anlaşılmak istemek

ontolojik sancilarimin merhemi
“Belli bir cazibeye sahip olsa da kendine başına çoğu kez yavandır” diyenler olacaktır. Fakat hayır. “ seni anlıyorum” güzergâhı ilişkilerin niteliğini değerli kılmaya doğru çalışan değişimin sivri ucundaki hassas dengenin tam da üzerine doğuyor bence. Ne diyordu mfö? “Sen olmasan buralara gelemezdim ben, Sevemezdim bu şehri, “anlamazdım” dilinden...” İlk bakışta tipik bir kadın icadı, ilişkileri pazarlama yöntemi olarak görülebilir; Derdi anlamak olmayanın romantizm müptelalarının ucuz numaraları içindeki geçit resmini sunan, kendinden hoşnut bir hâldeyken büyük bir keyifle ağzından çıkan bir kandırmacanın bir parçası da. Fakat hayır! İnsanın kendisini yetersiz ve korkak hissetmesini isteyen meşum güçlere hizmet eden sakatlayıcıları boş verin. “Seni anlamak bana ne katacak ki” diyebilen zıpçıktıların doğru zamanda doğru söz söyledikleri duygusunu yakalamak zordur. Bağlılık, içtenlik, anlamak gibi özelliklere sahip olan erkekleri erotikleştirilmesine katkıda bulunun. Sayıları az. Anlaşılmaya ve anlamaya bakın. Doğru ilişkinin yolu tam da bu iki noktadan geçiyor.
bu başlıktaki tüm entryleri gör