güçleri bulunuyordu. Kurt, ayı,şahin vb. Doğaya ve hayvanlara yüzü dönük bir süper kahraman yani. Atı ile arkadaş gibiydi, hatta atı dönüşüp onunla birlikte savaşıyordu. ATı sadece bir binek değil aynı zamanda onun yoldaşı ve yardımcısıydı. İşte bu alt mesajlar hep çocukları olumlu etkileyen şeylerdi bence.

the fountain

kozmos
darren aronofsky yönetmenliğindeki 2007 yapımı film. filmin tek kayda değer yanı başrolünde bulunan hugh jackman' dır derdim. senaryo, kurgu ve diğer öğeler işin içine girmeseydi.. biraz da underrated bir film. cast seçimi,oyuncular, müzikleri, görüntü yönetmeni falan aşmıştır..

konusu: 3 ayrı zaman diliminde geçen bir film olan ''the fountain'' aşka dair, ölüme dair sonsuzluğun peşinde olan 3 erkeğin ayrı zaman dilimlerindeki hikayesi.
birisi, ağaçlar üzerinde deneyler yapan bir araştırmacı, diğeri bir kapsül içinde içine çökmek üzere olan bir yıldıza doğru giden birisi, sonuncusu da esir kraliçeyi kurtarmak için hayat ağacını arayan biri.. bu üç erkeğin hikayesi bu amaç doğrultusunda kesişir..

özet olarak film, içsel savaşlar, daha çok aşk-acı-ihtiras üçgeni içerisinde ilerleyen bir dramı anlatıyor.
mutsuzluğa tuz biber katan filmlerden.


bütün bu yıllar, bütün bu anılar... hepsi sendin. beni ölüme çek...

üçüncü dünya savaşı

sos
son 24 saat içinde olan gelişmelere bakıldığında sanki bir kıvılcıma bakan savaş. bugüne kadar defalarca dile geldi bu savaş fakat hiç bu kadar kesin ve kararlı görmemiştim ortamı. allah ülkemizi korusun.