dünyanın yüz karası olgularından biri.
ülkemiz ve benzerleri durumu en iyi anlatan dizeler için:
(bkz:ünzile)
(bkz:çocuk gelin)
inceden ayar yollu gözdağı içerdiğinden -ki en azından bana söylendiğinde öyle algılıyorum- "ben bilmem eşim bilir" şeklinde yanıtlanması evladır.
"tahir efendi bana kelp demiş
iltifatı bu sözde zahirdir,
maliki mezhebim benim zira,
itikadımca kelp tahirdir."
nefi
iltifatı bu sözde zahirdir,
maliki mezhebim benim zira,
itikadımca kelp tahirdir."
nefi
fi tarihlerinde gönül yazar lakabı. aynı adlı filmde rol almasından mütevellit aldığı bu lakabın hakkını da veriyordu bana göre gönül ablamız.
(bkz:dertleri zevk edindim)
hayata, olana dair sözlük kullanıcılarının kişisel çıkarımları. haliyle nesnel olmaktan uzak öznel olmaya mahkum tespitler silsilesi. elbette bazıları tebessüm ettiriyor bazıları da hüzünlendiriyor. hasılı öyle ya da böyle nazarı dikkatleri celbediyor ki takip ediliyor ve bittabi hayata dair kişisel çıkarımlar paylaşılıyor.
(bkz:kantitatif)
(bkz:kalitatif)
pek emin değilim ama alakalı sanırım:
(bkz:altın oran)
(bkz:altın oran)
alternatif akım yani şehir şebekesinde tükettiğimiz elektrik depolanabildiği vakit başarılacağı kanaatindeyim. doğru akımın depolanabiliyor olması ile karıştırılarak alternatif akımın da depolanabildiği varsayılır.. işin teknik teferruatına fazla girmeyeceğim basitçe ölüme çare bulmak gibi bir şeydir dersem umarım anlaşılır.
niye 15. sayfası ya da 17. sayfası veya herhangi bir sayfasındaki değil de 16. sayfasından olduğu merak edilen alıntıdır.
ayrıca:
i(bkz:iz bırakan kitap cümleleri)
ayrıca:
i(bkz:iz bırakan kitap cümleleri)
(bkz:nitelikli dolandırıcılık)
genel anlamda:
mal veya hizmetin fiyatıyla birlikte diğer ayırıcı özelliklerini özetleyen vesika.
zengin sözlük bağlamında:
zengin sözlük yazarlarının kullanmayı sevmediği ya da üşenerek imtina ettiği paylaşımları kategorilere ayıran hede.
(bkz:etiketler)
mal veya hizmetin fiyatıyla birlikte diğer ayırıcı özelliklerini özetleyen vesika.
zengin sözlük bağlamında:
zengin sözlük yazarlarının kullanmayı sevmediği ya da üşenerek imtina ettiği paylaşımları kategorilere ayıran hede.
(bkz:etiketler)
incilden isa sözü:
İsâ dedi ki: "Kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği görmezsin. "
kızılderili sözü:
"yol arkadaşını yargılayıp kınamadan önce onun makosenlerini giymelisin."
İsâ dedi ki: "Kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği görmezsin. "
kızılderili sözü:
"yol arkadaşını yargılayıp kınamadan önce onun makosenlerini giymelisin."
sürmeli: "bendeki göt hiçbirinizde yok"
kabadayı
kabadayı
aşkın temel seksüel hormonları hızlandırdığı varsayımı ya da çıkarsaması doğruysa korelasyon pozitiftir. eğer bu çıkarım ya da varsayım şehir efsanesi ise tüm bildiklerinizi çöpe atın. tecrübe ile sabit olanıysa karşılıklı ilişki içinde oldukları. zaten sokaktan geçen rast gele yüz kişiye sorsanız en az yüzde yetmiş beşi pozitif bir korelasyonu onaylar nitelikte cevap verir.
ayrıca:
(bkz:aşkın farmakolojisi)
ayrıca:
(bkz:aşkın farmakolojisi)
"inceltme işareti yok bunda söylerken uzatma şunu" diyor sık sık can yoldaşım. harbiden öyle mi? değil mi? çözemedim kıt arapça bilgimle. sözlüklere baktım defalarca tdk sözlüğüne hiç güvenmem ama başkaca dayanak da yok açıklayıcı. can yoldaşıma güveniyorum inceltme işaretsiz yani şaokasız ünlüleri. kelime anlamı ise bulunduğu ortama uyumsuz.
bazen tevriye sanatıdır.
"tahir efendi bana kelp demiş
iltifatı bu sözde zahirdir,
maliki mezhebim benim zira,
itikadımca kelp tahirdir."
nefi
"tahir efendi bana kelp demiş
iltifatı bu sözde zahirdir,
maliki mezhebim benim zira,
itikadımca kelp tahirdir."
nefi
görmezden gelmeyi yeğlediğimiz en trajik dünya gerçeklerinden biri. günde yaklaşık çoğunluğu çocuk "otuz bin" kardeşimiz günlerdir yiyecek tek lokma, içecek bir damla su ihtiyacı karşılanamadığı için yaşama veda ediyor. yani dakikada 28 kişi bizim her iki nefes alıp verişimizin birinde ekmek ve su bulamadığı için son nefesini veriyor.
istihdam ve üretim için tesise eyvallah da açlık sorununu çoğu çocuk günde otuz bin insanın yaşamını yitirmesiyle iliklerine kadar yaşayan bir dünyada verimli tarım arazilerini organize sanayi için kullanmak niye. amaç illaki biirilerine peşkeş çekip zengin etmekse tarıma elverişli olmayan, çölleşen yığınla arazi var ülkemizde . ama işte mantalite "na to kefari,na to mermari" olunca; kime ne anlatmaya çalışıyorsak.
bildiğin ipimle kuşağım sikimle taşağım minvalinde lakin minareleri süngü olarak niteleyenlerin hiç mi suçu yok ve eğer varsa ahirette kimin götüne girecekse artık o süngü.