15 cm boylarında cik cik öten minik bir kuş. serçe kadar boyu gökkuşağı tadında renkleri var mendeburun. çok da sevimli kerata.
boş bkz kalmasın kampanyası.
tabut için halk arasında kullanılan tanım.
tabut için halk arasında kullanılan tanım.
o sayfalar tek tek elden geçecek arkadaş. o kitap kokusu, o eski kitabı okumuş arkadaşın kitabın arasında kalan notu/kurumuş çiçeği, sen sayfayı çevirirken ansızın düşecek, sen merak edip bakacaksın, duygulanacaksın. sen içeride kitap okurken mutfaktan annen "yemek hazır" diye bağırdığında alelacele kaldığın sayfanın ucunu kıvırıp koşacaksın.kıyısına köşesine not alacaksın, kendince etkilendiğin yerlerde bir şeyler karalayacaksın. e-kitap denen zımbırtıda bu mutlulukların hangisini yaşıyorsunuz sorarım size?
türk deyimiyle "ipimle kuşaam zkimle t.şşam" modunda olmaktır. dert yok tasa yok, dünya yansa umrunda değil. mahalle yanarken orospu saçını tararmış atasözü de tam olarak buraya uygun sanırım.
tutunamayanlar kitabı ile yıllar yılı hala varlığını koruyan, aramızda dolaşan yazar. geniş bir zamanda okunması gerekiyor kitapları.
eşşek sıpası da ayrıca babaların yaramazlık yapan sevimli çocuklar için kullandıkları cümledir.
çocukluk zamanlarında yapılan mahalle maçlarında, mahallede var olan tek topun sahibinin kuralları belirlemesidir.top taca çıksa da top sahibi gol diyorsa goldür, yoksa top onun, alır gider ve mal gibi kalırsınız.
çocukluğumuzdan kalma "top benim oynatmıyorum" bencilliğinin devlet-i erkan tarafından faşistleştirilmiş halidir. yönettiği ülkeyi babasının tarlası orada yaşayan insanları da ırgat görmenin bir sonucu.
osmanli devletinden beri var olan, devletin temelinin adalete dayandığını beyan eden sözdür. cümlede bahsi geçen mülk devlet demektir. tabii bu türkçe nereye çeksen oraya gidiyor ki zatı muhteremler de çektikçe çekiyorlar kendi mal mülklerine doğru.
(bkz:mülk bizim adalet bizim)
(bkz:devlet benim yaşatmıyorum)
(bkz:mülk bizim adalet bizim)
(bkz:devlet benim yaşatmıyorum)
göstermelik bir yürüyüş. yaratıcılıklarını kaybetmiş, kendi beyinleriyle düşünmeyenlerin yapabileceği bir eylem. atı alan ebeni terkisine attı geçti o yolları, o zaman aklın neredeydi diye de sorarlar adama.
sözlük gibi içine kapanmıştır o da. eli gitmez klavyeye, ekrana öyle melül melül bakar. vardır bi derdi elleşmeyin.
Gün batımında yitirdik umutları, oysa birileri de söylemeliydi sabahı olduğunu her karanlığın. tutunmaya çalışırken düşen çocukların yarası geç iyileşir. biz de öyleyiz seninle. ne sabahlara umudumuz kaldı yiten günün ardından ne de iyileşir artık yaralarımız. çocukluğumuzu da batan son güneşin kuyruğuna bağlayıp gönderdik karanlıklara.
çok sevilen, tapılan, aşık olunan kadındır. yüce rebbim herkese nasip eyleye.
(bkz:hayatımın kadını)
japonyanın bir şehri.
"6 Ağustos 1945; Sabah 08:00 sularında Hiroşima radyosu B29 tipi bir bombardıman uçağının Hiroşima'ya yaklaştığını duyurdu ve 08:15'te Enola Gay yarıçapı 0,7 metre boyu 3 metre olan Little Boy (Küçük Çocuk) lakaplı tarihin ilk atom bombasını Hiroşima üzerine bıraktı. Yaklaşık 45 saniye sonra bomba Shima Hastanesi'nin 570 metre yukarısında infilak etti. Çapı 230 metre, sıcaklığı 4000°C olan bir alev topu saniyede 440 metre hızla her yöne doğru genişlemeye başladı. 30 saniyede 12 kilometrelik bir alana yayılan bu şok dalgaları, patlamadan 8 dakika sonra 9000 metre yükseklikte o artık herkesin bildiği mantar bulutu oluşturdu."
ayrıca nazım hikmet bir şiier yazmış ve zülfü livaneli bunu çok fena söylemiştir.
"6 Ağustos 1945; Sabah 08:00 sularında Hiroşima radyosu B29 tipi bir bombardıman uçağının Hiroşima'ya yaklaştığını duyurdu ve 08:15'te Enola Gay yarıçapı 0,7 metre boyu 3 metre olan Little Boy (Küçük Çocuk) lakaplı tarihin ilk atom bombasını Hiroşima üzerine bıraktı. Yaklaşık 45 saniye sonra bomba Shima Hastanesi'nin 570 metre yukarısında infilak etti. Çapı 230 metre, sıcaklığı 4000°C olan bir alev topu saniyede 440 metre hızla her yöne doğru genişlemeye başladı. 30 saniyede 12 kilometrelik bir alana yayılan bu şok dalgaları, patlamadan 8 dakika sonra 9000 metre yükseklikte o artık herkesin bildiği mantar bulutu oluşturdu."
ayrıca nazım hikmet bir şiier yazmış ve zülfü livaneli bunu çok fena söylemiştir.
her dinleyişimde içim ürperir.
gammaz olarak da bilinir. insanlar hakkında bilgileri bilmemesi gereken kişilere kurumlara taşıyan kişilerdir. çok ahlaklı sayılmazlar.
(bkz:ispiyoncu)
derin devlet denilen yasadışı her boku yiyen bir örgütün ajanıdır. işlediği cinayetlerden yargılanmamak için uğruna kurşun yediği devlet korumamış olacak ki yurt dışına kaçmıştır. susurluk olayında faili meçhul olarak ölmüştür. yargılanmadan ölmüş olması üzücüdür.
salatalığın diğer adı. akılsızca iş yapan bireylere de aşağılamak amacıyla söylenir. salak yerine geçer.
portekiz komünist partisini anlatan Manuel Tiago eseri. yar yayınlarından çıkan kaliteli romanlardan bir tanesi.
(bkz:yarın bizimdir yoldaşlar)