confessions

bir istanbul trajedisi

1. nesil Yazar - Bu saatte olur mu insanı

  1. toplam entry 630
  2. takipçi 20
  3. puan 14051

aruz ölçüsü

bir istanbul trajedisi
dizedeki hece eşitliğiyle birlikte hecelerin uzunluk (kapalılık), kısalık (açıklık) temeline dayanan ölçüdür. arap şiirine özgü bir ölçüdür. 11. yüzyıldan itibaren türk şiirinde de kullanılmaya başlanmıştır.

aruz ölçüsünde ünlü ile biten heceler açık (kısa), ünsüz ile biten heceler kapalı (uzun) olarak kabul edilir. dizenin son hecesi her zaman kapalı olarak kabul edilir. arapça - farsça sözcüklerde kullanılan uzun ünlüler(â, î, û) ile biten heceler de kapalı olarak görülür. uzun heceler çizgi (-) ile, kısa heceler nokta (.) ile gösterilir.

kuş lokumu

bir istanbul trajedisi
böyle minik minik, renkli renkli olan lokumlardır. önceleri pazarlarda küçük poşetlerde satılırdı. şimdilerde pek göremez oldum. biraz serttiler ama çok lezzetliydiler.

ayrıca jelibon bunun yanında halt etmiş, ayrıca hala bazı kafelerde türk kahvesinin yanında ikram edildiğini de belirtmek isterim.

kunduram sandukam zembilim

bir istanbul trajedisi
nazan öncel' in türkü tadında şarkısı. hafif damardan böyle;

kunduram su aldı da yürüyemiyom
diyorlar yar senden vazgeçmiş inanmıyom
içime korku düştü derdimi dökemiyom

kunduranı yama, dertlerini yama
ne şan şöhret isterim
ne servette aklım kalır
sen gidersin can gider, gerisi burda kalır

parası da pulu da yerin dibine batsın
sen bana ben sana hasret mi öleceğiz?

düşümde seni gördüm
uzanmış yatıyordun
bal dudaktan öptüm

sandukamda potur var, göynek var giyemiyom
menzilim uzaktır yanına varamıyom
dertlerin birini saysam birini sayamıyom
bir sevda türküsü tutturdum da gidiyom

düşümde seni gördüm
ayazda yatıyordun
koştum üstünü örttüm.

zembilimde katık var ekmek var yiyemiyom
lokmalar dizilmiş boğazıma yutamıyom
yıldızları görsem, denizi göremiyom
bir özgürlük çayına hasret mi öleceğiz?

düşümde seni gördüm
için için ağlıyordun
al yanaktan öptüm.

yaz helvası

bir istanbul trajedisi
içinde sanki çikolata olan helva. renginden, tadından çıkardığım bu. ama sanırım unun fazla kavrulmasından dolayı bu rengi alıyor. tahin helvasına göre daha hafiftir ve gideri daha fazladır. hele içinde ceviz parçaları da varsa oy oy oy ! ayrıca kırmızı renkte olan (hani şu pazarlarda satılan sağlıksız çeşidi) en lezzetli olanıdır.

sharbat gula

bir istanbul trajedisi
steve mccurry' nin 1984 yılında pakistan mülteci kampında fotoğrafını çektiği ve 1985 yılında national geographic' de kapak kızı olarak kullanığı hatun. kendisi 1972 doğumlu, peştun kökenli bir afgandır.

sharbet gula o fotoğraf çekildiğinde 13 yaşındaydı ve afgan halkının simgesi oldu. tüm dünyanın zihnine yeşil iri gözleri, delici bakışları ve yamalı şalıyla kazındı.

steve mccurry uzun yıllar bu afgan kıza ulaşamadı. 2001 de taliban rejiminin yıkılması sonucu national geographic ekibi ile 2002 yılında afganistana gitti ve bu hatunu buldu. 13 yıl sonra çektiği fotoğrafta değişmeyen tek şey sharbat gula' nın gözleriydi.
zenginsozluk.com/foto

ikinci el kitap

bir istanbul trajedisi
eğer ders kitabı ise, hocalardan bolca azar işitmeye neden olan kitaptır. vay efendim sorular çözülmüşmüş, boşluklar doluymuşmuş, onlar silincekmişmiş. bir sürü tantana. bıdı bıdı bik bik.

ama eğer hikaye kitabı, roman vs. ise iş değişir.

her sayfasında bir anı taşır,

altı çizili kelimeler, düşülen notlar, atılan tarihler...

insanı düşünmeye, hayallere dalmaya sevk eder.

meraklıları için istiklal caddesinde güzel yerler var. gidin bir dolaşın derim. en son cin ali sersini bulduğumda ben çok sevinmiştim mesela.

demirören alışveriş merkezi

bir istanbul trajedisi
inşaatı yıllarca sürmüştür hatta öyle ki taksimin simgesi haline gelmiştir. bittiğinde içim acımıştı, sanki taksimde bir şeyler eksilmişti. ayrıca istabul'un dört bir yanında mantar gibi büyüyen devasa alışveriş merkezlerinin yanında burası minnacıcık kaldı. her tarafı mağaza olan taksim için ne kadar gerekliydi bilinmez.

çanakkale

bir istanbul trajedisi
türkiye'nin marmara bölgesinde bulunan, buram buram tarih kokan, mutlaka gidilip görülmesi gereken şehir.

zamanında şehitliğe gitmek amaçlı yapılan bir günlük kaçamak sonucu, ilk 1 saat içinde arkadaşla orda yaşamaya karar verdik ama saatin 8 olmasına rağmen hiçbir yerin açılmaması ve insanlarının aşırı sakin olmasından mütevellit bundan vazgeçtik. tabi insan istanbul'un kargaşasına alışınca böyle oluyor.

denizine, sahiline, şirinliğine ve domatesine hayran kaldım.

o değilde üniversitenin iletişim fakültesinin yeri ve manzarası harika, insanın orda okuyası geliyor yeminlen.

erken kaybedenler

bir istanbul trajedisi
emrah serbes'in çeşitli ergen hikayelerinden oluşan kitabı. erkek denilen mahlukatın her dönem tehlikeli olduğunu anlatmak istemiş sanki bize. hele ki ergenlik, aman allah'ım!

kitap kısa kısa hikayelerden oluşuyormuş meğersem bunu sanırım 4. ya da 5. kısma geldiğimde anladım. o ana kadar karakterlerin yollarının kesişmesini bekliyordum. boşa umutlanmışım. kitapta not edilebilecek, orda burda paylaşılabilecek bir çok söz ver. beni en çok güldüren söz ise;
'anneannemin en önemli özelliği ölmemesi' cümlesi olmuştur.

tabi bir de şöyle bir şey var;

bir derviş ya da manyakoğlumanyağın teki değilseniz olayları küçültmeden ya da büyütmeden, oldukları gibi kabul ederek yaşayamazsınız.
15 /