sarhoş olmak demek değildir ki;
-ahlaksız birisi
-hataya güdümlü birisi
-sapkın birisi vs.
sarhoş olmak benim için sadece keyifli olmak demektir. tek problem bu keyifli eylemi 21.yy'da gerçekleştirebilmemizde bence, hatta 20.yy'ın sonunu da katabilirim. bu dönem sarhoşları olarak, kapitalizmin bize dayattığı ve maalesef kaçamadığımız psikolojik problemlerden dolayı toplumun kötü çocukları oluverdik. epey taşkınlık yapanımız da oldu, usul usul evine yaylananımız da.
toplumsal tahammülün azalmasından payını, alkol içen de aldı, içmeyen de. içenlerin yaptığı ''taşkınlıklar'' ahlaksızlık ve içmeyenlerin yaptığı yaftalamalar kaldı bugünlere. haliyle bu yozlaşma kötücüllüğün artmasını, kötücüllüğün artması anksiyeteyi doğurdu.
kabataslak anlatmaya çalıştığım şey sosyolojik bir tespit değil elbette. öncülüne/ardılına muhakkak varılabilicek bir tespit yapmaya çalıştım. ama ezcümle şu; sarhoş olmak mümkün; kırmadan, incitmeden, kendin olandan şaşmadan.
bazen başı da dönse kendi kalabilir insan, hatta yere 'ben' olarak da kapaklanabilir.
içeride uyuyan şeytanı uyandıran alkol değil, bahanedir!