Devlet aygıtının doğru isletilmesinden ziyade minimal devlet anlayışının ne derece önem arz ettiğini görüyoruz.
"Devlet güçlü olmalı " anlayışı bir süre sonra rayından çıkarak medyanın, yargının ve ekonominin işleyişine çomak sokmuştur.
Tek parti döneminden bugüne kadar ekonomi, yargı ve medya " devlet güçlü olmalı " anlayışı altında kalıptan kalıba girmiştir. Bunu x hükümetine bağlamayı doğru bulmuyorum. Devletin hakimiyet alanları sorgulanıp daraltılmadıkça, hükümetler değişse bile yaşanılanlar değişmeyecektir.
Mesela Chp li başkan vekili : ( ismini tam hatırlayamadim ama Gürsel Tekin olması lazım ) iktidara geldiğimiz sabah yandaş medya kanallarına el koyacağız demişti kameralar önünde.
İşte zihniyet aynı. Sorun devletin hakimiyet sınırlarında.