türkiye'nin üye olabilmesinin şu anki koşullarda imkansız olduğu ittifak. en başta nato üyesi olmamız bunun önündeki en büyük engel. bütün ordu mühimmatın ile bağlı olduğun bir teşkilattan "ben gidiyorum aga" diyerek çıkabilmek elbette mümkün. ancak ordu mühimmatının neredeyse tamamını çöpe atmak anlamına geliyor. kaldı ki hala daha nato üyesi ülkelerle işbirliği içinde yeni üretimler yapıyor yenilerini tasarlıyorsun.
bir ikincisi bu ittifak rusya'dan ziyade çin'in güdümünde ve çin'in çıkarlarına hizmet ediyor. çin halk cumhuriyeti ise uygur bölgesi sorunu nedeniyle türkiye'nin üyeliğine hiç sıcak bakmıyor.
netice itibarıyla bizi yönetenlerin örgütle ile salvoları kendi oy verenlerinin gözünü boyamak maksadıyla yapılan laf-ı güzaftan ibaret. eğer samimi olsalardı başta israil olmak üzere batı ülkeleri ile askeri ilişkilerini zayıflatırlardı. oysa tam aksine yine başta israil olmak üzere batı ülkeleri ile askeri ilişkiler giderek güçleniyor.
ha bunu bu iktidara oy verenler bilmiyor mu sanki diyeceksiniz? bence büyük çoğunluğu bilmiyor. bilenler ise maalesef üç maymunu oynuyor. çünkü bu ülkede koltuk ya da makam çok tatlı bir şey, bi kere insanın götüne değdi mi bırakası gelmiyor. süleyman demirel'in 7 kere gidip 8 kere gelmesi de bu yüzden. cumhurbaşkanlığı süresini uzatmak için anayasayı hallaç pamuğu gibi atanlardan bahsediyoruz.