değişimi fark etmediyseniz sağlam bir trip yemeye hazır olun.
saç kestirdikten sonra övgü bekleyen kadın
Saçına yaptığı değişimin harfiyen farkedilmesini isteyen ve yalnızca yaratıcı, güzel iltifatları kabul eden kadındır.
''hala güzel ve değerli miyim?'' anksiyetesinin teyidini sağlamaya çalışan kadındır.
kadın, esasen saçlarından aldırdığı 1 mmnin neye benzediğini sormuyor, ''sence ben şişman mıyım?'' derken kilosunu sormadığı gibi.
''burak için hala değerli biri miyim acaba, hala güzel ve alımlı mıyım?'' düşüncesinin, şüphesinin tatmini sağlamaya çalışıyor.
ne yazık ki bu ve benzeri sorular hep sorulacak, hiç bitmeyecek. çünkü kadın, hep güzel kalmak isteyecek.
kadın, esasen saçlarından aldırdığı 1 mmnin neye benzediğini sormuyor, ''sence ben şişman mıyım?'' derken kilosunu sormadığı gibi.
''burak için hala değerli biri miyim acaba, hala güzel ve alımlı mıyım?'' düşüncesinin, şüphesinin tatmini sağlamaya çalışıyor.
ne yazık ki bu ve benzeri sorular hep sorulacak, hiç bitmeyecek. çünkü kadın, hep güzel kalmak isteyecek.
ülkenin gündeminde çok önemli yer kaplamasa da benim gündemimde bugün çok önemli bir yer kaplayan durumun öznesi olan kadındır. dikkat ederseniz kadın dedim bayan demedim. o yüzden +1'leri alayım.
ekseriyetle kadın kesiminde görülen bir durumdur. tabi benim beynimin içindeki hücreler bunun sebebini çok iyi anlamasa da dişil kişilerin vardır herhalde bir bildiği. saçlarını kestirdikten yahut boyadıktan sonra oluşan o ''nasıl olmuş hı saçlarım hı '' baskısı gerçekten çok büyük. hele bir de saçlar iki ton açılmamış ve tarafınızdan farkedilmediyse büyük bir suçlusuymuşsunuz gibi kindar bakışların odak noktası olmanız kaçınılmazdır.
öznel bir yaklaşımla; daha mesai başlayalı bir saat olmuş... bugün sıcacık ofisimizdeki, hanım kızımız saçının kırıklarını aldırmış ve rengini de bir ton açmış. ilginç bir şekilde bu hanım kızımızın kafasını bir ara nescafe bardağımın içinde gördüm. böyle bir eğilip bükülmeler falan. malum sene sonu geldiği için koşturmaca çok bu aralar iş yerinde (sözlüğü karıştırma. o ayrı, bir nevi anestezi). bir anlam veremedim. ve yaklaşık 5-6 dakika sonra aynı kadını ofis içerisini tavaf ederken gördüm. çevresindeki diğer dişil ahalinin komplimanlarını işitip, o canavar gibi gözlerle bana bakıldığında anladım ki, gözler kalbin aynasıdır. kendimi bir savaş suçlusu gibi hissettim o an.
neyse ben de sonra caner'e dönüp ''olm münih maçı ne olur'' dedim.
buradan tüm kadınlara çağrım; hepinize her türlü saç modeli ve saç rengi çok güzel gidiyor. sormanıza ve yorum beklemenize hiç gerek yok. ha illa ki soracaksanız da öğleden sonrası çok uygun bence.
teşekkürler.
ekseriyetle kadın kesiminde görülen bir durumdur. tabi benim beynimin içindeki hücreler bunun sebebini çok iyi anlamasa da dişil kişilerin vardır herhalde bir bildiği. saçlarını kestirdikten yahut boyadıktan sonra oluşan o ''nasıl olmuş hı saçlarım hı '' baskısı gerçekten çok büyük. hele bir de saçlar iki ton açılmamış ve tarafınızdan farkedilmediyse büyük bir suçlusuymuşsunuz gibi kindar bakışların odak noktası olmanız kaçınılmazdır.
öznel bir yaklaşımla; daha mesai başlayalı bir saat olmuş... bugün sıcacık ofisimizdeki, hanım kızımız saçının kırıklarını aldırmış ve rengini de bir ton açmış. ilginç bir şekilde bu hanım kızımızın kafasını bir ara nescafe bardağımın içinde gördüm. böyle bir eğilip bükülmeler falan. malum sene sonu geldiği için koşturmaca çok bu aralar iş yerinde (sözlüğü karıştırma. o ayrı, bir nevi anestezi). bir anlam veremedim. ve yaklaşık 5-6 dakika sonra aynı kadını ofis içerisini tavaf ederken gördüm. çevresindeki diğer dişil ahalinin komplimanlarını işitip, o canavar gibi gözlerle bana bakıldığında anladım ki, gözler kalbin aynasıdır. kendimi bir savaş suçlusu gibi hissettim o an.
neyse ben de sonra caner'e dönüp ''olm münih maçı ne olur'' dedim.
buradan tüm kadınlara çağrım; hepinize her türlü saç modeli ve saç rengi çok güzel gidiyor. sormanıza ve yorum beklemenize hiç gerek yok. ha illa ki soracaksanız da öğleden sonrası çok uygun bence.
teşekkürler.