arapça edep (ﺍﺩﺏ) kelimesinin çoğulu (ﺁﺩﺍﺏ) olmakla beraber, yol yordam, karşılıklı ilişkilerde ahlaka uygun davranma anlamlarına gelmektedir.
ukteci: mia
- toplam entry 630
- takipçi 20
- puan 14050
ahlak, ahlakla ilgili, töre bilimi. dilimize fransızcadan (éthique) geçmiştir.
savaş bölgesi, harp alanı,
taraf, yön,
binaların ön tarafı,
alın gibi anlamlara gelen ve dilimize arapçadan (ﺟﺒﻬﻪ) geçen kelime.
Çeşmin gibi nâsiyen derindir / Ulviyyet o cebhede defindir
ukteci: mia
taraf, yön,
binaların ön tarafı,
alın gibi anlamlara gelen ve dilimize arapçadan (ﺟﺒﻬﻪ) geçen kelime.
Çeşmin gibi nâsiyen derindir / Ulviyyet o cebhede defindir
ukteci: mia
saygısız, utanmaz, edepsiz, haddini bilmez anlamlarına gelmekle beraber dilimize farsçadan (گستاخ) geçmiştir.
ev tekstilinin yanında zaman zaman kırtasiye, kozmetik ve aksesuar ürünleri de satan, indirim olduğu zamanlarda mağazaları çarşamba pazarına dönen marka.
(bkz:madam coco)
(bkz:madam coco)
Arapça (ﻣﺒﻬﻢ) ne olduğu belli olmayan, belirsiz anlamına gelen kelime.
ukteci: mia
ukteci: mia
Arapça kırık çoğul fakirler, yoksullar.
raks eden erkek anlamındaki söz. dilimize arapçadan (ﺭﻗّﺎﺹ) geçmiştir, raks kelimesinden türemiştir. günümüzde sadece erkekler için değil kadınlar için de kulanılmaktadır. ayrıca bir sezen aksu şarkısıdır.
ukteci: mia
ukteci: mia
marştan daha çok tayyip erdoğan'a methiye gibi sanki ya da bana öyle geliyor bilmiyorum.
medenileşmemiş, kaba, zalim kimse. dilimize fransızcadan (barbare) geçmiştir.
(bkz:liva)
has hatundur. evin hem reisi, hem annesidir. erkek yatarken çalışıp evini geçindirir. yapamayacağı iş yoktur. küçük yaşlardan itibaren işe güce koştukları için oldukça güçlüdürler.
karadeniz kadını olmak için karadenizli olmak yeterli değildir. orada yaşamış olmak, en az bir kere o fındık dallarından aşağıya asılmış olmak ya da o dağların ardından evine odun taşımış olmak gerekir. zorlukları tahammül gerektirir.
karadeniz kadını anaerkil ailenin en güçlü göstergesidir. o yüzden evde kadının sözü geçer genelde. ruhunda asaletle birlikte bir asilikte vardır. sanırım denizi gibi. sakin görünür ama damarlarına basıldığında cidden hırçınlaşır. eli maşalı diye tabir edilen insanlara örnektir.
karadeniz'e yolunuz düştüyse görmüşsünüzdür. yaşınızın 2-3 katı yaştaki nineler sırtlarında yük taşır. önlerinde de erkekleri yürür. bir çok erkeğin kaldıramadığı yükü tek başına kaldırır. bu manevi anlamda da olur. çünkü karadeniz'de evin yükü kadındadır. hem yemek yaparlar, hem çocuk büyütür, oktur hem de evin geçimini sağlar.
mizah yeteneği zaten doğuştan gelir. cidden komiktir bu kadın. zekası sayesinde şakayla karışık adamın ağzına rahatça sıçabilir. öyle bakar kalırsınız.
bir çoğunun adı asiye(asi, başkaldıran) ya da fadimedir. ve büyük ihtimal yaşlandıklarında bel ve diz problemleri yaşarlar. (ailemde ki 40 yaş üstü tüm kadınlarda mevcut.)
velhasıl kelam karadenizi ruhlarında hisseden kadınlardır.
( ben tüm bunları annemin bir karadeniz kadını olması sayesinde öğrendim. çektiği çileleri, yaşadıklarını onun ağzından dinledim. hala annemin ellerinde, dizlerinde genç kızlığından kalma yara bere izleri mevcuttur. odun taşırken, çay biçerken ya da fındık toplarken olmuş yara izleri.... )
karadeniz kadını olmak için karadenizli olmak yeterli değildir. orada yaşamış olmak, en az bir kere o fındık dallarından aşağıya asılmış olmak ya da o dağların ardından evine odun taşımış olmak gerekir. zorlukları tahammül gerektirir.
karadeniz kadını anaerkil ailenin en güçlü göstergesidir. o yüzden evde kadının sözü geçer genelde. ruhunda asaletle birlikte bir asilikte vardır. sanırım denizi gibi. sakin görünür ama damarlarına basıldığında cidden hırçınlaşır. eli maşalı diye tabir edilen insanlara örnektir.
karadeniz'e yolunuz düştüyse görmüşsünüzdür. yaşınızın 2-3 katı yaştaki nineler sırtlarında yük taşır. önlerinde de erkekleri yürür. bir çok erkeğin kaldıramadığı yükü tek başına kaldırır. bu manevi anlamda da olur. çünkü karadeniz'de evin yükü kadındadır. hem yemek yaparlar, hem çocuk büyütür, oktur hem de evin geçimini sağlar.
mizah yeteneği zaten doğuştan gelir. cidden komiktir bu kadın. zekası sayesinde şakayla karışık adamın ağzına rahatça sıçabilir. öyle bakar kalırsınız.
bir çoğunun adı asiye(asi, başkaldıran) ya da fadimedir. ve büyük ihtimal yaşlandıklarında bel ve diz problemleri yaşarlar. (ailemde ki 40 yaş üstü tüm kadınlarda mevcut.)
velhasıl kelam karadenizi ruhlarında hisseden kadınlardır.
( ben tüm bunları annemin bir karadeniz kadını olması sayesinde öğrendim. çektiği çileleri, yaşadıklarını onun ağzından dinledim. hala annemin ellerinde, dizlerinde genç kızlığından kalma yara bere izleri mevcuttur. odun taşırken, çay biçerken ya da fındık toplarken olmuş yara izleri.... )
fake atıyor şu aralar.
tütünü ve kağıdı ayrı ayrı satışan ve el emeği göz nuru olarak içicinin kendi çabalarıyla elde ettiği sigara. hazır sigaradan farklı olarak tütünü işlenmemiştir. bu tatta bir farka yol açıyor mu bilmiyorum ama sarma olayı cidden bir ayin gibi. yavaş yavaş milim milim ilerliyor ve emekçiye ayrı bir karizma katıyor. sigara içmememe rağmen bu sigarayı neden bu kadar övdüm onu da bilmiyorum ya, neyse.
(bkz:sigara sağlığa zararlıdır)
(bkz:kamu spotu)
ukteci: poor
(bkz:sigara sağlığa zararlıdır)
(bkz:kamu spotu)
ukteci: poor
ilaçların yapıldığı ve satıldığı yer. arapça ecza (ﺍﺟﺰﺍ) ve farsça (ﺧﺎﻧﻪ) kelimelerinin birleşmesiyle ortaya çıkmıştır.
ukteci: mia
ukteci: mia
gizli şeyleri saklamak amacıyla düzenlenen şekil ya da işaretlerin tümü. dilimize fransızcadan(chiffre) geçmiştir.
ukteci: avni
ukteci: avni
madde, şey, nesne, beden, vücut anlamlarına gelen kelime. dilimize arapçadan (ﺟﺴﻢ) geçmiştir.
ukteci: avni
ukteci: avni
yatıştırma, sakinleştirme. sukun (سکون) kökünden türemiş dilimize arapçadan(ﺗﺴﻜﻴﻦ) geçmiştir.
ukteci: avni
ukteci: avni
örnek, benzer. özellikleri hakkında fikir edinmek amacıyla bütünden alınan parça. dilimize farsçadan (ﻧﻤﻮﻧﻪ) geçmiştir.
ukteci: avni
ukteci: avni