sos

önce fıskiye gitti, şimdi de dinozor gitmiş.
(bkz:puhhahhahhahhah)

muhteşem bir youtube kanalı.
https://www.youtube.com/user/GoProCamera/videos

üslubuna lafım yok. üslup iyidir.

dik kafalı, ne dediğini bilmeyen, aşırıya kaçan, oportünist bir yazar değildir.

ilkokul terk gibi çeviriyor. buna rağmen hep kullanırım mecburen. çevirilerine güvenmiyorum elbette fakat yazıda neye değinildiği, hangi konudan bahsedildiği hakkında merakımı gidermek için kullanıyorum. bazen o merakı bile gideremiyor. puu yazıklar olsun sana translate!

arkadaş link atmış. dinliyorum.

eskiden mektup taşıyan günümüzde ise sadece (hala mektup atan var mı bilmiyorum olabilir) tebligat götüren çalışan. boyutu küçük kargolar varsa onların da kuryeliğini yapabiliyor.

şöyle bir düşündüm de eskiden ne anlamlı ne güzel bir meslektir kim bilir... düşünsenize telefon yok tek iletişim aracınız mektup. birinden beklediğiniz yazıyı postacı getiriyor. yani postacı çok değerli biri olmalı...

türk telekom'un IPTV hizmetidir.

web tv'si bozuk. bir film koymuşlar arkadaş tavsiye etti kirala izleye tıkladım error verdi. ulan para verip izleyeceğim ama açmıyor. başka bir film için kirala izle dedim bu sefer de hiçbir yere yönlendirmeden filmi oynattı.

hoşgelmiş www kardeşimiz.

sanki sitem sözü gibi. komik sözlük uyarısı.

avm'de rastgele seçtiği mağazayı bu kampanyadan ötürü protesto eden şahıstır.

şimdi atladığı bir yer var. "ifşa ediyorum" diyor. bilmiyor ki ülkedeki yerli&yabancı tüm kurumsal firmalar girişti bu olaya. sadece 1-2 mağaza değil ki topyekun tüm mağazalar... mağaza şubeleri yapmasa bile o mağazanın firması online mağazasında yaptı zaten bu kampanyayı.

zenginsozluk.com/foto

yalnızlık son zamanlarda genç yaşlı çoğu insanın sorunu. kendi çapımda youtube kanalım var ve youtube ile ilgili okuyorum bazı yazılanları. araştırıyorum. bir yerde okumuştum tam hatırlamıyorum neresiydi fakat okuduğuma gelince sadece youtube'u baz alıp genel olarak bir analiz çıkarmışlar ortaya ve insanların aşırı derecede youtube'da vakit harcadıkları yazıyordu yazıda. tekil kullanıcıları ele alıp, izledikleri videoların kategorisine göre, youtube'un kullanıcıların hayatında kapsadığı yeri belirlemişler. tevekkeli değil bunca insan vakitlerini youtube'da video izleyerek geçiriyor.

entry'i okumadan artı oy butonuna basmaktır.

katiyen yapmadığım iştir. belki bana küfür ediyor nerden bilcem? şaka bir yana, o zaman yazılanın bir anlamı kalmaz.

az önce sözlükte reklam kısmında domino's pizza'nın black friday konulu reklamı çıktı. önce bir kahkaha patlattım. sen de mi? yakında nalburcularda falan camekanda a4 kağıdına yazdırılmış "bılek fırıdey" yazısı görürseniz şaşırmayın. hemen yanında "fırıdeye gitti gelecek"...

sözlük içi başlık aramak için aramaya inanmak, inanmak istemektir.

lakin aramaya "yazarların" diye mi yoksa "sözlük yazarlarının" diye mi yoksa "zengin sözlük yazarlarının" diye mi başlayacağınıza karar vermekte epey zorlanırsınız.

(bkz:bunlar hep zaruri karakter sınırlaması)

kan dondurucu bir haber. artık savaşın adı terör olmuş durumda. bunlara silah desteğini veren devletler terörist başları. ortadoğu buna daha ne kadar mahkum kalacak belli değil? allah yardımcımız olsun.

az önce çıktım filmden. çok etkileyiciydi. gerçek hayattan alınmış filmleri hep sevmişimdir. böyle yerli filmleri artık zor buluruz.

internet hizmetinin fiberoptik kablolar aracılığıyla (aslında olması gereken bu) sağlanması olayıdır.

arkadaşın ev interneti fiber. evine gittiğimde dikkat ettim de fiber internette akk aşılsa bile internet adsl'deki gibi yavaşlamıyor. şimdi şöyle anlatayım akk aşıldığında fiber olanın da adsl olanın da hızı 5 mbit'e düşüyor. fakat fiberdeki 5 mbit ile adsl'deki 5 mbit aynı değil. fiberdeki 5 mbit sanki adsl'in 10 mbit'i gibi bir şey... ben onu gözlemledim. ayrıca fibere de tam gaz internet gitmiyor. tarifede 25 yazsa da 20 falan geliyor. ama gayet yeterli. hele ki bu ülkede altın...

kesinlikle sahtekarlık. fiyatı 50 lira olan ürünün üstüne 80 yaz. çiz 80'in üstünü! bir de altına ekstra indirim falan yaz. al sana black friday!

yaşadığım şehir(cik). aynı zamanda memleketim. çok küçüktür kutu gibi. "uyuyan güzel burdur" derler. güzel fazla "uyuyan burdur" yeterli. sonradan il olan illerden değildir. 1923'ten beri ildir.

trafik sorunu yoktur. her yer yakın. gerçi yakın olsa ne yazar neresi var ki zaten gidilecek?! ağaçlık alan fazladır. ağaç sorunu yok. 50 metre ilerimde koru var. akşam eve gelirken o ağaçlık alanın yanından geçiyorum bazen yanımdan hızlı hızlı sincaplar geçiyor. alıştım artık bu duruma. bazen korkutuyor keratalar.

bir aralar bedelli askerler geliyordu. sonra onları antalya'ya mı ne sevkettiler. esnaf ayaklandı bedelli geri gelsin diye... halbuki kendileri kaşındı. bedellilere bildiğin asker tıraşını 50 liradan yapan berberler oldu. normal fiyattan tıraş eden berberi diğer berberler toplanıp dövmeye kalktılar. bir gün büfeden sigara alırken büfeci bedelli askere benim önümde bir paket winston box'ı 20 liradan sattı. (ki o zamanlar en pahalı sigara 6-7 lira)

hayatımda maalesef pek yeri olmamış gereç. para biriktirmek nedir bilemedim şu hayatta. birkaç kez kumbaram oldu fakat yeterli birikimi yapamadan çok çabuk harcardım.

eskimoların içinde yaşadığı kulübe/ev.

youtube'un popüler videoları sergilediği bölüm.

bana kalırsa burda da reklam mevzusu var. burnuma kötü kokular geliyor. en olmadık, alakasız videolar trendlere giriyor. ben daha bir kez girebildim sadece.

yanıltıcı metin veya görsel ile insanlarda merak uyandırıp, insanların ilgili içeriğe tıklamalarını sağlama olayı. bir sahtekarlık türü...

haber siteleri çok yapar bunu. genelde yarım cümle ile bitirirler başlığı. bazen abartırlar ve abartılı veya konuyla alakası olmayan bir başlık atarlar. sırf fazla tıklama almak için görselleri tek bir sayfada değil de ayrı ayrı sayfalarda verirler. (bu da clickbait kapsamına girer bence)

hele youtube'un %50'si clickbait... o konuya hiç girmiyorum.