Ömrünü, önünde sanki yaşayacağı milyonlarca yılı varmışçasına saçma sapan şeylerle heba etmesi.
Bu aynı zamanda bir öz eleştiridir. Başkalarının fikirlerini gereğinden fazla önemsemek, başkalarının bizler için biçtikleri rollerle hayata tutunmaya çalışmak, pire için yaktığımız yorganlarsız tüm kış mevsimlerini titreye titreye geçirmek, sevdiğimiz ama 'norm'lara uymadıkları için sevmediklerimizle yerlerini değiştirmek zorunda kaldıklarımızın özlemiyle acımak aptallık değilse nedir?