confessions

patriyot

1. nesil Yazar - İstikrarlı

  1. toplam entry 90
  2. takipçi 7
  3. puan 4332

nadir kitap

patriyot
Sahaflıktan çok kitap iteleme sanatını icra edenlerin mekanı. Hasarlı yada eski bir kitabı Sıfır kitap fiyatına satmaya çalışırlar. Sahaf yerine kitap mezarlarını öneririm.

ikircikli biricik

patriyot
İlhami algörün iletişim yayınlarından çıkan son romanı. kitap; istanbulda yaşayan ve çevirmenlik yapan 40 yaşında bir adamın hayattaki öyküsünü ve arayışını anlatıyor. alevi bi aileye mensup olan kahramanın yaşadıklarını anlattığı ve çoğu hikayenin yarım kaldığı, sonu okuyucuya bırakılmış olaylar ile devam ediyor. kitap daha çok sorgulamalar ile geçiyor.

kahramanın iç sesi ile olan kavgası ve sohbeti çok güzel düşünülmüş. ilhami algör gene tabuları yıkacak sorular sormuş.
tavsiye olunur dediğim kitap.

fakat müzeyyen bu derin bir tutku

patriyot
ilhami algör'ün enfes romanlarından bir tanesi. ipin ucunu kaçırmadan iyi takip ederek okunması gereken bir kitap. sevdiği kadına dair kahramanın iç sesi ve sevdiği kadın arasında kalmasını mükemmel anlatıyor üstad.

"-'' niye ulan, niye?'' alnımızda '' her nevi yanık tedavi edilir'' mi yazıyordu? nöbetçi eczane mi açmıştık? kaporta mı tamir ediyorduk? niye?"

Ayrıca kitabı ile filminin arasında çok fazla fark var. senarist efendi işi türk filmi formatına sokmak için bayağı bi çaba harcamış belli! kitapta iç sesi ile karşılıklı iki duble içip kuşlara tirad atan aşık yerine filmde romantizm kasan arif diye biri gelmiş.

tabutta rövaşata

patriyot
1996 yapımı derviş Zaim filmi. çocukluğumuza ait kareler yakalamak için bile izlenecek filmdir. mahsunun hayatı o dönemin sokaklarından sadece bir kesit. filmi izlerken aklıma eminönü, sirkeci, mahmutpaşadaki evsizler geldi sürekli... hala daha bu şekilde hayatın sillesini yemiş insanlar küçükpazarda yaşıyorlar.

ilhami algör

patriyot
kendi dünyasını bize deli dehşet dil oyunları ile sunan usta yazar. kelimeler ile adam resmen akrobasi yapıyor ve sizi eminönü'den alıp bir anda boğaziçi köylerinde gezintiye çıkarıyor. o kadar seri ki ipin ucu kaçınca tekrar başa dönmek zorunda kalıyorsunuz. karakterlerin kendi kendilerine yaşaması ve tamamen bize ait, bizim gibi yalnızların iç dünyasını yansıtması daha anlamlı kılıyor. bu adama dikkat edin dostlar. yazdıklarını kaçırmayın.

(bkz:fakat müzeyyen bu derin bir tutku)
(bkz:albayım beni nezahat ile evlendir)
(bkz:kalfa ile kıralıça)
(bkz:ikircikli biricik)
(bkz:ma sekerdo gardaş)

körleşme

patriyot
elias canetti'nin en ünlü ve ilk kitabı. saniyesinin dahi kendisi için kıymetli olduğunu düşünen profesör kien'in 8 yıllık hizmetçisi ile evlenmesi sonucu yaşadığı buhranlar, kendi kendisini soktuğu durum ile sürekli olarak çarpışma halinde olması ve adamoğlunu 12'den vuran tespitleri ile kesinlikle okunması gereken bir şaheser. adam bu kitabı 26 yaşında yazmış ya birde diyecek sözüm yok.

"körlük, birbirlerini görmeleri halinde beraberlikleri düşünülmeyecek nesnelerin ve yaratıkların yanyana bulunabilmelerine olanak tanır. zamanın artık çekilmez olduğu, taşınması olanaksız bir yüke dönüştüğü noktada koparılabilmesi, ancak körlüğün yardımı ile düşünülebilir."

rindlerin akşamı

patriyot
Yahya Kemal Beyatlı şiiri. Münir Nurettin Bey tarafından bestelenmiştir.

Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.

mısır çarşısı

patriyot
kendimi bildim bileli bana dünyanın en gizemli yeri gelen çarşıdır. pederin iş yerinin dibinde olması hasebiyle sürekli olarak giderdik. kapalı çarşı gibi büyük ve kaybolunacak bir yer değildir. esnaf birbirini tanır. çarşı esnafının çoğunun deposu bizim çay ocağının bulunduğu handaydı. bundan ötürü beni tanırlardı ve ne zaman çarşıdan geçsem illa biri elime bir avuç fındık, fıstık tutuştururlardı. temmuz 98'deki patlamada çarşının içindeydim. o yıkımı görmüştüm.

çarşının içinde bulunan baharatçılar, süryani kuyumcular, malatya pazarı, sagra special çikolatacısı, kıyafetçiler, çeyizciler, aktarlar ve çarşı güllüoğlu şubesi ile nev-i şahsına münhasır bir yerdi. son gittiğimde bazı baharatçıların kapanıp yerine çeyiz ve havlucuların açıldığını fark etmiştim.

kokulara merakı olanlar için kurukahveci mehmet efendinin bulunduğu kapıdan girince soldan 4. dükkanda çok kaliteli ve özel kokular satan bir yer var. tavsiye ederim.
0 /