confessions

kozmos

1. nesil Yazar - Pazar mahmuru

  1. toplam entry 3201
  2. takipçi 53
  3. puan 44833

boks

kozmos

bıraktım ama hala sporum diyorum. özlüyorum.

bazen “ulan yıllarca gittin salona binlerce yumruk yedin yumruk attın. ama bak, bazı ana kuzularının ağzı kapanmıyor, yap bir şeyler, çıktığı deliğe geri dönmek için yalvarana kadar döv şunu, çevir suratını perşembe pazarına ?” dedirten spor.

“istemesek de çevreyle etkileşim halindeyiz. bu devrin en büyük fantazisi münzevi bir yaşam. biri biter diğeri başlar, sakin ol.” diyorum sonra.

ama cidden bardak taştı damlayana acıyorum şimdi. o dayak atma özlemiyle nefreti harmanlayıp sikicem artık o kim olacaksa.

hayır yani gerçekten, insanlar neyine güveniyor ya arkadaşım.

başkasının yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış tamam da, illa o balyozla ezsinler mi bebişko suratınızı amk? illa diliniz yanacak da sonra mı akıllanacaksınız.

hayata dair gülümseten detaylar

kozmos
yıl: 2016
konum: eskişehir
ay: nisan

balkonda sigara içerken, binanın biraz ilerisinde havuza doğru koşan 4 çocuk görmüştüm. en önde koşan çocuğun elinde iki poşet vardı. arkadaki onu yakalamaya çalışıyordu. havuzun başına geldiler ve oturdular. poşetleri açtılar. birinde kola diğerinde cips vardı. heyecanla yemeye, içmeye başladılar. aklıma çocukluğum geldi. onlar hala bugünün çocukları. istemsizce ''hala var mı böyle çocuklar?'' diye geçirmiştim içimden o gün.

unutulanlar dışında yeni bir şey yok

kozmos
türkiye'nin bağdat caddesi ile nisantaşı arasında bir prenslik olduğunu düşünenlerin, iççinin hakkını savunmak amacıyla sokaklardaki çiçekleri yolanların, hayattaki tek amacı iyi bir kariyer ve çok para kazanmak olanların, sözde din kardeşliği diye milleti soymaya calışanların, halkı birbirine düşürüp bölmeye çalışanların ve daha birçoklarının okuması gereken kitaplardan.

laubalilik

kozmos
yakın olunmayan insana karşı olmayacak şey.

ben genelde bu şekle, sevdiğim insanlarla onlara karşı giriyorum. Bir tür sınır, çerçeve içinde bazen kalamıyorum, o insanlara karşı. ha yok, değer verdiğim kimse benim onunla ona karşı saçmalayabiliyor olmamı, laubalilik gibi bir çerçeveye sokup kendini bir tür “duruşum var, kendine gel” pozuna sokuyorsa, onun ben götüne sokayım.

iz bırakmadan adam öldürme yolları

kozmos
intravenöz aracılığıyla, 60 ml toluen zerk etmek. sonrasında ne mi olacak?

o kişi toprak olacak, sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyecek... oradan özüne ulaşacak. çiçeğin özüne bir arı konacak... belki, belki o arı ben olacağım..

kaynak: kıçımın sol lobu.

selda bağcan

kozmos
yarın yokmuş gibi kendini övdüğü bir röportajına denk geldim.

yalan yok, müzik piyasasının leş şarkıcılardan geçilmediği şu dönemlerde, selda bağcan kendini övmezse ayıp. bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler. ayrıca selda bağcan cidden kendini övmese samimiyetsiz olurdu.

sabah sporu

kozmos
güne mükemmel bir başlangıçtır. Sık sık akşam sporu ile kıyaslanır. ancak ter kokmayan bir salonda, koca salonda tek başına bangır bangır bağırarak, stres atarak çalışmanın tadını akşam vermiyor.

emilio

kozmos
8 yıldır çeşitli sözlüklerde çeşitli insanlarla tanıştım. onegin gibi insanlar nadirdir internette ve hayatta. türünün son örneklerinden bile diyebilirim. klonlanıp seri üretimle çoğalması gereken biri.

duruşu, bıraktığı izlenim, sohbeti ve birikimiyle örnek alınası biri. Aynı ortamda bulunduğum için mutluyum.
49 /