bir istanbul trajedisi

kelime anlamı olarak urf yani kum tepesinin çoğuludur. ayrıca İslam inancına göre cennet ve cehennem arasındaki tepe olarak anlandırılır ve Günay ve sevapları eşit olan müslümanların durdurulduğu yer.

bununla beraber Dante'nin ilahi komedya adlı eserinin ikinci cildinin adıdır.

kirpigiller familyasından yuvarlak, minik burunlu, dikenleri olan memeli hayvan. çok sevimli olmasına rağmen beslemek amaçlı doğadan koparılması hem bu sevimli yaratığa hem de doğaya zarar vermektedir.

(bkz:Resul Aydemir)

insanın azim ederek başaramayacağı hiçbir şey olamadığını bana tekrar tekrar gösteren program. Bir insan vücudundan 200 kilo nasıl atabilir? ölümün kıyısından nasıl dönebilir hepsini çok güzel bir şekilde ifade ediyor bence. ayrıca şunu da gördüm, bu insanlar ne kadar kilolu olursa olsun eşleri, sevgilileri hep yanlarında. yani sevmek için kalbiniz olması yeterli, fazlasına gerek yok. bu da şekilci insanımıza bi ders olsun.

(bkz:ruhi mücerret)

yurtdışından ülkeye kendi imkanlarıyla gelen ama ne hikmetse havaalanından eve gelemeyen akrabadır. mutlaka özel arabayla gidip karşılanması gerekir.

bebişlere iç çamaşırı olarak giydirilen pamuklu, çıtçıtlı iç giysisi.

yaptığı makyajı temizlemeye üşenen kadındır. kesin bilgi yayalım.

artık genelde 'annemizin evlenmeden önceki Soyadı' şeklinde söyleniyor. en azından burada bu kadın/kız karmaşasından kurtulduk.

normal şartlarda içerik üretip YouTube üzerinden yayın yapıyor bu insanlar ama bizim ülkemizde öyle bir hale gelmiş ki içerik üretmek yerine bir birilerine diss atmaya başlamışlar. zaten büyük bir kısmı içerikleri birbirlerinden görüp tekrar ediyorlardı ki bunlar saçma sapan içerikler oluyor genelde. bir de bu yaptıkları çok büyük, çok önemli, çok kayda değer bir şeymiş gibi sırf birisi diğerinden fazla izleniyor diye bununla gurur duyar şekilde şarkılar yapıyor, bir birlerine laf sokuyorlar ve bu işten milyonlar kazanıyorlar. bu kadar berbat bu kadar leş başka hiç bir meslek (!) görmedim ben.

yoksulluk içinde olan, perişan, fakir. dilimize arapçadan (ﺳﻔﻴﻞ) geçmiştir.

ayrıca zengin sözlük yönetimi tarafından, kurallar ihlali nedeniyle uçurulan yazarların aldığı ünvan.

çay ile kahvenin ezelden beri gelen kapışmasıdır. her ikisinin yeri ayrı olsa da çay açık ara önde gelir diye düşünüyorum.

ukteci: sos

bir arapça hocası, arapçada bir deve türü olduğunu söylemişti. kim bilir hangi cins için kullanılıyor. bizde ise sadece deve anlamına geliyor.

dişi kurt. ayrıca ülkemizde çok ünlü bir oryantalin takma adı.

kağıdın yanma derecesi olmakla beraber Ray Bradbury'nin ilk olarak 1951 yılında basılan, distopya kitabının adıdır. kitapta 10 yıldır kitapları yakan bir itfaiyecinin günün birinde bir genç kızla karşılaşması sonucu yaşadığı aydınlanma konu ediliyor. ayrıca kitabın filmi de mevcuttur. okuyun, okutturun efenim.

ukteci: kozmos

Tom Hanks'in baş rolünde oynadığı forrest gump filminde, baş karakter olan forrest'in ölüm döşeğinde olan annesine sorduğu sorudur. insanın canından can alır. annesinin cevabı ise şu şekildedir;
''siram geldi,aaa hayir, sakin korkma bitanem, ölüm de hayatin bir parçasi''.

[youtube]

ayrıca sagopa kajmer'in bir pesimistin gözyaşları şarkısında da geçer.



(bkz:kendi ukdemi kendim doldurdum yalnızlığı)

şarkıcı nato'nun dört gencin hikayesini anlattığı şarkısı. bence dünya üzerinde tanınmasında ciddi etkisi olmuştur.
ukteci: fuhsabad koftecisi

pis, bulanık, kokmuş su. mecaz olarak da her türlü kötülüğü, çirkinliği yapabilecek karakterde olan insan. dilimize farsçadan (çirk+ab) geçmiştir.

(bkz:çirkef)

avrupa'ya gidemediği için ülkemizde kalmak zorunda olan suriyelilerdir. eminim bir çoğunun fırsatı olsa bir dakika bile kalmaz ülkemizde. çok zor durumda olan insanlar vardır mutlaka ama ben artık işin mülteci olmaktan çıktığını düşünüyorum. baya alışveriş merkezleri olsun, eğlence merkezleri olsun, lüks restoranlar olsun çok iyi şartlarda yaşıyor bir kısmı. yani ülkelerinde olup bitenler çok umurlarındaymış gibi gelmiyor bana. umarım en kısa zamanda ya istedikleri gibi avrupaya giderler ya da -tabi ki hala geri dönmek isteyen varsa aralarında- ülkelerindeki karışıklık sona erer ve vatanlarına geri dönerler.

farsça; (سر) baş demektir. serseri, ser verip sır vermemek, serden geçmek, serasker, sarhoş gibi kelime ve deyimler bu kökten türemiştir.

karşılıklı konuşmada muhabbeti bir güzel bitiren onay cümlesi. nokta gibi yani.

zamanında türk siyaset tarihinde çok önemli, çok başarılı işler yapmış olabilir. ama sözde devlete kafa tutan, halkın seçtiği bir kadın millet vekili için 'bu kadına haddini bildiriniz' diyerek şakşakçılarıyla birlikte bir kadına yapılabilecek en büyük psikolojik şiddeti yapmıştır kanımca. halktan olmak, halkın içinden olmak bunu gerektirir çünkü. (yersen!)

1996 doğumlu youtuber (!). ilk olarak vine'da özellikle anneannesi şahide türe ile çektiği vinelar ile ciddi bir takipçi kitlesine ulaşmış ardından da instagram alemine bulaşmıştır. vine kapanınca da youtube'a kapağı atmıştır. şuan neredeyse 2 milyon takipçisi var.