confessions

olacak o kadar

1. nesil Yazar - becerikli

  1. toplam entry 644
  2. takipçi 19
  3. puan 12771

hayata dair umut veren detaylar

olacak o kadar
nadir de olsa vuku bulandır. Buyurun kıssadan hisseye:

"kanadalı mary grams, yıllar önce tarlada düşürdüğü elmas nişan yüzüğünden çoktan umudu kesmişti.

13 yıl önce kaybettiği evlilik yüzüğü ile buluşması ise dünya çapında haber oldu. yüzük tarladan taze koparılan bir havuca takılı halde bulundu. geçen yıllar içinde toprak altında kalan yüzük içinde filizlenen bir havuç sayesinde yeniden günyüzüne çıkmıştı.

84 yaşındaki mary grams ise tüm bu süre boyunca yüzüğü kaybettiğini oğlu dışında ailesindeki herkesten gizlemişti.

kendisine daha ucuz bir yüzük almış ve hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmişti.

pazartesi günü ise tarlada havuçları toplamaya çıkan oğlunun eşi, yüzüğü bulmakla kalmadı, mary grams'in 13 yıllık sırrını da ortaya çıkardı.

yüzüğü bulan colleen daley, garip şekilli havucu bir ara köpeğine vermeyi düşündüğünü de söyledi.

ancak sonra vazgeçerek mutfak lavabosunda havucu yıkadığında yüzükle karşılaştığını anlattı."

recep yazıcıoğlu

olacak o kadar
"türkiye'de ihmali mesuliyet yoktur, icrai mesuliyet vardır. yani kimse neden görevini ihmal ettin diye hesap sormuyor, neden görevini yaptın diye hesap soruyorlar."

denizli, aydın, erzincan eski valisi, allah rahmet eylesin büyük insandı.

meral akşener tayyip erdoğan görüşmesi

olacak o kadar
Gazeteci-Yazar Sabahattin Önkibar Meral Akşener'in hayatını anlattığı Meral Akşener'in Dünü ve Bugünü: ASENA isimli kitabında geçen konuşma. Önce diyalog sonra ise aksener'in neden akp'ye katılmak istediği var;

Abdullah Gül, Akşener'i Tayyip Erdoğan ile buluşturur:
Erdoğan: Meral abla hoşgeldin. Nasılsın?
Akşener: Hoşbulduk Tayyip bey siz nasılsınız?
Erdoğan: Hamdolsunhep beraber olursak daha iyi olacağız.
Akşener: Hayırlısı ne ise o olsun
Erdoğan: Gel artık. Sen bizim gelinimizsin ya. Eşin Rizeli.
Akşener: Doğru, Tuncer Rizeli
Erdoğan: Senin 28 Şubat'taki dik duruşun tarihe geçecek.
Akşener: Eksik olmayın.
Erdoğan: Katılma merasimini ne zaman yapalım?
Akşener: Bazı tereddütlerim var.
Erdoğan: Ne gibi?
Akşener: Refah ya da Fazilet Partisi2nin bir başka versiyonunu kuracaksınız, ben olamam.
Erdoğan: Hayır çok farklı bir parti kuracağız.
Akşener: Ben inanç üzerinden siyaset yapılmasına karşıyım. Böyle birşey dinimize de zarara veriyor.
Erdoğan: Hayır öyle bir parti kurmuyoruz.
Akşener: Kuruluucak parti Türkiye'nin tamamını kucaklamalı. Başörtüsünü savunurken başörtüsü takmayaların da hakkını savunmalı.
Erdoğan: Haklısın.
Akşener: Benim PKK konusunda hassasiyetim büyük. Kürt vatandaşlarımı çok seviyorum ama PKK'yı onlardan ayırmamız gerekir.
Erdoğan: Onları hiç mera etme sen.
Akşener: Ben ümmet yerine millet diyorum
Erdoğan: Açıklama yaptım okumadın mı? Milli Görüş gömleğimizi çıkardık... Demokrasi merkezli kucaklayıcı yeni bir oluşum kuruyoruz.
Akşener: Yani İslami bir parti değil diyorsunuz.
Erdoğan: Kesinlikle...
Akşener: Laikliğe saygılı.
Erdoğan: Elbette.
Akşener: Hedeflediğiniz oy?
Erdoğan: İnşallah iktidar olmak.
Akşener: Bu arada ben gelirsem özellikle Kocaeli'de beraber siyaset yaptığım bazı isimleri yanıma almak ve il teşkilatını onları da yanıma alarak kurmak isterim.
Erdoğan: Arkadaşlara da söyledim. Sizi genel başkan yardımcımız yapacağız. İktidar olursak bakanlığınız zaten tartışılmaz. Kocaeli'yle alakalı ne isterseniz olacak.
Akşener: Son bir şey, kurulacak parti Türk milliyetçiliğini sami bir şekilde kucaklayacak mı?
Erdoğan: Zerre kuşkun olmasın.
Akşener: O zaman bismillah diyelim.
Erdoğan: Haydi hayırlı uğurlu olsun...

Önkibar kitabında ayrıntılı bir şekilde ele alırken Akşener'in AKP'ni ne olduğunun kısa sürede farkına vardığını Türk kelimesine soğu olduklarını, parti içerisindeki sohbetlerde PKK'nın Kürtlerin siyasal temsilcisi gibi sunulmasından rahatsız olduğuu ve AKP'de hiç yer almadığını aktarıyor.
AKP'nin batı güdümlü olduğu, ABD ile AB'yi 'şanlı müttefik' olarak tanımlamaları gibi Akşener'i rahatsız eden şeyleri Önkibar şu şekilde aktarıyor:
Akşener'e göre AKP'yi kuracak ekip demokrasiyle ambalajlanmış sinsi dinci bir harekettir. Batı güdülü olmalarını da kuşkuyla karşılamıştır. Parti kuruluş günlerinde ABD'ye gidip kapı kağı gezilmesini ve icazet istenmesini içine sindiremez. Hele hele küresel Yahudi örgütleriyle ilişki kurmak adına olmadık isimlerin vasıta yapılmaya çalışıldığına şahit olduğunda şahitlik geçirir.
Gördüğü şuydu:
Bu hareket ya da oluşum için her şey mübahtı.
Yalan ve takiyye gaye için ihtiyaç görülüyor ve yapılıp söyleniyordu.
Siyaha rahatlıkla beyaz diyebiliyorlardı.
Derleri ülke değil kendileri ve bilinçaltlarındaki ideolojileriydi.
Rejimden intikam adına geliyorlardı.
Sonuç alma adına her şeyi inkara ve herkesle ittifaka hazırlardı.
İşte bütün bu sorgulamalardan sonra ÖMeral Akşener kararını verir.
Bu nişan bile değil söz yüzüğünü kaldırır atar.
Bu günlerde Akşener'in ağzından şu sözcükler dökülmektedir:
Ya hu bunlar bildiğimiz ecmain... Erbakan Hoca buların yanında zemzemle yıkanmış. O çok açık ve netti. Mesela Erbakan'ın Türklük ve Türk milletiyle hiçbir zaman sorunu olmamamış ve bunu sergilememiştir. Keza Erbakan devleti düşman görmez. Bunlar ikiyüzlü sabah ayrı, akşam ayrı... ben duramam burada

publius ovidius naso

olacak o kadar
Roma İmparatoluğu'nun "altın dönem" şairlerinden ve yaklaşık 2000 yıl önce hakkında verilen sürgün kararı, dün itibariyle roma belediyesi tarafından iptal edildi.

İmparator Augustus tarafından M.S. 8 yılında, halen gizemini koruyan bir nedenle sürgüne mahkum edilen Ovidius, bugünkü Romanya sınırları içinde yer alan Köstence'ye gönderilmişti. Ovidius, bundan 9 yıl sonraki ölümüne kadar bir daha Roma'ya dönememişti.

Ovidius'un sürgün edilmesi, edebiyat tarihinin gizemleri arasındaki yerini koruyor.
Sürgüne yollanma nedeniyle ilgili ortaya atılan iddialar arasında, İmparator Augustus'un kızının da karıştığı bir yasak aşk hikayesi, Augustus'un gizli bir ilişkisini keşfetmesi ya da şiirlerinin imparatora rahatsızlık vermesi de bulunuyor.
Roma belediyesi "yapılan yanlışı düzeltmek" amacıyla, ölümünün 2000. yılında Ovidius hakkındaki kararını önceki gün iptal etti. Roma Belediye Meclisi'nde çoğunluğu elinde bulunduran 5 Yıldız Hareketi'nin talebiyle yapılan oylamanın ardından konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Luca Bergamo, "Bugün aldığımız karar sembolik önem taşıyor çünkü sanatsal ifade özgürlüğünün her geçen gün daha da baskı altına alındığı bir toplumda sanatçıların kendilerini özgürce ifade edebilmesini savunuyor" dedi.
Ancak muhalif kanat meclisteki oylamaya katılmadı ve 5 Yıldız Hareketi'ni, kentin daha önemli sorunları dururken vakit kaybetmekle suçladı.
Floransa kenti de, "İtalyan dilinin babası" sayılan Dante Alighieri hakkındaki sürgün kararını yaklaşık 700 yıl sonra, 2008'de iptal etmişti.

nördlingen kasabası

olacak o kadar
Almanya'nın Bavyera bölgesinde 15 milyon yıl önce çarpan göktaşının açtığı kratere kurulmuş kasaba.

Kayıtlarda kasabanın adı ilk kez 9. yüzyılda geçiyor. Kasabayı kuranlar, kullandıkları taşların milyonlarca minik elmasla dolu olduğunu bilmiyordu. Bu yoğunlukta elmas dünyanın başka hiçbir yerinde yok. Suevite adı verilen bu kayaların elmas içerdiği bilinmediği için binaların yapımında bu taşlar kullanılmış, böylece Nördlingen dünyada elmaslı taşlarla inşa edilmiş bir kasaba oluvermiş. Kasabayı dolaşırken azıcık güneş vuran yerlerde parıldayan elmaslar oldukça göz alıcı. 19 bin kişinin yaşadığı kasabanın müzesinde göktaşı parçaları ve suevite taşları sergileniyor, ziyaretçilere göktaşı çarpması etkisiyle ilgili bilgi veriliyor.

nasa ve avrupa uzay ajansı kasabayı sıkı bir markaja almış durumda.

bahşiş

olacak o kadar
orospu ile memura işin başında verilmesi gerektiği iddiaları ortada dolanan.

Hayırsever iş adamı reza zarrab'ın da hayat felsefesi. Ailesi ve çevresinde iş yaptığı kesim ile alakalı bir durum söz konusu olsa gerek.

şeytan gerçek bir kişi eminim adı ve soyadı var

olacak o kadar
Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco'nun, İtalyan Katolik Kilisesi'nin televizyon kanalı TV2000'de verdiği beyanat.

"Şeytan kötülüktür. Milano'daki sis gibi değildir. Yayılan bir şey değildir, bir kişidir" diyen Papa, şeytanla iletişimden kaçınılması gerektiğini de söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Papa ayrıca şeytanın "nazik davranarak" insanların aklına girdiğini de söyleyerek, "Eğer ne olup bittiğini vaktinde fark etmezseniz sonu kötü olur" dedi.
Papa Francesco daha önce de birçok defa şeytandan söz etmiş ve "Yeni nesiller, şeytanın bir mit, bir figür olduğuna, bir fikir olduğuna, kötülük fikri olduğuna inandırıldı. Ama şeytan vardır ve onunla mücadele etmeliyiz" diye konuşmuştu.
Papa Francesco, 2013 yılında Vatikan'da hasta bir kişinin başına dokunarak dua etmiş ve bu dua "şeytan çıkarma ayini" olarak yorumlanmıştı.
Papa geçen hafta da, "Padre nostro" (Latince: Pater Noster - Babamız) duasında, insanı günah işlemeye yönlendirenin Tanrı olduğu yönündeki ifadelerin yanlış tercüme ürünü olduğunu söyledi ve "Bizi günaha yönlendiren şeytandır" dedi.
Vatikan uzmanları, Papa Francesco'nun şeytanın gerçek bir kişi olduğu şeklindeki görüşünün birçok Katolik için bile şaşırtıcı olabileceğini söylüyor.
Cizvit tarikatından olan Papa Francesco'nun şeytanla ilgili fikirlerinde, bu tarikatın eğitimini almasının etkili olduğu belirtiliyor.

lal singh arya

olacak o kadar
Hindistan'ın en büyük 2. Eyaleti olan Madhya Pradesh eyaletinin Mutluluk Bakanı. Hindistan'da ilk ve tek. 2016'da kurulan bakanlığın kuruluş felsefesini "insanların kendi iç refah potansiyelinin farkına varabileceği bir ekosistem yaratarak vatandaşların mutluluğunu ve hoşgörüsünü garanti altına almak" diye tanımlamıştı. Lakin işte insan her yerde insan. Kendisi şu an bir muhalif siyasetçinin 2009'da öldürülmesinden sorumlu tutuluyor ve kaçak durumda. Polis tarafından aranıyor.

* ha! Ben bunu niye yazdım? Bize ne kattı bilmiyorum? Maksat insana insanı anlatmak olsun diyelim bari.

charles jenkins

olacak o kadar
Bugün japonya'dan ölüm haberi gelen ve oldukça ilginç bir hayat hikayesine sahip 70 yaşındaki amerikalı aktör.

jenkins, 1960'lı yıllarda Güney Kore'de ABD askeriyken Kuzey Kore'ye kaçıyor ama kararı yanlış yer. Kuzey kore'de hapis cezasına çarptırılıyor ve filmlerde oyunculuk başta olmak üzere birçok işte çalıştırılıyor.

Bu ilginç hikayeleri spoilerden gizli gizli okuyalım.

40 boyunca Kuzey Kore'de zorla tutulan Jenkins 2004'de serbest bırakılması ardından gittiği Japonya'da, ailesiyle yaşıyordu.
Jenkins, 1960'lı yıllarda Kuzey Kore'ye kaçan ve sonrasında zorla film yıldızı yapılan dört eski ABD askeri arasında tek serbest bırakılan isimdi.
Jenkins'in sıra dışı hayat hikayesi, 1965 yılında görev yaptığı Güney Kore'de, Kuzey Korelilerin bir saldırısında ölme ya da Vietnam Savaşı'na gönderilme korkusuyla kuzeye kaçmasıyla başladı.
Kaçıştan sonra Rus konsolosluğuna iltica talebinde bulunmayı ve en sonunda ise bir mahkûm değişimiyle ABD'ye dönebilmeyi planlamıştı.
Ancak Rusya onun veya aynı yola başvuran üç ABD'li askerlerin iltica başvurusunu kabul etmedi ve askerler hapse atıldı.
Bu askerler daha sonra, Kim Il-sung'a eğitim vermek, çeviri yapmak, İngilizce öğretmek gibi işlerde çalışmaya zorlandı.
Ayrıca Kuzey Kore propaganda filmlerinde zalim Batılıları canlandırarak yerel yıldızlara dönüştüler.
Jenkins ileride, bu süreçte şiddete maruz kaldığını da anlatacaktı.
Jenkins, 1980 yılında, Japonya'dan kaçırılan bir kadınla evlendirildiğini ve bu evlilikten iki çocuğu olduğunu belirtiyor.
2002 yılında Tokyo ile Pyongyang arasında yapılan müzakereler sonunda Jenkins'in eşi serbest bırakıldı. İki yıl sonra ise kendisi ve çocukları da serbest kaldı.
Jenkins ülkeden ayrılırken yaklaşık kırk yıl önce kaçtığı ABD askerlerinin yanına geçti ve kendisine onursuz terhis verildi.
Aile Sado Adası'na yerleşti ve Jenkins buradaki turistik bir parkta çalıştı.
Jenkins, Ağustos ayında Los Angeles Times'a verdiği son röportajında, hâlâ Kuzey Kore'nin kendisi ve ailesine suikast girişiminde bulunacağından endişelendiğini belirtmişti.

hayata veda

olacak o kadar
Hayatı başından sonuna kadar hakkını vererek icra etme durumu ve bunu japon iş adamı Satoru Anzaki yakınlarına teşekkür etmek ve elveda demek için icraate dökmüş.

" İş makineleri devi Komatsu'nun eski yönetim kurulu başkanı Anzaki'ye, Ekim ayında safra kesesi kanseri teşhisi konulmuştu. Anzaki dünkü partiye aralarında dostları, okul arkadaşları, iş ortakları ve çalışanlarının da bulunduğu yaklaşık 1000 kişiyi davet etti. Japon iş adamı parti için başkent Tokyo'daki bir otelin salonunu kiraladı ve salonu biriktirdiği anılarla donattı."

Satoru Anzaki partiden sonra yaptığı açıklamada "Hayatım boyunca tanıştığım insanlara 'teşekkür ederim' diyebildiğim için mutluyum. Kalan zamanımı mümkün olduğunca kaliteli bir şekilde geçirebilmek için, yan etkileri nedeniyle tedavi görmemeye karar verdim" dedi.
Anzaki, partideki atmosferin melankolik bir havaya bürünmemesi için, memleketi Tokuşima'dan bir dans grubuna gösteri de yaptırdı.
Japon medyasına göre Anzaki, minnettarlığını gösterebilmek için partide mümkün olduğu kadar çok kişiyle el sıkışmaya çalıştı.
Eski bir şirket çalışanı "Çok eğlenceli bir partiydi. Ben de bir hastalıktan muzdaripim ve parti sayesinde kalan hayatımı nasıl yaşayabileceğimi yeniden düşünmeye başladım" diye konuştu.

şener haluk ferhan abdi ağa zagor chavez

olacak o kadar
Zengine metres olmaktan ziyade birer sembolize olma hali. Hani bi' şeyleri idrak ettirmek için özelliklede anlamamakta ısrar edenlere karşı kullanılan bir silah mahiyetinde. Racon ya da rol kesmek değil bu, bir ideayı dillendirmek için yine ekseriyetle engel verenlerin silahı olan teknoloji ile saman kağıtta yazanı ciftlestirme mevzusu. Bazen bir toprak ağası bazen hayali bir kahraman bazense siyasi bir figür olmak gibi. Sanki hayat diyeceğim ama pek bir ağır geliyor.

al yazmam sende gönlüm başka yerde

olacak o kadar
Selvi boylum az yazmalım filminin müziğinde geçen ve filmin konusuyla paralellik içeren bir söz. Paralellik dediysek o anlamda değil, öze dair. Yanlış anlama olmasın. Film zaten aşka dair değil daha çok insanın ihanetine dair bir film lakin konu bu değil. Konu, manevi kapitallikle alakalı. Kişinin isteğine göre değil şartlarla alakalı bir şekillenme ile alakalı. Satılık hayat ve hayaller gibi hani istemesende başka biriyle uyanmak gibi.

arap baharı

olacak o kadar
Tunus'ta bir seyyar satıcının kendisini yakmasıyla başlayan süreç. gün itibariyle tam 7 sene oldu.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde kargaşalar, ölümler, çatışmalar o gün bugündür durmak bilmedi. birçok lider koltuğundan olurken, baharı göremeyen devletler resmen olmasa da gayri resmi olarak otonom bölgelere ayrıldı. son duruma bir derlemeyle göz atalım;

-mısır; 30 yıllık mübarek devri kapandı, müslüman kardeşler iktidardan indirildi. general sisi devlet başkanı oldu. batının desteğiyle bir nebze olsa toparlandı. abd güdümünde bir yönetim kuruldu.

-suriye; paramparça oldu. yüz binlerce ölü ve yaralı... kuzeyde ypg, merkezde esad rejimi, güneyde şiiler hakim durumda. ışid denen terör örgütü bu süreçte hayat buldu ve yer yer suriye'de etkilerini gösteriyor. devrildi devrilecek denen esad, tam otorite olmamakla beraber hala devlet başkanı sıfatını koruyor. rus-iran etkisi altında bir yönetim var.

-yemen; başlarda biraz arka planda kalsa da bölgedeki şii destekli husiler ve suud destekli merkezi yönetim arasında kanlı çatışmalar devam ediyor. en son dün, eski cumhurbaşkan salih, husiler tarafından düzenlenen bir saldırı sonucunda öldürüldü. ülke yönetimi her ne kadar sunni suud etkisi altında görünse bile iran her geçen gün ülkede gücünü hissetirmeye devam ediyor.

Libya; 2011 kışında arap baharının da etkisiyle aleyhinde gösteriler düzenlenen ülkenin 40 yıllık devlet lideri kaddafi, ekim 2011'de halk tarafından linç edilerek öldürüldü. ülkede hala istikrar sağlanabilmiş değil.

Tunus; sürecin çıkış noktası ülke. protestolar sonucunda ülkede 24 yıldır iktidarda olan bin ali istifa etti ve suudi arabistan'a kaçtı. ülkede büyük ölçüde istikrar sağlanmış durumda.

husiler

olacak o kadar
iran destekli şii milis grubu. Şii mezhebinin Zeydi kolundan olan Husi aşireti, ismini 2004'te ilk isyanı başlatan Hüseyin Bedrettin El Husi'den alıyor.

2014'te yemen'deki yönetimi ele geçiren husiler, suudi arabistan ile halen sıcak savaş halinde. iran'ın şii hilali emelinin söz konusu bölgedeki en etkili silahlı gücü.

Geçtiğimiz yıllarda abd ve Suudi Arabistan öncülüğündeki mısır, bae, Katar ve diğer Arap ülkelerinin de katılımıyla yaklaşık 10 ülkeli bir ittifakin saldırılarına karşı silah bırakmadılar, tam aksine yemen'de daha da güçlenerek yönetimde iyiden iyi söz sahibi oldular. Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer Sünni ülkelere sürekli saldırı ve savaş halindeler.

Bugün ise beklenen oldu ve Suudi Arabistan tarafından desteklenen devrik lider Salih, husiler tarafından bazukayla vurularak paramparça edildi.

Başta dediğimiz gibi esasında, el-kaide nasıl suudilerin bölgedeki illegal silahlı kuvvetleriyse, husiler de aynı şekilde bölgede iran'in silahlı kuvvetleri durumunda. Dikkat çekici nokta ise husiler, el-kaide, taliban, isid vb. Gibi Anti-abd görünümlü lakin abd-Suud maşası değil aksine iran-rus destekli bir örgüt. Peki ne için? İlk sebep mezhepsel, ikinci sebep ise aden korfezini kontrol altına alıp petrol sevkiyatına yön vermek. Yani olan yine nüfusunun yarısından fazlası ekmek ve su bulamayan yemen halkına olacak.

3 aralık 2017 trabzonspor fenerbahçe doğuş maçı

olacak o kadar
iki takımında taraftarı olmamakla birlikte sıkı bi' basketbolsever olarak yazıklar olsun dediğim maç. Malum düsmanliklardan sonra bu maçta da çıkan saha olayları nedeniyle tribünler boşaltıldı ve karşılaşma 50 dakika aradan sonra tekrar başladı. Olaylar öncesi başabaş giden karşılaşmada fb doğuş oyuna ağırlığını koydu ve ilk devreyi 48-55 önde kapattı.

Saha içine dair; egehan arna'nın güzel oyunu geleceğe dair umut verirken, trabzonspor' un 48 sayısının sadece 4'ünü iki sayılık atislardan bulması, emin olmamakla beraber belki yıllar sonra bir ilktir.
12 /