yazılımsal geliştirmeler olmazsa, en azından yerinde ve zamanında uygulanmazsa maksimum 5 yıla uzaya karışacak, Schrödinger'in Kedileriyle birlikte telegram'ın sünnet düğününde çeyrek altın takacaktır. alakasız ve gereksiz başka bir başlığa gitmek için;
(bkz:tolstoy'un sakalını kitap ayracı olarak kullandığı son 5 yılı)
edito: ekledim çıkardım çarptım böldüm.
benimki, işe yarar ios uygulamaları başlığına girilmiştir. biraz kara mizah kokuyor gibi.
ios ürünlerinden herhangi birine sahip kişilerin tabiri caizse nemalanabileceği bir başlık. ios işletim sistemi, anroid gibi geniş ürün yelpazesine sahip değil. nadiren de olsa çok güzel şeyler ücretsiz olarak çıkabiliyor. işte benim listem;
işaret-işaret dilini görsel olarak elbette öğrenmemizi sağlayan, en azından güzel bir temel, altyapı hazırlayan çok hoş bir uygulama.
horizon-özellikle telefonun kamerasıyla ister fotoğraf ister video çekin, kamerayı ne kadar dönderirseniz dönderin, sallarsanız sallayın düz çeker fotoğrafları, videoları.
shazam-dinlettiğiniz müziğin ismini bulan program.
yandex.disk-bilgisayar ve ios işletim sistemine sahip cihaz arasında çok güzel ürün transferi yapmanıza olanak veren bir program. üyelik ve indirmek ücretsiz.
oplayer lite-vlc player'den daha kullanışlı daha basit ve daha amaca yönelik bir video oynatma uygulaması. ücretsiz tabii ki.
facetune 2-çok fonksiyonlu bir shop programı. arka planı buğulu yapması özelliğini çok seviyorum.
dictate-konuşmayı yazıya döken enfes bir ücretsiz uygulama.
doğaya kaçış-kamp, dapcılık, treking gibi bazı doğa sporları ile alakalı çok güzel bilgiler sağlayan program. örneğin ''kış kampı için 21 ipucu'' ve ''vahşi hayvanlara karşı alınacak önlemler'' gibi bazı bilgilendirici yazılar da bulunduruyor.
patika-yogaya başlamak isteyenler için mükemmel bir mindfullness app'si, meditasyon aracı, yoğun bir günün sonunda ilaç gibi gelecek bir yardımcı.
yogaglo-patika ile hemen hemen aynı amaca sahip uygulama.
işaret-işaret dilini görsel olarak elbette öğrenmemizi sağlayan, en azından güzel bir temel, altyapı hazırlayan çok hoş bir uygulama.
horizon-özellikle telefonun kamerasıyla ister fotoğraf ister video çekin, kamerayı ne kadar dönderirseniz dönderin, sallarsanız sallayın düz çeker fotoğrafları, videoları.
shazam-dinlettiğiniz müziğin ismini bulan program.
yandex.disk-bilgisayar ve ios işletim sistemine sahip cihaz arasında çok güzel ürün transferi yapmanıza olanak veren bir program. üyelik ve indirmek ücretsiz.
oplayer lite-vlc player'den daha kullanışlı daha basit ve daha amaca yönelik bir video oynatma uygulaması. ücretsiz tabii ki.
facetune 2-çok fonksiyonlu bir shop programı. arka planı buğulu yapması özelliğini çok seviyorum.
dictate-konuşmayı yazıya döken enfes bir ücretsiz uygulama.
doğaya kaçış-kamp, dapcılık, treking gibi bazı doğa sporları ile alakalı çok güzel bilgiler sağlayan program. örneğin ''kış kampı için 21 ipucu'' ve ''vahşi hayvanlara karşı alınacak önlemler'' gibi bazı bilgilendirici yazılar da bulunduruyor.
patika-yogaya başlamak isteyenler için mükemmel bir mindfullness app'si, meditasyon aracı, yoğun bir günün sonunda ilaç gibi gelecek bir yardımcı.
yogaglo-patika ile hemen hemen aynı amaca sahip uygulama.
herkese esenlik getirmesini diliyorum. zengin ahalisine duble esenlikler.
alman gibi başlayıp türk gibi bitirdiğim bir yıl idin. bu yıl ters orantı yapacağım. seni geçmişin tozlu raflarına uğurlarken yeni bir eski yıla merhaba diyorum.
buraya zeki olması, espiritüel olması, alfa olması diyenlere laflar hazırlamadım. onlara geçmiş olsun öncelikle.
sizinle birlikte olana kadar, ya da sizinle sevgili olmuş olana kadar çok sevgili ya da eş değiştirmiş olmaması. tabiri caizse değmesin ellerimiz modunda bir kadın olması. şimdi bunu ''bakire kadın arayan piç erkek'' maskesini takınarak yazdığımı düşünebilirsiniz. amma velakin öyle değil işte.
öncelikle şu kavrama bir bakalım;
(bkz:oksitosin)
oksitosin kadın cinsinde orgazmı tetikleyen bir hormondur. aşk hormonu diyeni de vardır. doğum sırasında ve süt vermesürecinde de salgılanan bu hormon bir annenin çocuğuna karşı hissettiği karşılıksız/koşulsuz sevginin de kaynağı sayılabilir. hatta ''ana gibi yar olmaz'' sözünün doğruluğunu da kanıtlayabilir. neyse.
dediğim gibi oksitosin, orgazmı tetikleyen bir hormon. peki bu kavramın ''evlenilecek kadın'' ile alakası ne?
şu an tamamiyle kafadan atıyorum. 100 erkekle cinsel birleşme yaşamış bir kadını düşünelim adı merveolsun ve 5 erkekle cinsel birleşme yaşamış bir kadını düşünelim adı gamzeolsun.
şimdi, mantıken şunu diyebiliriz ki, 100 erkekle cinsel birleşme yaşan merve, oran sebebince 5 erkekle cinsel birleşme yaşayan gamzeye göre olasılıksal olarak oksitosin seviyesini yüksek salgılatmış bir partnerle birlikte olma ihtimali daha yüksektir.
1 piyango bileti alırken kazanma ihtimali 0.1 ise, 10 piyango bileti alınca kazanma ihtimali 1.0 olur. sayı arttıkça kazanma olasılığı artar. mantık bunu işaret eder, kezbanlar ne der bilmiyorum. konumuz da değil zaten. neyse.
peki oksitosin seviyesini yüksek salgılatmış bir erkekle birlikte olmuş bir kadınla neden evlenilmez?
Bir kadın birlikte olduğu 100 erkek içinden sadece oksitosin seviyesini yüksek seviyede yaşatmış o bir tek erkekle birlikte olmuş bile olsa, hatta o erkek o kadına çok kötü davranmış da olsa, aldatmış da olsa 100 erkekle birlikte olup oksitosin seviyesini yükseğe çıkarmış bu erkekle kıyaslayacak her potansiyel partnerini. yatakta, sosyal ilişkilerde, birebir ilişkilerde, konuşurken gülerken bile. çünkü neden?
kadın bir defa kendi zirvesini tatmış, onu zirveye taşıyan kişiyi tanımış. o erkek bir defa aklında artık bir zeus, bir herkül, bir james bond. o erkek dışında kalan her erkek o kadın için ''yakışıklı değil ama sempatik'' kategorisinde bulunan erkeklerdir.
bu kadın evlendi diyelim. kocası ile arası gayet iyi. kocası bu kadına gayet de iyi davranıyor. anlayışla, sevgiyle, tutkuyla, sadakatle yaklaşıyor.
ancak kadın için bunların pek bir karşılığı yok. kadın geçmişte o zirveyi daha yukarı taşıyacak bir erkek arıyor. bulamayınca her şey kağıt üzerinde harikulade olsa dahi boş. gerçek tutkuyu arzuyu hissedemiyor kocasına, partnerine karşı.
sonuç olarak evlenilecek kadının mümkün olduğu kadar geçmişte birlikte olduğu partner sayısı az olmuş olan biri olması gerekiyor.
bu, birlikte olduğu erkeğin -mesela siz- seviyesinden yüksek seviyede bir erkekle birlikte olmuş, zaman geçirmiş bir kadınla da evlenilemeyeceğini gösteriyor doğrudan şekilde. çünkü oksitosin, cinsel birleşme ile salgılanmaz sadece. sadece sarılma ile bile salgılanabiliyor.
az partnere sahip olmuş bir kadının çok partnere sahip olmuş kadına kıyasla artısı nedir, faydası nerededir peki?
kadın tekelinde değil de sıradan bir insan bile geçmişini düşünürken, kötü hatıraları veya duyguları unutmaya meyillidir. oksitosin seviyesini zirveye taşımış erkeğin kötü özelliklerini unutmaya çalışan bir kadının gözünde o erkek eskiden nemrut bile olsa en azından artık bir zeus, bir james bond. yani gerçekte olduğundan daha iyi hatırlaması o nemrutu.
ancak bunu elbette ki dini argümanlarla temellendiremeyiz. en azından ben yapamam. yapılmasını da doğru bulmam. zira kendim gibi sayılı dinsiz gördüm. görebileceğiniz en imansız insanlardanım.
sizinle birlikte olana kadar, ya da sizinle sevgili olmuş olana kadar çok sevgili ya da eş değiştirmiş olmaması. tabiri caizse değmesin ellerimiz modunda bir kadın olması. şimdi bunu ''bakire kadın arayan piç erkek'' maskesini takınarak yazdığımı düşünebilirsiniz. amma velakin öyle değil işte.
öncelikle şu kavrama bir bakalım;
(bkz:oksitosin)
oksitosin kadın cinsinde orgazmı tetikleyen bir hormondur. aşk hormonu diyeni de vardır. doğum sırasında ve süt vermesürecinde de salgılanan bu hormon bir annenin çocuğuna karşı hissettiği karşılıksız/koşulsuz sevginin de kaynağı sayılabilir. hatta ''ana gibi yar olmaz'' sözünün doğruluğunu da kanıtlayabilir. neyse.
dediğim gibi oksitosin, orgazmı tetikleyen bir hormon. peki bu kavramın ''evlenilecek kadın'' ile alakası ne?
şu an tamamiyle kafadan atıyorum. 100 erkekle cinsel birleşme yaşamış bir kadını düşünelim adı merveolsun ve 5 erkekle cinsel birleşme yaşamış bir kadını düşünelim adı gamzeolsun.
şimdi, mantıken şunu diyebiliriz ki, 100 erkekle cinsel birleşme yaşan merve, oran sebebince 5 erkekle cinsel birleşme yaşayan gamzeye göre olasılıksal olarak oksitosin seviyesini yüksek salgılatmış bir partnerle birlikte olma ihtimali daha yüksektir.
1 piyango bileti alırken kazanma ihtimali 0.1 ise, 10 piyango bileti alınca kazanma ihtimali 1.0 olur. sayı arttıkça kazanma olasılığı artar. mantık bunu işaret eder, kezbanlar ne der bilmiyorum. konumuz da değil zaten. neyse.
peki oksitosin seviyesini yüksek salgılatmış bir erkekle birlikte olmuş bir kadınla neden evlenilmez?
Bir kadın birlikte olduğu 100 erkek içinden sadece oksitosin seviyesini yüksek seviyede yaşatmış o bir tek erkekle birlikte olmuş bile olsa, hatta o erkek o kadına çok kötü davranmış da olsa, aldatmış da olsa 100 erkekle birlikte olup oksitosin seviyesini yükseğe çıkarmış bu erkekle kıyaslayacak her potansiyel partnerini. yatakta, sosyal ilişkilerde, birebir ilişkilerde, konuşurken gülerken bile. çünkü neden?
kadın bir defa kendi zirvesini tatmış, onu zirveye taşıyan kişiyi tanımış. o erkek bir defa aklında artık bir zeus, bir herkül, bir james bond. o erkek dışında kalan her erkek o kadın için ''yakışıklı değil ama sempatik'' kategorisinde bulunan erkeklerdir.
bu kadın evlendi diyelim. kocası ile arası gayet iyi. kocası bu kadına gayet de iyi davranıyor. anlayışla, sevgiyle, tutkuyla, sadakatle yaklaşıyor.
ancak kadın için bunların pek bir karşılığı yok. kadın geçmişte o zirveyi daha yukarı taşıyacak bir erkek arıyor. bulamayınca her şey kağıt üzerinde harikulade olsa dahi boş. gerçek tutkuyu arzuyu hissedemiyor kocasına, partnerine karşı.
sonuç olarak evlenilecek kadının mümkün olduğu kadar geçmişte birlikte olduğu partner sayısı az olmuş olan biri olması gerekiyor.
bu, birlikte olduğu erkeğin -mesela siz- seviyesinden yüksek seviyede bir erkekle birlikte olmuş, zaman geçirmiş bir kadınla da evlenilemeyeceğini gösteriyor doğrudan şekilde. çünkü oksitosin, cinsel birleşme ile salgılanmaz sadece. sadece sarılma ile bile salgılanabiliyor.
az partnere sahip olmuş bir kadının çok partnere sahip olmuş kadına kıyasla artısı nedir, faydası nerededir peki?
kadın tekelinde değil de sıradan bir insan bile geçmişini düşünürken, kötü hatıraları veya duyguları unutmaya meyillidir. oksitosin seviyesini zirveye taşımış erkeğin kötü özelliklerini unutmaya çalışan bir kadının gözünde o erkek eskiden nemrut bile olsa en azından artık bir zeus, bir james bond. yani gerçekte olduğundan daha iyi hatırlaması o nemrutu.
ancak bunu elbette ki dini argümanlarla temellendiremeyiz. en azından ben yapamam. yapılmasını da doğru bulmam. zira kendim gibi sayılı dinsiz gördüm. görebileceğiniz en imansız insanlardanım.
ana gibi yar olmaz sözünü uygulamalı kanıtlayan evdir.
oyun oynarken yayın yapan twitch yayıncısı. şurada çok orjinal kaymış;
5.10'den itibaren.
5.10'den itibaren.
süper bir plan. 1 gün önce 2 tl olan çayı 10 tl'den kaktırmaya çalışan bir müessesede ''eğlence'' adı altında sikilmek istemiyorum.
Gerizekalı turnusoludur. 0.5 yaş grubuna hitap eden bir hayal dünyası ile videolara sahip. Arz talep işleri tabi. Yazık.
Ay doğar kapı gibi,
Aspirin, hapı gibi...
Senin için büyüttüm,
Keser sapı gibi...
-al pha x
Aspirin, hapı gibi...
Senin için büyüttüm,
Keser sapı gibi...
-al pha x
Ergenlikte olan veya ergenliği uzayan biriyse ne alâ. Ancak dünyası seksten ibaret olan insan, ”seks dışında her şey seksle alakalıdır” fikrini çok yanlış benimsemiş olabilir.
Süreçle herhangi bir oluşum veya sitenin ana hedeflerinin ve vizyonunun dışına taktığının en bariz örneği. Kızlarsoruyor.com bile daha dirayetli ilerledi süreçle.
jeoloji dışında her konuya atlayan bilim insanı. en son ''ecevit görebildiğim kadarıyla baya cahil adamdı"diyen son olarak da ''elon musk'ı hiç duymadım.'' diyen biridir. güncel konulardaki cehaletini, kibrini, çok bilmişliğini gösterdikçe gösteriyor.
12.27'yi açın.
12.27'yi açın.
sadece kitapçıya girince hissedilen şey değildir. ''çok fazla soru, cevaplar için çok az zaman var anksiyetesi'' ile benzer.
(bkz:teoride mümkün pratikte imkansız şeyler)
(bkz:teoride mümkün pratikte imkansız şeyler)
çok iyi şekilde planlanmış bir yöntemden arta kalan her şeydir.
girdilerine hafif baktım da, o çok eleştirilen tipik solcunun tam karşıtı bir pozisyonda yazar olarak görünüyor. nasıl ki muhalif kesim dirayetle muhafazakar kesime ''çomar'' diyorsa bu arkadaş da muhalif kesimden gördüklerine tuzluk falan diyor. yaratıcı.
696 sayılı khk ile getirilen iç savaş maddesi başlığı için yazdıkları hakkında kendi ne düşünüyor bilmem ama, bence kendi kariyeri açısından zirvedir. yani bir başarı var o girdide. anlatılmak isteneni bilinçli şekilde ve dirayetle anlamama çabası mevcut. ya da cidden profili öyle. bu biraz daha az üzer. neyse.
şunu yazmış başlıkta;
''birileri tekrar darbe yapsa demokrasiye sahip çıkarız. çünkü o gece sabaha kadar mücadele ettik, bizimle mücadele edenlerin içerisinde her türlü görüşten insan vardı. kimse kimseye şucusun bucusun diye ayırmadı.''
kardeş demokrasiye elbette sahip çık, kimse buna bir şey demez ki? ben demem mesela. ancak ''demokrasiye sahip çıkmak'' adı altında birilerinin yönlendirmesiyle kurunun yanında yaşın yanmayacağını kim söyleyebilir diyoruz biz? sen nasıl bu kadar eminsin kendinden mesela? bu özgüvenin kaynağı nedir. senin etrafında
o mücadelede seninle olan her türden insan olabilir. ''şucusun bucusun'' meselesi birilerinin yönlendirmesi sonucu ortaya çıkan bir şey. herkes biliyor kim o ''birileri''
kandırmayalım kendimizi.
edit: bunu yazarken terorist olmuşum ya la çoktan.
696 sayılı khk ile getirilen iç savaş maddesi başlığı için yazdıkları hakkında kendi ne düşünüyor bilmem ama, bence kendi kariyeri açısından zirvedir. yani bir başarı var o girdide. anlatılmak isteneni bilinçli şekilde ve dirayetle anlamama çabası mevcut. ya da cidden profili öyle. bu biraz daha az üzer. neyse.
şunu yazmış başlıkta;
''birileri tekrar darbe yapsa demokrasiye sahip çıkarız. çünkü o gece sabaha kadar mücadele ettik, bizimle mücadele edenlerin içerisinde her türlü görüşten insan vardı. kimse kimseye şucusun bucusun diye ayırmadı.''
kardeş demokrasiye elbette sahip çık, kimse buna bir şey demez ki? ben demem mesela. ancak ''demokrasiye sahip çıkmak'' adı altında birilerinin yönlendirmesiyle kurunun yanında yaşın yanmayacağını kim söyleyebilir diyoruz biz? sen nasıl bu kadar eminsin kendinden mesela? bu özgüvenin kaynağı nedir. senin etrafında
o mücadelede seninle olan her türden insan olabilir. ''şucusun bucusun'' meselesi birilerinin yönlendirmesi sonucu ortaya çıkan bir şey. herkes biliyor kim o ''birileri''
kandırmayalım kendimizi.
edit: bunu yazarken terorist olmuşum ya la çoktan.
nazi almanyası'nda "aşağı ırk" addedilen siyahiler, engelliler veya yahudilerin yakıldığı işkence edildiği, utanıyorum söylemeye ama bir kısmının sabun yapıldığı toplama-işkence kampıdır.
(bkz:auschwitz'den sonra şiir yazmak barbarcadır)
(bkz:auschwitz'den sonra şiir yazmak barbarcadır)
aklıma papa 16. benedictus' un auschwitzi gezerken sorduğu soruyu getirmiş başlıktır..
"neden tanrım sessiz kaldın? bütün bunlara nasıl müsamaha gösterdin?"
ne zaman toplumsal utanç kaynağı haberleri, insanlık ayıbı haberleri görsem, okusam duysam aklıma bu geliyor. bizi yönetenlere, yönetmelerine müsaade edenlere bakınca bu geliyor. sadece yılgınlık var artık içimde. bir an önce şu ülkeden -büyük harflerle- siktir olup gitmek istiyorum.
"neden tanrım sessiz kaldın? bütün bunlara nasıl müsamaha gösterdin?"
ne zaman toplumsal utanç kaynağı haberleri, insanlık ayıbı haberleri görsem, okusam duysam aklıma bu geliyor. bizi yönetenlere, yönetmelerine müsaade edenlere bakınca bu geliyor. sadece yılgınlık var artık içimde. bir an önce şu ülkeden -büyük harflerle- siktir olup gitmek istiyorum.
hatırlatılması gereken şeydir.
"herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
2004 yılında şu madde eklenmiştir: "kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür."
aha da kaynak.
"herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
2004 yılında şu madde eklenmiştir: "kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür."
aha da kaynak.
anayasanın eşitlik ilkesi ile bağdaşmadığını düşündüğüm maddedir. birilerinin iki dudağının arasında hain, terorist, fetöcü olabiliriz kardeşim olabiliriz bir bok yapmış olmasak da bu ortamda her şey mümkün. tereyağından kıl çeker gibi. kendimi güvende hissetmiyorum artık amına koyim lan. herhangi bir siyasi parti veya topluluk ile bağım olmamasına rağmen, artık gerçekten kendimi türkiye'de mental ve fiziki olarak güvende hissetmiyorum işte. her geçen gün ''daha ne olabilir amk?'' diye düşünürken, nelerle karşılaşıyoruz. ben buradan klavye arkasında birilerine yağlama cilalama yapan, birilerini 1 dakika içinde hain ilan eden arkadaşlara sesleniyorum;
göstere göstere bilediğin bıçak, elini kesecek. o tetiği siz çektiniz ama mermi sizi vuracak.
göstere göstere bilediğin bıçak, elini kesecek. o tetiği siz çektiniz ama mermi sizi vuracak.