Babamla şiddetli geçimsizlik sonucu yollarımızı ayırdığımız yıllardı. Bir zaman sonra bu program yayınlanmaya başladı. Orda hep babamı beni çağırırken hayal ederdim. Arka fonda ki Gülpembe.. Bizim şarkımızdı.. Ne tesadüf .
O kapının açılışında o müzik sesinde ona koşuşum, heyecandan bıçak gibi kesilen nefesim, kuacağına aldığında onun kokusunu ciğerlerime çekişimm içler acısıydı.. (hayal etmeme rağmen) Her çağırılmadığım program kesin geldiler evde yoktuk derdim. Her sabah evden sürüklenerek okula gönderilirdim. En son acaba ben kendim mi gitsem dedim. Belki benim onu aramamı bekliyordur diye. Yıllar sonra öğrendim o da her o şarkıyı dinlediğinde hıçkıra hıçkıra ağlarmış... Yani demem o ki güz yağmurlarıyla birgün göçtün gittin. İNANAMADIK GÜLPEMBE ...