dufun komşu hikayeleri

dusunmeye usenen filozof
"bak nevzat sen zeki bir çocuksun ve anladığım kadarıyla geniş bir çevren var" dedi.


- çok sağol abla da herkes kadar işte, zeka da çevre de herkes kadar, dedim

kübra'nın benim hakkımda ona her şeyi anlattığını kısa bir konuşmadan sonra anladım, kübra benim evimdeyken bazı önemli isimlerle telefonla konuşmuş olmamın, onları epey etkilediği görünüyordu.

"bak ablam" dedi. "başımızdaki belayı biliyorsun, görüyorsun, şahit oluyorsun. sen temiz de bir çocuksun. senin başını belaya sokmam, korkma. ancak bu manyak içeriden çıktıktan sonra bizi vurur. delinin biri zaten görüyorsun. yok mu sizin oralarda gideceğimiz bir yerler. ne maaşımız var, ne sigortamız ve güvencemiz. ablam bize ne olur yardım et" diye de devam etti.

önce kendimi önemsiz gösterme çabasına girdim. ama ayşe abla gözyaşı kozuna başvurdu. "abla, ben de burada 1+1'de kirada oturan bir devlet memuruyum, gözünüzde fazla büyütmüşsünüz. tamam elimden geleni yapayım da umutlanmayın" diyerek evden zar zor 1 saat sonrasında çıkabildim.

akşam kübra yine damladı tabii...

bu kız, ya benim bile çözemediğim tam bir çakaldı ya da ne yaptığını bilmeyen saftiriğin tekiydi. bir yandan atakan'ın çıkması için gizliden atakan'a yardım ederken, bir yandan evin masraflarını ferdi'ye yıkıyor, diğer yandan benimle ilgili planlar kurup bir yandan da eskişehir'den kaçmak için annesine yardım ediyordu.

"kızım bak seni sikerim" diye lafa başladım. çakallığının ferdiye, atakan'a sökeceğini benim bu ucuz numaraları yemeyeceğimi söyledim. kimin yanında olduğunu sordum. insanı çıldırtacak derecede götü başı aynı oynuyordu.

"otur burada sakın kıpırdama" dedim, ayağıma bir şey giymeden merdiven boşluğuna çıktım, kapılarını çaldım, ayşe ablayı da bana çağırdım. kadın bir şey oldu sandı koşarak geldi. ayşe ablaya, kübra'nın yediği haltı anlattım. tabii kübra inkar etti. "abla bu şekilde benim başımı belaya sokacaksınız. siz ana kız bile birbirinizin kuyusunu kazıyorsunuz, ne olur bundan sonra merdivende dahi selamlaşmayalım" dedim. gittiler.

20 dakika sonra kübra kapımı tekrar çaldı. "yemek hazırladık gelsene" dedi. haydaaa
bu başlıktaki tüm entryleri gör