confessions

bir istanbul trajedisi

1. nesil Yazar - Bu saatte olur mu insanı

  1. toplam entry 630
  2. takipçi 20
  3. puan 14051

mert turak

bir istanbul trajedisi
çok tatlı bi adam lan aslında ayrıca çokta iyi bi sanatçı bence. hatırlıyorum başrolde aşk dizisinde oynuyordu ve gayet başarılıydı, hatta ordan kaldı aklımda. sonrasında da yeşil denizde bir güzel konuşturdu oyunculuğunu. şimdilerde ise şehir tiyatrolarında KARINCALAR - BİR SAVAŞ VARDI oyununu sahneye koyuyor.

böcek ilacı

bir istanbul trajedisi
insanların haşerelerden kurtulmak için kullandığı kimyasal. böyle gece yarısı birden bire karşılaşılan böceklerin peşinden koşarak sıkılan ilaç. genellikle kadınlar bunu sıkarken bi yandan 'ay ay ay, kaçtı kaçtı' diye bağırıp bir yandan da zıplıyorlar. sanırım insanlar üzerinde böyle bir etkisi var. püskürtmeli çeşidi candır ayrıca sinek ilacıyla karıştırılmamalıdır.

dua

bir istanbul trajedisi
kelime anlamı tanrıya yalvarma, yakarış. ondan bir şeyler dileme, sığınma. zaman zaman unuttuğumuz, anca başımız sıkışınca yaptığımız şey. insan dua etmeye başlıyorsa artık elinden bir şey gelmiyordur, yapabileceği bir şey kalmamıştır ve bunun için her şeyi bilenden yardım istemesi gerekiyordur. aslında bakıldığında insana biraz acı veriyor bu. 'allah'ım ben sana şükretmeyi unuttum, bu süre boyunca kapına gelmedim, ama artık benim elimden bir şey gelmiyor, yapabileceğim her şey bitti, ağlamaktan bitap düştüm, aslında en başında sana gelmem gerekiyordu ama yapmadım. şimdi kapındayım, çünkü çaresizim, çok çaresizim, sana sığınmaktan başka yapabileceğim bir şey kalmadı, senden istemekten başka çarem kalmadı, bana yardım et, acizliğimi gider.' demek, kolay olmuyor ama böyle, hayat böyle yani.

tarık tufan

bir istanbul trajedisi
1973 istanbul doğumlu, kabataş erkek lisesi ve istanbul üniversitesi edebiyat fakültesesi felsefe bölümü mezunu, bir zamanlar radyo programcılığı yapan, kafa dengi programının sunucularından biri olan, yedi kitap yazan, anna gibi bir yazıyı yazacak kafaya sahip enteresan insan. sevilir çok, fena halde. kitapları okunur, okunur ve tekrar okunur. en çok kraliçenin pireleri okunur ama. en duygusal olduğundan olsa gerek.

şöyle de bir bölüm vardır o kitapta, insanın dilinde olan, söyleyemediği cinsten; 'kalbimden neler geçtiğini, kafamda biriktirdiklerimi, tasarladığım her şeyi bildiğini düşünüyorum. en azından tüm bunları hissettiğini. belki de böyle bir beklenti benimkisi. çünkü bunları sana asla söylemeyeceğim. asla söylemeyeceğim. oysa o kadar dilimin ucundalar ki. rüzgar esse düşecekmiş gibi, gözlerime baksan, giderken başını bir kez geriye çevirsen, ağzımdan dökülüverecek kadar dilimin ucunda. uzunca susuşlarım, ağzımı bile açmadan öylece kalakalıp, bakışlarımı kaçırışım hep bundan. burada hava her geçen gün biraz daha soğuyor. zaman diyorum, biraz daha zaman. dilimin ucundaki kelimeler bu kış da donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler. biraz zaman diyorum. kalbimin bir yanı biraz sıcak kalabilirse bu kış, bir delilik daha yapacağım. ne bir portakal bahçesinde dolaştım ne de bir posta treninde yolculuk ettim. çiçekler bir açmaya görsün, bir çılgınlık yapıp hatır için öleceğim. aslında seni çok... özledim.' çok özledim.

kitapları;
Kekeme Çocuklar Korosu
Kraliçenin Pireleri
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Hayal Meyal
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Şanzelize Düğün Salonu
Beni Onlara Verme

şaman

bir istanbul trajedisi
ruhlarla insanlar arasında iletişim kurduğuna inanılan kişi. kötü ruhları kovduğu, şifacı ruhların öteki dünyaya gitmesine yardımcı olduğu iddİa edilir. davulla transa geçer ve atalarından el alırlar.
12 /