confessions

bir istanbul trajedisi

1. nesil Yazar - Bu saatte olur mu insanı

  1. toplam entry 630
  2. takipçi 20
  3. puan 14051

başörtüsü

bir istanbul trajedisi
örtenden çok örtmeyen insanı geren, kullanmayanların ağzında sakız olan örtü. bi de nedense kadınlardan çok erkekler tartışma konusu yapıyor ya ben hiç anlamıyorum bunu. hani elalemin derdi sizi mi gerdi diyesim geliyor açıkçası. bi düşseniz mi artık yakamızdan? hı?

maskara

bir istanbul trajedisi
kirpiğe sürülecek şey değilmiş arkadaş az önce ben bunu anladım. hayır bunu kullanıp nasıl kör olmuyoruz ona da akıl sır erdirmek pek mümkün değil kanımca.
peki ben neden böyle konuşuyorum? anlatayım hemen. az önce fırçaya ihtiyacım olduğundan mütevellit bi tanesinin fırçasını temizleyip kullanayım dedim. tabi akıl edip önceden peçeteyle silmediğimi de belirtmek isterim.

aman allah'ım o ne pis bir şeydir, nasıl yapışkan, nasıl yağlı bi şeydir. sanırsın ayakkabı boyasından yapılmış. ellerime bulaştı çıkmak bilmez, lavabo ne hale geldi o konuya girmiyorum bile. her taraf leş gibi oldu yeminle. markasından mıdır nedir bilmiyorum ama tiksinmeme yetti. en son elimde çamaşır suyu ile dolaşıyodum ve ellerimi hala tam olarak temizleyemedim. işte bu tecrübeme dayanarak sürmeyin hatta çantanıza bile sokmayın diyorum. aman aman evlerden ırak.
(bkz:rimel)

yüksek bel pantolon

bir istanbul trajedisi
geçen yıllarda tekrar moda olarak gönlümüzdeki yerini tekrar almış olan istenildiğinde boğaza kadar çekilebilen mis gibi pantolon. hatta siz ona tuman bile diyebilirsiniz. belden düşme derdi yok, sürekli çekmiştirme derdi yok, çatal korkusu yok ve en önemlisi yanlardan pörtleyen can simidi yok. sırf şu son nedenden ötürü tüm kalın belli kızlar giymeli bence, sonra da çek boğaza kadar, oh miss.

bayburt

bir istanbul trajedisi
kendisi iyi de çevresi kötü bu şehrin. o kadar tanınan iller arasında kaldı ki varlığını belli edemedi garibim bi türlü. aslında tanısanız çok seversiniz bence.

ayrıca girdiğim hemen hemen her ortamda bi bayburtluyla karşılaştım ben, her yerdeyiz. farkında mısınız?

dönme dolap

bir istanbul trajedisi
eskiden çok yaygın olan luna parkların vaz geçilmez eğlence aracı ve hayatımda gördüğüm en saçma ve bi o kadar tehlikeli oyuncak. insanlar o saçma sapan, yerden bilmem kaç km yükseklikte, hiç bir emniyet olmadan o gereksiz kutunun içinde sallanırken nasıl eğleniyorlar cidden aklım almıyor. lan azcık hızlansa ya da rüzgar esse seni kim tutacak? seni ona binmeye ikna eden aklı kamiller mi?
zenginsozluk.com/foto
17 /