shantaram

freud da sollardi
Marathi dilinde, Tanrının sükunet bahşettiği sakin adam, anlamına geliyormuş. Aynı zamanda gregory david roberts'ın bombay'daki yaşamını anlatan, kalın bir kitap. Kitap insani ilişkilerden suça, Hindistan'daki yaşama kadar bir çok şeyi barındırıyor. Bıçak kavgasında neler yapmak lazım onu bile öğretiyor.
İçerisinde çok güzel tespitler var;
"Sevgi istememizin ve onu çaresizce aramamızın nedenlerinden biri de sevginin yalnızlığın,utancın ve kederin tek ilacı olmasıdır.Fakat bazı duygular kalbinizde öyle derinlere gömülüdür ki sadece yalnızlık onları tekrar bulmanıza yardımcı olabilir.Bazı gerçekler o kadar acı vericidir ki sadece utanç onlarla yaşamanıza yardımcı olabilir.Ve bazı şeyler o kadar üzücüdür ki sadece ruhunuz sizin için ağlayabilir."

"Her şeyi olduğundan ya da gerektiğinden daha zor hale getiriyorsunuz. Hayatın gerçekleri oldukça basittir. İlk başlarda hayvanlardan, ağaçlardan, gecenin karanlığından, yani birbirimizden başka her şeyden korkuyorduk. Şimdi ise birbirimiz dışında hemen hemen hiçbir şeyden korkmaz hale geldik. Kimse diğerinin neyi, neden yaptığını bilmiyor. Kimse doğruları söylemiyor. Kimse mutlu değil. Kimse güvende değil. Dünyada yanlış olan onca şey arasında yapabileceğin tek şey var, o da hayatta kalmak. Hayatta kalmak zorundasın. İşte bu ikilemden dolayı da bir ruhumuz olduğu ve kaderimize önem veren bir Tanrı bulunduğu yalanına inanıyoruz"

Kitabın kapağındaki sözle bitireyim;
"Kader seni güldürmüyorsa, espriyi anlamadın demektir."