bazen acıları perdelemek, onları yok saymak ve hatta tanımayı reddetmek yaşamaktan daha uygun bir seçenek gibi görülüyor.. ister istemez kaçıyor insan. korkuyor.. acılara tutunmamak da neyin nesi, değil mi? bunlara rağmen bazen yaşanacak olan yaşanıyor. sonuçta biriken tüm kırıkları bir sandığa kilitleyip orada bırakmak hoş görünebiliyor. sağlam bir kalbin parçaları bir yana insan içindeki kargaşadan belki de canavarlardan kaçma isteği duyuyor. teslimiyetten kaynaklanan acıların, üzüntülerin bir şekilde gün yüzüne çıkmasına izin verirsen sadece o anları yaşamak olmayacak karşılaştığın. kendinle hesaplaşacaksın, sorgulayacaksın. canın yanınca mücadele edeceksin. içinde belki bir canavar olacak ve onu tutamayacaksın. belki de pişman olduğun şeyleri sana yapmaya zorlayacak ve kendini tanımayacaksın. olur da korkularınla yüzleşmek durumunda kalırsan, kapattığın yerden çıkarlarsa sadece bırak onları.. bırak içinden geçsinler meydan okuma. çarpışmak seni sen yapanı elinden alır.. kırılganlığın korkundan beslenecek. üzüntü duyarsın bırak üzüntün kalsın. yorma kendini, sorgulama.. üzüntün nefrete dönüşürse kemirir içini. bir şeyleri yaşamaktan korkmana gerek de yok... ileri de olmadık bir zamanda çıkar kişiler karşına. bu demek değil ki kendini bırak. lakin iki dünyayı tek dünya yapmaya çalışma. bırak yürüngeleri paralel ise beraber dönsünler. yoksa çarpışmada zarar görmek kaçınılmaz..
bir insanın boşluğunu başkası ile doldurmak zaten olmaz. her kişi senin dünyanda kendi varlığı yaratır. sen de doldurabilecek bir boşluk varsa senin de onda doldurabileceğin bir boşluk varsa çok da güzel olur. ne dersin?
dürüstlük güzel şey de kendimize karşı bile dürüst olamazken başkasından dürüst olmayı beklemek de zor. şimdi ne diyor bu düşünen ben, diyebilirsin.. büyük korku bu dürüstlük. sadece an için insanların ağızlarından olmayacak kelimeler dökülüyor. sadece o an kurtuluyor ya sonrası? anın büyüsünü yaşamak için tozdan kuleler inşa etmek neden?
boşlukta yaşamak güzeldir. sonuçta bir boşluğun olduğunu biliyorsun. bunu bilmeden yarattıkları tamamen dolu dünyalarına birilerini dahil etmeye kalkan insanlardan daha insancıl hislerin var.. üzme kendini hadi!