2011'de Bahçeşehir Üniversitesi'ndeki dış politika ile ilgili bir forumda kendisiyle tanışıp -bir iki dakikalığına da olsa- sohbet etme imkanım olmuştu. Şöyle ki, konuşması sona erdikten sonra kendisinin etrafını saran gençlerden biri olarak, Kuzey Kafkasya coğrafyası hakkında kafamı kurcalayan ile bir soru sormuştum. Bu bölgeyi araştırmak istediğimi söyledim. Sorumu nazikçe cevaplamıştı. Bana Rusça siteleri incelememi önerdi. İngilizce sitelerin fazla tarafgir olduğunu ima etti. Kendisine sorduğum soru şuydu: "Bu bölgede geleneksel olarak selefilik yoktur. Türkiye'deki gibi bir İslam anlayışı vardır. Sizce, Kuzey Kafkasya'daki radikal selefi teröristler nereden geliyor? Onları kim destekliyor?"
Kendisinin cevabı ise şuydu: "You know who."
Sanırım ABD'yi kast ederek böyle söylemişti... Doğru mu söylüyordu, bilemiyorum. Ama şunu biliyorum; Türkçe bilmediği için Rusya'da bazı kişiler onun Ankara büyükelçi olmasına karşı çıkmış. Alexey Erkhov bey her ne kadar Türkçe bilmiyor olsa da, Türkiye'de büyükelçi olmayı sonuna kadar hak eden birisidir bence. Her ne kadar Türkiye ile Rusya arasında çok çekişmeli konular olsa da, böyle açıksözlü ve dürüst diplomatların ülkemizde görev yapıyor oluşu bizim için çok daha iyidir.