confessions

sos

1. nesil Yazar - samimi

  1. toplam entry 1400
  2. takipçi 25
  3. puan 26948

müşteri temsilcisinin bilmesi gereken maddeler

sos
müşteri temsilcisinin bilmesi gereken olmazsa olmaz maddelerdir. ilk 2'si şöyledir.

1-) müşteri temsilcisinin bağlı olduğu şirket her zaman haklıdır, hatasızdır, güvenilirdir.
2-) şirketin haksız olduğu durumlarda 1. madde geçerlidir.

arkadaş böyle bir sözleşme mi imzalıyorlar ne yapıyorlar? bugüne kadar karşılaştığım hiçbir temsilci de çıkıp demedi ki: "bizden kaynaklı bir sorun olmuş." diye...

yazı fontu

sos
yazının okuyucudaki etkisinde doğrudan rol oynayan yazıdaki harf, rakam ve sembollerin şekilleridir. harflerin kılık kıyafetleridir de diyebiliriz.

bu fontların kalıplaşmış kullanım alanları vardır.

örneğin "courier fontu" sinema&televizyon sektöründe kullanılır. senaryolar sadece bu fontta yazılır.

zenginsozluk.com/foto

"courier new" ise her karakterinin aynı ölçüde olması sebebiyle tam bir simetri fontudur. ciddiyeti vardır.

zenginsozluk.com/foto

helvetica fontu ise okunabilirliği en kolay ve sade, estetik yapısıyla dünyada en çok tercih edilen fonttur. reklamcılık sektöründe sık kullanılır. arial fontu bu fontun lisanssız halidir. daha doğrusu taklit edilerek ücretsiz kullanımı sağlanmıştır.

zenginsozluk.com/foto

Ve binlercesi... her geçen gün Yeni fontlar ortaya çıkmakta.

çiftlik bank

sos
ne olduğu hakkında pek fikrim yok ama iyi bir şey değil. tv'ye reklam vermesi gerçekten hayret verici bir olay. bunun reklamını neye dayanarak kabul ettiler. şimdi bunların reklamını tv'de gören şüphelenmez. çünkü tv'de çıktı sonuçta der. fakat bunların hakkında binbir türlü iddia var. yani çelişki içinde çelişki...

edit: sadece reklamları kendilerinden şüphelenmek için yeterli bence...

edit: nasıl bir ülkedeyiz bilmiyorum. bir taraftan çiftlik bank'ın tv reklamları tv'de oynarken diğer taraftan da bakanlıklar çiftlik bank hakkında suç duyurusunda bulunmuşlar. saçmalığa bak. madem tv'de neden oynadı bunların reklamları?

algı yönetimi

sos
özellikle havuz medyasının fevkalade gerçekleştirdiği eylem. ayrıca sosyal medya üzerinden de algı yönetiminin kralı dönmekte... bir şeyleri twitter gündemine taşımak çok kolay. parayı basıyorsun birileri taşıyıveriyor. mesela geçenlerde nato'dan çıkalım konulu bir tag gündemdeydi. bu tag'i birilerinin isteği üzerine birileri gündeme taşıdı. şimdi sıradan bir vatandaş, bu olaya hiç yorumu olmayan bir vatandaş bile şu etiketi gördüğünde nato'ya karşı bir negatiflik canlanır beyninde. ister istemez olur yani bu...

hele hele fetö olaylarından sonra birini karalamak o kadar kolay ki... havuz medyası birini karalamak istediği zaman sadece başına "fetöcü" ibaresini koyuveriyor. "fetöcü x" veya "x'in fetö bağlantısı ortaya çıktı" ve benzeri başlıklarla algıları istedikleri yere çekmeye çalışıyorlar.

2018'de dolar 8 tl olacak

sos
mevcut hükümetimizin altı sıfırdan sonra paradan rakam da atarak çözüm bulabileceği olay. şöyle ki 8'den 4 rakam atılır. (rakam=1 tl olarak düşünün) geriye 4 kalır. (8 lira değerinde 4 lira vereceksiniz ama hani siz normal 4 lira gibi düşünün) ayrıca 4'ün yanına 0 koy 40 yapar! çok fena saçmaladım sorry.

instagram'da yüzün yarısını gösterme hastalığı

sos
hayda bi bu eksikti dedirtmiştir. instagram'a özgü profil akımı var ki o hiç bitmedi zaten.
işte ne bileyim örneğin:

FENERBAHÇE - 2 Aralık 2013 (ne tarihi bu? afyon'un düşman işgalinden kurtuluşu mu?) - Kalp - Pıtırsu'nun Annesi - Cemile'nin Teyzesi (say say tüm sülaleyi say) - Lüleburgaz'ın Le'si - Evinin Hanımı (hmm... ev hanımı yani)

klavye delikanlısı

sos
internet ortaya çıktığında türemeye başlamış ve sayıları gitgide artmış, akıllı telefonlar ile yerini telefon delikanlısına bırakmış, sözde delikanlıları ifade eden sıfat.

sosyal medya öyle bir mecra ki küfürler havada uçuşuyor zaten. herkes birbirine kayıyor. atış serbest mottosuyla... az önce birisi videonun altındaki yorumumun altına küfür etmiş. çocuktur diye yorum atmadım. sonra bu daha da abarttı küfrün dozunu instagram falan vermiş. bir baktım instagram hesabına bildiğin ben yaşta biri. instagram'dan mesaj attım az önceki küfredip instagram hesabı veren sen miydin diye? direkt küfürle başladı zaten söze... bana adresini ver diyor. normalde bu tip şeyleri saçma bulurum. yani internetin analog olduğu dönemde kaldı bu tür atışmalar. sanki aynı ilde yaşıyormuşuz gibi ve ortada daha henüz bir şey yokken adres ver numara ver demek bana saçma geliyor. gerek yok bu tür zırvalıklara. amacın ne kardeş? ama kafam attı gerçekten kızdırdı beni. numarasını verdi. aradım açmadı. sonra neyse kardeş hadi var git yoluna diyor bana. ulan bu kadar hızlı dönülür mü?

yahu durduk yere küfreden sensin. numara veren sensin. arayınca hemen 180 derece dönüyorsun... ne günlere kaldık? çok var piyasada bu tiplerden. artık mahallede mi ezilmiş, okulda mı ezilmiş bilmiyorum ama ezik tipler bunlar. beyefendi biri olunca üslubunuz da beyefendi gibi olunca karşılarındakini muhallebi çocuğu sanıyorlar.

renkli gözlü insanlar

sos
benim gözlerim ela. ama bir değişik ela. ömrüm boyunca insanlardan yer yer gözlerime iltifat almışımdır. lisede okurken sınıftaki kızlar beğenirdi gözlerimi. ama "sadece" gözlerimi beğendiklerini, gözlerime iltifat eden ve sonrasında çıkma teklifimi reddeden kızın sonrasında öğrendim. üzüldüm.

uygulamaların hep mobil için üretilmesi

sos
son 2 yıldır daha da şiddetini göstermiş, her türlü uygulamanın sadece mobil cihazlar için üretilmesi olayıdır.

bilgisayarın suratına bakan yok. bilgisayarlar neden hor görülüyor? bizim gibi bilgisayarcılardan kim kaldı? telefona oldum olası önem vermedim yoksa bu nedenle mi bu konu benim kafama takıldı sadece? hepsiburada'dan indirimde 600'e aldığım tp-link neffos c5 max telefonu kullanıyorum. bugüne kadar 4 telefon değiştirdim. hiçbirine 700 tl'den fazla para vermedim. internet explorer gibi geriden geliyorum. iphone x'e 200x yılında sahip olurum belki...

şu girimde telefonlara olan ilgisizliğimden bahsetmiştim. > (bkz:#36813)

azerbaycan

sos
youtube'dan para kazanmanın imkansız olduğu yer.

şöyle söyleyeyim. videoma almanya'dan 33 bin kez tıklanmış. (kaçında reklam gösterimi oldu bakmadım ama en kötü 15 bininde reklam gösterimi olmuştur) bana getirisi 22 dolar.
aynı videoya azerbaycan'dan 38 bin kez tıklanmış... bana getirisi... sıkı durun... 0.18 dolar. evet yanlış duymadınız. 1 dolar bile değil. yarım dolar bile değil. 18 cent...

ya ülkece adblock kullanıyorlar. ya da bunun başka bir açıklaması yok.
youtuber da yoktur orda. azeri qardaşları neden bizim videolarda daha çok gördüğümü şimdi daha iyi anlıyorum.

ha bu arada türkiye de öyle çok para vermiyor. türkiye'den 38 bin kişi tıklasa getirisi (kabataslak bir hesap) maksimum 3-4 dolar olurdu.
43 /