zengin itiraf

immanuelk
18 yaşında liseden mezun oldum ve üniversite ye 21 yaşında girdim. ilk yılım da tercih yapmama sebebim diye konuya girmeyeceğim çünkü uyuya kaldığım için sınava gidemedim. Diğer 2 yılda ise kız arkadaşımla aynı puan derecesinde birseyler yapıp aynı yere gitmekti. Yaptık. Ama sıralama aynı olmasına rağmen ,farklı okullar geldi. Pişman mıyım? Hayır.
monster degree
Hümanizme inanmıyorum.

Bir insanı sadece insan olduğu için sevmek, çoğu insandan daha merhametli ve daha 'insan' olan hayvanlara hakaretmiş gibi geliyor.

Bir şey '-ist' olarak anılacaksam kesinlikle 'animalist' olarak anılmayı tercih ederim.
godisnowhere
yalnız olmaktan o kadar sıkıldım ki hafta sonu almanya'ya gideceğim.

biraz da orada yalnız kalıp sıkılayım.

biraz da hollanda'da sıkılırım.

döner italya'da sıkılmaya devam ederim.

not: gerçekten sıkılıyorum, ciddiyim. eylül ayı gelse de çalışmalara devam etsem.
minduser
uzun zamandır bir şeyler yazamıyorum. sanıyorum ilham perisi benden uzun süredir uzaklarda bir yerde. umarım geri döner, sana ihtiyacım var ilham perisi.
rakunzhell
yıllar sonra çocukluğumun geçtiği sokakta top koşturma hissine benzetiyorum yaz akşamlarının bu vakitlerini. ezan okunmak üzeredir. eve dönme vakti yaklaşmaktadır.

o yıllarda hayalini kurduğumuz bu özgür olma arzusu şimdilerde yerini radyasyondan benliği bulanıklaşan; gökyüzünde yalnız uçan kuşlar kadar özgür olsa da, kafka'nın gregor samsa'sı gibi sırt üstü olmuş, bacakları üzerine dönmeye çalışan, özgürlüğüne kavuşmak adına çırpınışlarına devam eden hamam böceği tutsaklığına bırakmış sanki.

eksik bir şey var. bataryası bitmek üzere sanki bünyedeki bu şeyin. aniden değil, yavaş yavaş dolması gerek ki tekrar hemen bitmesin.

bir anda bir telefon gelir bu yazı yazılırken ve şarj dolmaya başlar. mutluluk hormonları salgılarken vücut, ihtiyaç duyduğu sese olan sessiz haykırışının, sesine kulak verildiğini hisseder. daha mutludur bünye.
mia
her şey artık baymaya başladı... ideallerimden, sırf süslü ve görkemli diye onları uzun süre isteyip, daha sonra istemediğimi fark edip vazgeçtiğimden beri ruhum hep çökük...

üniversite sınavına tekrardan girdim. şu anki bölümümde geçirdiğim zamanı çöpe atıp yeniden şansımı denedim, daha sonra farkedeceğim istemediğim ideal için.
duble hata yaptım, ama pişman olmama rağmen canımı daha çok sıkan durum belirdi, ben ne yapacağım?

yaş dayanmış 21'e,
bursun yattığı hesapta kalmış 10 lira,
sınav sonuçlarının açıklanmasına var daha 4 gün,
ve önümde kullanabileceğim kalmış tek bir şans.

bu tercihim beni memnun eder mi?
bavulları toplayıp okumaya başka şehre gitmek beni tatmin eder mi?
hayattan ne isteyeceğimi bilmediğim, o saklı ve gizemli yere ulaşabilecek miyim?

...
keskin nisanci
Bütün sözlüklerde itiraf başlığının neden bu kadar popüler olduğunu hiçbir zaman anlamadım. Gerçi anlamak için de kafa yormadım. Itiraf bu kadardı itiraftan sayılır mı bilmem.
ceteris paribus
duygularımı kaybediyorum sanırım. pek bir şey hissedemiyorum artık. bir öfkem var sadece. yakıp kavuran içten içe. dolu dolu yaşayabildiğim bir öfke. diğerleri karanlık bir caddede yanıp sönen bir sokak lambası gibi. zira kaybolunca hisler karanlığa gömülüyor insan. ve kaybolunca duygular, kayboluyor insanlar, yavaş yavaş. bir öfke sadece, bir kızgınlık. ara ara yaşayabildiğim yegane his. kızgınım yine şu sıralar. birine değil birilerine. hayatı yaşanmaz hale getirenlere. benden umudumu çalanlara, sırf onlar gibi düşünmediğim için. bir toplumu felakete sürükleyen bir grup basiretsize mesela. kendi isteğiyle sürüklenen basiretsiz yığına. gençleri işsiz bırakanlara. kendi çocukları dünyada cenneti yaşarken. oğlu mazlum kaldı diye babaları ağlatanlara. zira ağlamamalı babalar. çünkü çocuklar o gözyaşlarını kaldıramaz. dini siyasete karıştıranlara kızgınım sonra. insanların manevi değerleriyle oynayanlara kızgınım. bir toplumun cehaletine kızgınım. bilmediğini bilmeyene kızgınım. insanlara kızgınım. bazı değerlerden yoksun kalanlara kızgınım sonra. yaşlıya yer vermeyen gence kızgınım mesela. sırada önüme geçip fatura ödeyen amcaya kızgınım. yere tüküren adama kızgınım. ben yaya geçidinin başında öylece beklerken, bana yol vermeyen araca kızgınım. gönlünü mal mülk sevdasıyla kaplayana kızgınım sonra. maddiyat için manevi değerleri yıkanlara. yoksul diye yuva yıkana. insanlıktan yoksun insan suretlerine kızgınım. çocukları mahzun bırakan bir sisteme kızgınım sonra. çıplak ayaklı bir çocuğun mercedesin başında mendil satmasına kızgınım ben, mesela. yetmeyecek kelimelerim bilirim. hayat sevilmeye değer de. ben o sevgiyi bizden çalanlara kızgınım. yine de tebessüm ederim. kızgınlığımı, kırgınlığımı bir tebessümün arkasına sakladım. belki bir çocuğun içini ısıtır, kim bilir.
bouii
İş yerinde sabah sabah magazin programları izlerken ünlülerin boşanırken aldıkları tazminatlar ve miktarlarıyla ilgili bir şeyler izledim. Bir çeşit aydınlanma yaşadığım o andan itibaren zengin bir adamla evlenip ardından bu aşkı bol dolarlı tazminatla cilalamak fikri kafamdan gitmiyor. İstediğim miktara ulaşmak için Beş yıl eşek gibi çalışıp didinmek yerine, kısa zamanda boşanmış, mağrur ve de mağdur olmak fikri, bir sal yakamı.
bouii
Bundan önceki telefonumun bir arbede anında ekranı paramparça oldu bu yüzden bir sürü telefon numarasını kaybettim. İçlerinden birisi sözlük ortamında tanıştığım bir kıza aitti ki kendisiyle sürekli her konuda rahatça saçmalar, tabiri caizse anıra anıra gülerdik. İşin garibi kızın adını lanet hafızam yüzünden bir türlü hatırlayamıyorum ve nedense deli gibi bunu düşünüyorum ve evet kafama zıçayım.
Bu başka bir giri konusu ama hazır elim değmişken onu da kusacağım. Beş senede üç şehir değiştirdim ve yine kendimi buraya ait hissetmiyorum. Planım haritadan parmak usulü bir yer seçip oraya taşınmak. Umarım bu kumardan çıkan Yozgat olmaz.
goddess


sevdiğim bir insanı kaybettim, birbirimize çok yakınken kendi isteğimle yaptım. bağlanamıyorum. bağlanmak, birine bağımlı olmak onsuz yapamamak istemiyorum. hayatım boyunca bireysel oldum. arada o kadar yoruyor ki bu beni. başlangıçta seviyordum, platonik takılıyordum da diyebilirim aslında sonra olaylar silsilesi ve birden kendimi iltifat alırken bulmuştum, az buz değil iki yıl birbirimiz için saçma bir statüde konuştuk. bazen birlikte sabahladık, bazen korku filmlerine birlikte güldük. sorgulayıcı insanlardık ikimiz de ve eğlendiğimiz kadar felsefi tartışma da yapıyorduk. birbirimizi tamamlıyorduk, o benim ne diyeceğimi biliyordu ben onun ne diyeceğini hep biliyordum. çok saçmaladık, eğlendik, korktuk, kural çiğnedik ama bir yerde yeter dedim. daha fazlasını istemiyordum ki sanırım geçen haftaya denk geliyor bu. çıkma teklifi etmemişti, tabuları yıkıp ben de etmemiştim. hiçbir zaman olduğumuzdan da fazlasını istemedik, ne olduğumuzu ikimiz de bilmiyorduk gerçi. yakında onun bu bilinmezliği bozacağını hissettim, bozmasını istemiyordum çünkü sarpa saracaktı. ben de ufak bir mesajla her şeyimizi sildiğimi söyledim ufak bir onay mesajı da o gönderdi. sonrasında bir şey hissetmedim hala da bir pişmanlığım yok. insan dediğimiz sadece kolonileşmiş hayvan topluluğu, hiçbir artımı yok ve bundan bin yıl sonra tamamiyle kaybolmuşken yaşadıklarımız bilinmeyecek. kendinizi bir şeye bağlamayın, bağlarsanız sadece vakit kaybedersiniz. gezin, öğrenin ve asla pişman olmayın.
masal
Yüreğim daraldı.

3 yıl boyunca sarılarak uyuduğun adamı alakasız bir zamanda alakasız bir instagram stroysinde görmek. Nasıl ya. Bakışını bile biliyorsun yine fotoğraf çekilmekten huzursuz ama gülüyor. Pizza yiyor hamurundaki un hissinden kamaştığı için parmaklarını birbirine değdirmeden tutmuş. Yeşil tişört. En çok yeşil giymeyi sever ama bu tişörtü ilk kez görüyorum Yeni almış. Benden sonra alışveriş mi yapmış yani? Doğrudur. Bir an bile geri dönmeyi düşünmedim.o da düşünmedi biliyorum. İnanılmaz temiz bitti her şey, bıçakla keser gibi, bir günü bile kavgayla gürültüyle küslükle geçmemiş olan ilişki mantıklı olan bu deyip tek celsede bitti, 8 aydır bir ölüm sessizliği.

Sosyal medya kullanmayı sevmez peki nasıl bir tesadüf onu bana getirdi. Hala geri dönmeyi düşünmüyorum. Dönmem. Ama siz de merak etmediniz mi o tişörtü nerden almış, Antalya'da haftasonu nasıl geçmiş? Eve varmış mı? Ne bileyim sözlük kim olsa merak etmez miydi. Neyse.
i am seni yasatirim
Burada zengin eş bulursun dediler o yüzden geldim. Kadın olur, erkek olur fark yapmaz. İtü'de hep aynı malaklar var. Sıktı. İstenen nicki almayı başardım ama bu defa türkçe karaktere takıldık assdfggsaadfgh. Bir de itiraf yapayım adam gibi de hakkını verelim. Tuvalete oturmam. Tünemem de. Ayakta öyle. Oturmam için evimde olmam gerek illa. Bir de çok halsiz, hasta falan olmam lazım. Düşün yani mecbur kalmadıkça evde bile wc ile aram iyi değil. O yüzden de çok yemem içmem. Fakat hala niye göbekliyim çözemedim. Bitti.
monster degree
Trip atmayı çok pis alışkanlık haline getirdim ama asla trip çekemiyorum.

Karşımdaki insan tribimi çeksin ama bana trip atmasın istiyorum.

Anlıyor musunuz? Iagggh.
6 /