arada sadece cipsi için uğradığım market.
bim uzak kalıyor yaa.
bim uzak kalıyor yaa.
ankara'dakinde geceleri çoksesli sarhoşlar korosuyla şenlenen, pavyon ışıklarıyla çeşit çeşit renkle coşan güzide semtim.
soğuk algınlığına karşı bir toz ilaç. kaynar suyla karıştırıp ılık hale gelince icilmesi makbûldur.
grip dönemlerindeki vazgeçilmez dostum, dermanım.
sen olmasan ben ne yapardım...
sen olmasan ben ne yapardım...
rusya'ya bağlı olan başkurdistan cumhuriyeti'nin yerli halkına verilen isim.
ukdeci: bir istanbul trajedisi
ukdeci: bir istanbul trajedisi
nick'inin anlamı rusça'dan 'geceyarısı mehtabı' olarak çevirlen yazar.
çince'den daha zor olan dil. kesin bilgi yayalım.
yerinde duramayan, macraperest kişi. genelde bu popülasyona mensup birey, başına meraktan iş açar, çok da iyi olur. hepinizin soyu tükenmesi dileğiyle.
kuzey'den balkanlar'a göçüp zamanla islam'ı kabul eden slavların, yakın tarihte ise sayıca azımsanmayacak kadar çok insanının ülkemize göç ettiği, aynı zamanda en yakın arkadaşımın da mensup olduğu, dünya tatlısı insanların oluşturduğu uyruk.
son bir yılda iki kez yaptığım eylem. saçım uzadıkça ağırlaşıyordu, ağırlaştıkça da dökülüyordu. ben de ilk kez, kışın, sıkıntı ve bunaltıdan kendim kendi saçımı makasla 'çat çat' diye kesiverdim. ertesi sabah da durumun vahimiyetini farkedince bandanamı kafama geçirip berberin yolunu tuttum ve 'kardeşime deney iznini verdim' diyerekten berberin merakını giderip kafamda kalanları süpürmesini acı ve hayretle izlemeye başladım. ertesi gün de üniversiteden eve, tanıdıkların tekdüze tepkisinden bıkmış olarak döndüm, bir de şapka almayı unutmuştum, ondan ayrıca da başım çok ağrıtmıştı, yeni imaj çok yakışsa da, ühü...
tanım: kış mevsiminde ya da kendisi yaklaşırken katiyen yapılmaması gereken eylem.
tanım: kış mevsiminde ya da kendisi yaklaşırken katiyen yapılmaması gereken eylem.
ankara kızılay'da bulunan fevkalade ve çok meşhur bir kitabevi. içi, en az dışı kadar güzel ve estetik açıdan güzeldir. envai çeşit kitap ve ithal süreli yayın, ayrıca berlitz yayınları'nın her ürününü barındıran bir büyük alandır burası. e tabi fiyatları da hoşluğuyla paralellik gösterdiğinden, içinde dolaşıp kitap kurcaladıktan sonra beğendiklerimi internetten alıyorum. ya işte accık bütçe dostu olsaydın, daha çok severdim seni, ühü....
ingilizce'de 'kendin yap' anlamına gelen 'do it yourself' cümlesinin kısaltması. genellikle el işi ve basit kurulum işlemini gerektiren eşyaların malzeme setleri için kullanılan isimdir.
çin yazısını oluşturan hiyeroglif sisteminin adı. doğru olarak 'hantzı' diye okunur. işin kendisi resim gibidir ama değildir aslında, çizgi çekiliyor şuraya buraya, sırasıyla sağa sola falan.
yaklaşık 6000 tanesi mi ne varmış, hepsini bilen muradına eriyormuş falan, güzel işler vesaire...
yaklaşık 6000 tanesi mi ne varmış, hepsini bilen muradına eriyormuş falan, güzel işler vesaire...
kütüphanedeki ayrı odada kitlenip ders çalışmak zorunda bırakılmak. bir de bugünlük olsa keşke!!!
(bkz: vize haftası)
(bkz: misofonya)
(bkz: vize haftası)
(bkz: misofonya)
çince'de (美国) tane tane çevirildiğinde 'güzel ülke' anlamına gelen ama bir bütün olarak 'amerika' manasını taşıyan sözcük. düşman oldukları diyara böyle bir isim koymaları insanı hayret ettirmiyor değil.
kaliteli kalemleri üreten japon menşeili marka. aralarından favorim drawing pen 0.1.
edit: 1 ayda bahsi geçen 0.1mm uçlu kalemin ucu silindi. oturup ağlıyorum sözlük.
edit: 1 ayda bahsi geçen 0.1mm uçlu kalemin ucu silindi. oturup ağlıyorum sözlük.
bol kahve ve ritalin'e abanarak geçirmek zorunda bırakılan, içinde baş karakter olunan gerilim ve dram (bazen melodram ve yahut trajedi) filmini andıran zaman dilimi.
lise 3'teyken ileri matematikten sırasıyla 7 ve 24 almıştım, bu da matematikle olan daimi alakasızlığıma dair bir kanıttı...
tabi daha sonra çeşitli etkinliklerde yer alanlara tam sözlü notunu vereceğini dese de, bana, bu ortalamayla bu notu hayatta vermeyeceğini bağırarak, sinirli bir şekilde söyledi. ve sonunda tabii ki kıyamayıp tam sözlüyü verip dersten geçirdi, ehe :)
(bkz:sözelci olmak)
(bkz:sindirilmek)
(bkz:aşağılanmak)
tabi daha sonra çeşitli etkinliklerde yer alanlara tam sözlü notunu vereceğini dese de, bana, bu ortalamayla bu notu hayatta vermeyeceğini bağırarak, sinirli bir şekilde söyledi. ve sonunda tabii ki kıyamayıp tam sözlüyü verip dersten geçirdi, ehe :)
(bkz:sözelci olmak)
(bkz:sindirilmek)
(bkz:aşağılanmak)
bizlere sıcacık havadisleri ulaştırmaya and içmiş güzel yazar, hoşgelmiş!
bugün bindiğim trende ve otobüste yanımda oturanların tüm yolculuk boyunca kurcaladıkları site. yaa bilmiyorlar ki yanlarında, orada yazan birinin oturduğunu
şaka bir yana, son zamanlarda hali iyice vasatlaşmış bir yerdir. yazıyoruz da sırf adı var diye yazıyoruz. halbuki burası öyle mi hiç, aaa!? :3
şaka bir yana, son zamanlarda hali iyice vasatlaşmış bir yerdir. yazıyoruz da sırf adı var diye yazıyoruz. halbuki burası öyle mi hiç, aaa!? :3