confessions

ontolojik sancilarimin merhemi

1. nesil Yazar - melek gibi

  1. toplam entry 1315
  2. takipçi 54
  3. puan 41031

fernando pessoa

ontolojik sancilarimin merhemi
20 yy. portekiz edebiyatının en büyük isimlerinden biri.

''insan kapalı bir pencerenin dibinde vızıldayan kör ve nafile bir böcekten başka nedir ki? pencerenin ötesindeki ışık ve ısı odağını icgüdüsel olarak hisseder. ama kördür, göremez; ışıkla arasına giren şeyi de göremez. dolayısıyla, gözü dönmüş bir halde ışığa yaklaşmaya çalışır; ışıktan uzaklaşsa da, pencereden geçerek ona asla yaklaşamaz.. bilim bu böceğe nasıl yardım edebilir? camın yüzeyinin eğri büğrülüğünü, pürüzlerini keşfedebilir, kimi yerinin daha kalın kimi yerinin daha incelikli olduğunu saptayabilir: ama kibar filozof, bütün bunlarla ışığa ne kadar yaklaşabilir? gerçekten görebilecek kadar yakın olabilir mi? sanırım dışarıdaki ışığa kendini fırlatabilmek için pencereyi bir biçimde zorlamayı her şeye rağmen başaran dahi insan ya da şairdir. o zaman da, herkesten çok daha öteye gitmenin sıcaklığını ve sevincini hisseder -ama, o bile, hep kör değil midir? ezeli hakikat'i gerçekten daha yakından tanıyabilir mi o?

izin verin, metaforu biraz daha sürdüreyim. kimileri pencereden ters yönde, geri geri uzaklaşır; önünde pencereyi bulamayınca, işte, o zaman, "camı aştık!" diye haykırırlar..''

cannibal holocaust

ontolojik sancilarimin merhemi
1980 italyan yapımı senaryosunu gianfranco clerici'nin yazdığı reality horror türünün en ilginç örneği film. bu türün diğer örnekleri blair cadısı ve paranormal activity'dir. new york'lu bir antropoloğun güney afrikaya seyahatini konu alan filmde, gerçek yamyamlar, tamamen gerçek ayinler, birbirinden mide bulandırıcı ayrıntılar yer almış. yamyam soykırımı şeklinde türkçeye çevrilebilecek filmin gösterimi 23 ülkede yasaklanmıştı..

inanmamak

ontolojik sancilarimin merhemi
mümkün değil. eninde sonunda bir şeye inanıyorsun. bu tanrı da olur bir lamba da. inanmak sınırlayıcı evet. kaos burada başlıyor. sırf tutkusuna yenilmemek için allah'a sığınan insanlar var. kendi kendini sınırlıyor. bence sonsuzluğun tam ortasında ölümlü olma meselesi bu. bir bitişin canlı kanlı kanıtıyız. başka türlü dayanamazdık..

farabi

ontolojik sancilarimin merhemi
ruhçu olmakla birlikte gizemciliği hoş gören ilk islam düşünürü. farabi'ye göre tümel us ve tanrı aynı şey değildir. ancak temel us tarı'dan çıkmıştır. farabi dini gerçekleri bilgisiz halka anlatabilmek için bir takım sembollerle işlemiştir. cennet ve cehennem gibi masallar bu sembollerden başka bir şey değildir. farabi kutsal kitabı ussallaştırmak için bir çok değimleri değiştirerek yorumlamıştır. uyunü'l mesail adlı kitabında ''kişiyi erdemli kılan tanrı'dır'' der. farabi, her işte başarı ancak tanrı'nın eliyle olur. tarı'nın bağışı her şeyi kuşatır. herkesle bitişiktir. her olan şeyin nedeni kaderdir der. buradan bakıldığında farabi'nin ahlak ilminde önemli bir yeri yoktur. farabi doğrudan doğruya ahlaktan söz açmamış ahlakı işlememiştir. ancak aristoteles töresini yorumlarken kendi düşüncelerini katarak anlatmaya çalışmıştır. farabi platon'la aristoteles'i ve böylelikle felsefeyle şeriatı uzlaştırmaya çalışarak meşşai (meşaiyye) felsefesini kurmuştur. bu anlayışıyla, yunan felsefesindeki evrenin sonsuz oluşu ilkesiyle islamlığın yaratılış ilkesini bağdaştırmak amacını gütmüştür..

dua

ontolojik sancilarimin merhemi
bir tanrı'nın varlığına inanmadan da dua edebiliyor insan. dua'dan ne anladığınıza bağlı biraz da bu. kimisine göre tanrıyla konuşmaktır. kimisi için yaşadığı doğanın üstünlüğü kabul edip düzeninin daha iyiye gitmesini sağlamak için iyi dileklerde bulunmaktır. kimisi için de bu bir felsefedir. sebebi her ne olursa olsun kesinlikle huzur veren bir eylemdir..

zengin sözlük yazarlarından şiirler

ontolojik sancilarimin merhemi
çehrelere kazınmış yılları,
gözlerden yavaşça kaybolan ışığı,
dürüstçe haykıran aynalar!
elbette aşık olduğum gerçeği,
benden saklayamazlar.
küçük girdaptan ufkun sonsuzluğuna,
akarsın bakışlarımdan sevdiğim.
dudaklarımda eğrilik,
belki en yalın doğrulara denk.
iç dünyama bir ok süzülür,
meçhul yolculuğunda yanar tutuşur,
saplanır en mahrem yerime,
bütün olur yanarım seninle..

şiir

ontolojik sancilarimin merhemi
kalbin ekg'si..  kalp atışlarının hızlandığı, ruhun güçlü ve neredeyse görünür bir şekilde sarsıldığı hissedilen  anlarda dökülür kalpten. şiirden dökülenler kalbin mırıltısıdır. bazen duyguların akışı mısralarda serttir ve o sertlik şiiri yazanın kalbindekini kalemden çıkan sözcüklere mühürler ve orada kalır. 

ruhu yatıştıran bir derenin kıyısına varır gibi yazarsınız. derin sularda yüzer gibi,  suya değen bir söğüt ağacının gölgesine oturacakmış gibi. şiirin açıkladığı, mananın gizlediği şeydir. 

şiir kalbin kahramanlığını acısını ve fırtınasını anıtlaştırır. maddeye karşı çekilen kılıçtır kalbin ateşi tarafından. hiçliğe doğru koşturan zamanın önünde dikiliverirsiniz mısralarla. anılar ve hisler  perdesi yırtılır. meydan okuyuşun rüzgarında akıp giden hayatın içinde bir diken gibi dik ve inatçı kalmanın yanında bir dağ kadar büyüktür şiir.


47 /