Bankacılık sisteminde gün içinde oluşan acil TL fon ihtiyaçlarının karşılanabilmesi ve ödeme sisteminde oluşabilecek tıkanıklıkların giderilebilmesi amacıyla TCMB tarafından bankalara gün sonunda (EFT kapanışına kadar) geri ödenmek üzere, gün içinde (9.00-15.00 arası) -limitleri ve teminatları dahilinde, komisyon karşılığında (faizsiz olarak)- sağlanan TL borçlanma imkanıdır.
Bankacılık sektörü gibi risklere sahip olan banka dışı kredi aracılık faaliyetleridir. Bankacılık sektörü kadar sıkı düzenlemelere tabi olmayan gölge bankacılık sektörü, bankalar gibi vade dönüştürme faaliyetlerinde bulunmakta, likidite riskine ve yüksek kaldıraçtan kaynaklı risklere maruz kalmaktadır.
Herhangi bir zaman diliminde bir yatırım aracının çeşitli vadeleri ile bu vadelerdeki getirileri arasındaki ilişkinin grafiksel ifadesidir. Dikey eksende getiri/verim (yield), yatay eksende ise vadeler yer alır. Pozitif eğimli (normal) getiri eğrisi, negatif eğimli (inverted) getiri eğrisi, düz getiri eğrisi ve orta vadelerde yüksek getiriyi ifade eden (bell shape) getiri eğrileri olarak sınıflandırılırlar. Eğrinin zaman içindeki hareketleri; dikleşmesi, “steeping” (pozitif eğimli bir eğri söz konusu ise eğrinin orijine uzak kısmının yükselmesi, yakın kısmının düşmesi, eğimin artması), düzleşmesi, “flattening” (pozitif eğimli verim eğrilerinde orijine uzak kısmın düşmesi, yakın kısmın yükselmesi, eğimin azalması) ve eğrinin şeklinin değişmeden yukarı aşağı hareket etmesi, “paralel shift” olarak adlandırılır. Eğrinin eğiminin artması, uzun vadede faizlerin (enflasyonun) yükseleceği beklentisini yansıtır. Eğimin azalması, diğer bir deyişle pozitif eğimli bir getiri eğrisinin düzleşmesi (orijine yakın tarafın yükselip, uzak tarafın düşmesi) ise, yatırımcıların ileride faizlerin düşeceği beklentisi ile mevcut faiz oranlarından daha uzun süre faydalanmak için uzun vadeye yönelmelerini, dolayısıyla artan talep ile bu vadede getirinin düşmesini, fon talep edenlerin de ileride daha düşük faiz oranlarından borçlanma imkanı imkânı doğacağı beklentisi ile kısa vadeyi tercih etmelerini, dolayısıyla arz fazlası nedeniyle getirinin artmasını ifade eder.
Borcun geri ödenmeme riskini ifade etmektedir.
Fon ve menkul kıymet transferlerinin, netleştirme olmaksızın, bir sıra dahilinde, tek tek ve anlık (sürekli) olarak mutabakatının gerçekleştirilmesidir. Çeşitli açılardan sınıflandırılması mümkün olmakla birlikte ödeme sistemleri, mutabakat tipine göre gerçek zamanlı brüt mutabakat sistemleri ve netleştirme esasına dayalı mutabakatlı sistemler olmak üzere sınıflandırılmaktadır. Günümüzde sistemik öneme sahip ödeme sistemlerinin büyük çoğunluğu gerçek zamanlı brüt mutabakat yöntemleriyle çalışmaktadır.
Merkezi yönetim bütçesi, mahalli idareler, sosyal güvenlik kuruluşları, genel sağlık sigortası, fonlar, döner sermayeler ve işsizlik sigortası fonu dengelerinden oluşmaktadır. Uluslararası karşılaştırmalarda bu tanım esas alınmaktadır.
Yurt içi tasarrufların artırılması, Devlet İç Borçlanma Senetlerinin çeşitlendirilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi amacıyla, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 28 Ocak 2009 tarihinde ilk Gelire Endeksli Senet (GES) ihracı gerçekleştirilmiştir. GES ihraçlarında getiriler, Kamu İktisadi Teşebbüsü statüsündeki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Devlet Malzeme Ofisi (DMO), Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ) ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünden (KIYEM) bütçeye aktarılan hasılat paylarına endekslenmiştir. Gelire Endeksli Senetler ile getirisi devlet gelirleriyle ilişkilendirilen bir yatırım aracı yaratılmış olmaktadır. Söz konusu senetlere uygulanacak asgari kupon ödeme garantisi sayesinde yatırımcının gelir payındaki değişimden olumsuz etkilenmesi önlenmiş olmaktadır. Bu çerçevede, söz konusu senetlerin getirilerine ilişkin ödemelerin hesaplanmasında TPAO, DMO, DHMİ ve KIYEM tarafından bütçeye aktarılan üç aylık ve altı aylık hasılat paylarının toplamı esas alınmaktadır. Gerçekleşen gelir tahsilatının bütçede açıklanan azami tutarların üzerlerinde olması durumunda yatırımcılara söz konusu azami tutar karşılıkları esas alınarak ödeme yapılır.
Geç Likidite Penceresi (GLP), TCMB'nin nihai kredi mercii sıfatıyla ödeme sistemlerinde ortaya çıkabilecek sorunların önlenmesi amacıyla bankalara geçici nitelikteki likidite ihtiyaçlarını karşılamaları için gün sonunda (saat 16.00-17.00 arasında) teminatları karşılığında, limitsiz olarak sağladığı gecelik vadeli TL borçlanma imkanı ile likidite fazlalarını değerlendirebilmeleri için aynı koşullarda sağladığı gecelik vadeli TL borç verme imkanını ifade eder.
Mutabakatın, önceden tanımlanmış olan mutabakat döngüsünün sonunda netleştirme ilkesine göre gerçekleştirildiği bir net mutabakat yöntemidir.
Bir ülke vatandaşlarının bir dönem içinde ürettiği katma değerdir.
anknot, madeni para, kaydi para veya elektronik parayı ifade eder.
aynı zamanda perdelerin iki yanına gelen kanat perde.
aynı zamanda perdelerin iki yanına gelen kanat perde.
Para politikasının uzun dönemli temel amaçlarına (büyüme ve istihdam) yönelik olarak ekonomik birimlerin karar alma süreçlerinde etkili olmayacak ölçüde düşük ve istikrarlı bir enflasyon oranını ifade eder.
Bir bireyin kişisel bütçesini yönetme sürecinde etkin ve bilinçli kararlar alabilmesini sağlayan temel finansal bilgiye sahip olması ve bu kararları uygulayarak bireysel ve toplumsal finansal refahı artırma yetisidir.
İşletmelerin orta vadeli fon ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kullanılan finansman tekniğidir. Kiracı tarafından seçilip, kiralayan tarafından satın alınan bir malın mülkiyetini kiralayanda, kullanımını ise kiracıda bırakan, kiracı ve kiralayan arasında imzalanan bir sözleşmedir.
Finansal istikrarın sağlanması amacıyla, ulusal finansal otoritelerin ve uluslararası standart belirleyici kurumların çalışmalarını koordine etmek; etkin düzenleme, gözetim ve diğer finansal sektör politikaları geliştirmek ve uygulamak üzere Finansal İstikrar Forumunun halefi olarak Nisan 2009'da kurulan uluslararası bir kuruluştur.
Türkiye'de makro finansal riskleri yakından ve etkili bir şekilde izleyebilmek için 8 Haziran 2011 tarihinde yürürlüğe giren 637 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 4059 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikle kurulan komitedir. Finansal İstikrar Komitesi, T.C. Hazine ve Maliye Bakanının başkanlığında; TCMB Başkanı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanından oluşur. Temel görevleri, üye kurumlar arasında eş güdümü sağlayarak finansal riskleri kontrol etmek ve sistemik risk oluşmasını engellemektir.
Finansal piyasalarda, bu piyasalarda faaliyet gösteren kurumlarda ve ödeme sistemlerindeki istikrarı ve şoklara karşı dayanıklılığı ifade etmektedir. Bu alanlardaki istikrar genelde finansal sistemin sağlıklı ve istikrarlı işlemesini, dolayısıyla ekonomideki kaynakların üretken bir şekilde tahsisini ve risklerin uygun bir şekilde yönetim ve dağılımını beraberinde getirmektedir. Finansal istikrarsızlığın ise ekonomide önemli sorunlar yaratacağı bilinen bir olgu olup, yaşanan finansal krizlerin yüksek maliyeti finansal istikrarın önemine işaret etmektedir.
Finansal hizmetler sektöründeki gelişmeleri takip etmek amacıyla, Finansal Hizmetler Anketi'nin farklı sorularına verilen yanıtların birlikte değerlendirilerek özetlendiği bir göstergedir.
Türkiye'deki finansal kuruluş yöneticilerinin iş durumları ile ilgili olarak, yakın geçmişe ilişkin değerlendirmeleri ile geleceğe yönelik beklentilerinin izlenerek, finansal hizmetler sektöründeki eğilim ve gelişmeleri yansıtacak göstergelerin üretilmesi amacıyla aylık olarak uygulanan bir ankettir.
fha.
fha.
Bir ekonomide yaratılan, nakde çevrilen ve değişime uğrayan tüm finansal varlık ve yükümlülüklerin sektörler ve finansal araçlar itibarıyla birbirleriyle olan finansal işlemlerini gösteren bir hesaplar setidir. Yurt içi sektörlerin birbirleriyle ve dünyanın geri kalanı ile gerçekleştirdikleri finansal işlemleri esas alarak sermaye hesabındaki fazla veya açığın finansal varlık ve yükümlülüklerle nasıl finanse edildiğini göstermektedir.
Kişilerin finansal risklere ilişkin bilgilerini ve bilinç düzeylerini artırarak karar alma süreçlerinde daha akılcı davranmalarını destekleyen bir unsurdur.
Bireylerin finansal konularda bilgilendirilmesi yoluyla finansal ürünler, fırsatlar ve risklere ilişkin farkındalığın arttığı, tüketici ve yatırımcıların finansal bilgiye erişim yollarını öğrenerek kazandıkları bilgi ve yeteneği ekonomik davranışlarına yansıtma ve bilinçli finansal karar alma yeteneklerinin geliştiği süreçtir.
Toplumun her kesimine daha geniş hizmet seçeneklerinin ulaşabilmesini sağlayacak finansal hizmetlerin artmasıdır. Finans sektöründe yaratılan fonların, reel kesime aktarılma oranı olarak da tanımlanabilmektedir. 'Finansal derinleşme' terimi ekonomiler üzerinde getirdiği makro etkiler ile farklı bir anlamda kullanılabilmektedir. Buna göre daha fazla finansal derinleşme para arzında artış anlamına gelmekte, para arzındaki artış da beraberinde ekonomik büyümeyi getirmektedir.
ABD'de finansal kurumların gecelik bazda borçlanmalarını gerçekleştirdikleri para piyasası faiz oranıdır. Para politikası uygulamasında temel gösterge niteliğinde olduğundan ABD Merkez Bankasının (FED) yakın gözetimi altındadır. FED bu piyasada oluşan günlük “Federal Funds Rate”lerin kendi açıkladığı hedef orana uygun seyretmesi amacıyla açık piyasa işlemleri yoluyla piyasadaki günlük rezerv (kullanılabilir fon) miktarını ayarlar. Örneğin, bu piyasada oluşan faizler FED'in hedef oranın altında ise, diğer bir deyişle piyasada fon fazlası varsa, FED bu miktarı açık piyasa işlemleri ile piyasadan çeker.
Yurt içi ve yurt dışı piyasalar için mal ve hizmet satımı faaliyetinde bulunan firmaların mal ve hizmet satışından doğmuş veya doğacak kısa süreli ticari alacak hakkını devretmesi karşılığında likit fon elde etmesi işlemidir. Bunun yanı sıra, firmalara vadeli satış bedellerini vadesinden önce tahsil etme imkanı sağlayan finans kuruluşlarına da 'faktoring' kuruluşları denilmektedir. Bu firmalar, vadeli satış yapmış şirketlerin fatura edilmiş alacaklarını peşin fakat iskontolu olarak satın alırlar ve vadesi geldiğinde alacağı kendileri tahsil ederler.