üvey baba

frante
eski bir dizi. uzun süre star tv ve daha önce kısa süre trt'de yayınlanıyordu diye hatırlıyorum.

bir uyarlamaydı tabii. ama birkaç yıl süren bir dizinin uyarlaması, esere sadakati kalır mı ki? yoksulluk, aile içi şiddet, üvey babalık, evlatlık, komşuluk gibi hayatın net, bükülemeyen gerçeklerinin daha iyi gösterildiği bir dizi/film bilmiyorum.

halil'in zaman zaman sabriye'yi, zaman zaman sabriye-lamia kombosunu yürüyerek tartakladığı sahneler hep aklımın bir köşesinde. halil'in mavi kazağının içinden sarkan atleti, yeleği parayı bulduğunda birkaç günlüğüne değişiyordu, kumarda kaybedene kadar.

halil güneşli diye bir adam geçti bu dünyadan.

sabır

ontolojik sancilarimin merhemi
derinliği anlamamıza olanak tanımayan bir olgu. hemen sonuç almak istiyoruz sorularımıza, hemen yanıt istiyor, onlardan kurtulmaya, harekete geçmeye kalkıyoruz. bu yüzden en geçerli yanıtı bulmakta ve almakta zorlanıyoruz. beklemek ve çokça düşünmek lazım. düşünceler olgunlaşmalı. gelişip, büyümeli..

erken kurulan samimiyet

blackandwhitememories
bazı insanlarla aranızdaki elektrik denilen zımbırtının uyuşması, frekansların tutması ve ortaya acayip güzel bir devrenin çıkmış olmasıdır.

çok nadir olarak bazı insanları ötelerim ama onun dışında herkesle samimiyet kurmaya çalışırım. nedense onlardan kapabileceğim bir şeyler olduğunu düşünürüm de dediğim gibi bazı insanlar hariç. kimisini görür görmez 'yok, ben bununla katiyen anlaşamam' diyorum ve öyle de oluyor.

aşk

the big brother
Belirli dönemlerde hormon bozukluğu nedeniyle dengesiz davranışlar toplamıdır. Hani derler ya aşkın ömrü iki yıldır. İşte bu hormon bozukluğu 2 yıl sürüyor.

fakirlik

kozmos
iktisatda karşılığı; kıt gelirin sonsuz ihtiyaçları karşılayamaması sonucu ortaya çıkan açık.
öğrenci olarak karşılığı; memleketi soydunuz orospu çocukları zengin bebelerine burs verip bize kredi bile vermemek nesi amınıza koduklarım.

ruh eşi

kozmos
Sanrıdır.
“Hepsi göçmüş, hani yoldaşlarının hiç biri yok.
Sen mi kaldın yalnız, kafileden böyle uzak.
Postu sermekse meramın yola, serdirmezler.
Hadi, gölgenle beraber silinip gitmene bak.”

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

lonely samurai
Tüm fedakarlıklar, iyilikler, iyi niyetler meğerse bir hiç uğruna imiş, oysa her horoz ve tavuk muhteşem "zengin" bir vadiyi "çöplüğe" çevirirmiş sırf sesleri daha çok çıksın, kendi benliklerini ve iktidar hırslarını tatmin etmek için. Empati, hoş görü meğerse yalanmış, bilgi en büyük zenginlikmiş de asıl insanın kalbi zengin olmalıymış. Çakallar ve sıçanlar kıskançlık ve haset ile pusuda beklemiş de bunca zaman, haince fırsat bulmuşlar. Çok yazık olmuş, çok yazık !

tame impala

rakunzhell
şarkılarını dinlerken gözlerinizi kapayıp, kendinizden geçebilirsiniz. mind mischief, vital signs gibi şarkıları normal kafayla yapılan şarkılar değil.