confessions

ontolojik sancilarimin merhemi

1. nesil Yazar - melek gibi

  1. toplam entry 1315
  2. takipçi 54
  3. puan 41036

boşluk doldurmak

ontolojik sancilarimin merhemi
dünyanın içinde yaşadığın ortam ve mekanın içinde bize sunulan ile kendi içindekiler arasında uyumu yakaladığımız zaman dolacaktır o boşluk. işin sırrı maddesel dünyaya bağlı olmamak da. madde sadece basit bir araç. o boşluğu mekan ve zaman içindeki madde ile dolduramazsın tatlım. elbette asıl olanı aradığın için yıpranacaksın. çevrende maskelerle dolaşılan sahte bir dünyadan sana gelen feedback'ler elbette doyurmayacak seni. insanlar aslında acayip derece açlar. birileri onlara kendilerini önemli hissettirsin diye n takla atıyorlar ya da savaşıyorlar. biliyorlar sahte olduğunu ama yine elde ettikleri ile avunuyorlar. düşünürsek elde ettiğimiz her şey sonlu ve dünya üzerinde. birbirine bağlı faktörlerin içinde var oluyor ya da eriyip gidiyor. sonuçta öleceğiz. modern insan işte bu açıdan zorlanıyor.

zengin itiraf

ontolojik sancilarimin merhemi
micro görünse de ruhum macro evreninin big bang'ini ve kıyametini yaşıyor. benim evrenim katman katman, ezilmiş düz, akışkan.. lakin iki boyutta bir çemberden öteye geçmeyen zaman yolcuğu gibi bir şey bu. basitçe yaşamak her şeyi çözecek aslında da, bu konuda tam bir idiotum..

ontolojik sancilarimin merhemi

ontolojik sancilarimin merhemi
ontolojin için varlığına anlam kazandırmanın çabası içinde harcanan düşüncelerin şimdiye kadar yeterince oyalamadı mı seni? ne kadar bencilce, kalabalığın içinde birey olma süsü verilmiş küçük tanrılığın? senden istenileni gerçekleştirmek için o kadar özveri harcarken kayboldun, ikonların ve sahte ilahların arasında. kendini pantheon'da görme ihtirasına yeniliyorsun, mümkün olduğunca bunu hatırla. bir anını bölsen bin parçaya, birine bile gücünün belki yeteceğini göremiyor musun? aklınla çok fazla övündün de düşüncelerini bile kontrolden aciz kalmış gücünü kabullenmen zor mu? çaresizliklerin arasında kalmış küçük oyunlara pençeni geçirecek gücün nerede?

tanım: bir yazar.

şiir

ontolojik sancilarimin merhemi
" bir şiirin anlamı ancak bir başka şiir olabilir."der. boccaccio'nun körleriyle onların içgüdülerine hitap eden şekiller, bloom'un, farkında olmaksızın birbirlerini karşılayan şiirlerine karşılık geliyor olabilir. ancak birbirlerini karşılayan şiirler nadiren insanlara benzerler. ya insan bir şiir kadar alçak gönüllü olamaz ya da bir şiirin eli kolu bağlı kalır, ölü bir sevgiden başka bir şeyi anlatamaz olur..

yalnızlık

ontolojik sancilarimin merhemi
ilişkiler dahilinde sağlanamadığı için ilişkileri felce uğratan devingen.

insan, objeye olan ilgisini azaltarak (objeyi kendisinden aşırı derecede korumayı bir kenara bırakarak) sahici bir ilişki kurabilir. iki adet yalnızlık, ancak bu şekilde sağlanmış olur..

mutsuzluk

ontolojik sancilarimin merhemi
mutlulukla birlikte ortaya çıkar.

akademik cüppeleri, onlara her zaman bir şeyler söylemek zorunda olduklarını hatırlatan bilim insanları, çift halinde, boşluktan enerji ödünç alarak ortaya çıkan ve sonra o enerjiyi iade ederek birleşip yok olan bazı atom altı parçacıkları varsayarlar. kuantum dalgalanmaları denen şey de tam olarak buna karşılık gelir. işte bu parçacık çiftlerinin özellikleri genellikle birbirine zıttır; yüklerin +1 ve -1 olması gibi.

mutsuzluk da mutlulukla birlikte ortaya çıkar ve elbette ki boşluktan bir enerji ödünç almıştır; onu iade edecektir. hiç kimse bu dünyadan bir şey çalamaz.

vedalaşmak

ontolojik sancilarimin merhemi
yol ayrımlarını yol ayrımı olmaktan çıkaran, yapay kavşak (böylece taraflar bir kavşağın etrafında dönüp durabilirler). belki daha verimli bir yol ayrımı, vedayı bile öngörmez; ölüm gibi gelir, kavşakları kapatır ve kimse "gitme gösterisi" yapamaz olur. halkın, devrimi değil; onun gösterisini arzuladığını söylemişti rivarol. tıpkı burada olduğu gibi, taraflar da çoğu kez bir ilişkinin tarafları olduğundan, ayrılığı değil; onun gösterisini, yani vedalaşmayı arzularlar.

yaşam sancısı

ontolojik sancilarimin merhemi
sancı artar ve azalır, geçtiği sanıldığı anda en şiddetlice gelir ve vurur. kimsenin şahit olmadığı acılar, insan ruhunda geçmeyen sancılara neden olur. küçük yaşta babasını kaybeden çocuğun içinde baba sevgisi bir sancıya dönüşür, annesi gözlerinin öününde kurşuna dizilen bir bosnalı genç kızın yaşam sancısı ölene dek sürecektir, bunu hiçbir mutluluk dindiremez çünkü, mutlulukların sancılara merhem olma gücü yoktur. yaşam sancısı tam tuttum denildiğinde en mutlu anı, gelip yüreğinizi delip geçen bir çift sözdür. o sözler belki kırmak için bile söylenmez sizi, ama gelir, tam yaranızın olduğu yere dokunur. ipleri kopartır ve başıboş bırakır. kimileri için sancı bir diş ağrısıdır, ilacı alır geçer, ya da çektirir. doğum sancısı da olabilir, geçmeyecek sanılır ama bebeğin ilk ağlamasıyla silinir gider. geçmeyen yaşam sancısının izleri çok daha derinlerdedir. sağır eder, kör eder, mutsuzluğun salıncağında en gerideyken bir anda en ileriye atar insanı, şimdi mutlu olacağım derken yine geriye.. bir döngüdür bu sancı..

entropi

ontolojik sancilarimin merhemi
kainatta mevcut bulunan enerji hiçbir şekilde azalmaz ve yok olmaz sadece şekil değiştirir. zaman dediğimiz gizem, entropi sayesinde geleceğe dönük olarak akar. düzensizlik artışı olarak özetlenebilecek entropi, geleceğin bilinmesinin tek engelidir..
29 /